| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 28 .12.2016 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben, tabii, Sayın Özel'in genel usule dair kıymetli eleştirilerine bir cevap verecek değilim, onlar onun kendisine ait kıymetli düşünceleri, önemli de sözler söyledi ama özellikle benimle ilgili söylediği hususlarla ilgili bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorum.
Sayın Özel "Listede -bizde de vardı o liste, sizde de vardı- adı olmamasına rağmen Sayın Parsak'a söz verildi. Esasen, bu, Sayın Parsak'a söz verilmesi onun bakımından nezaketli bir durumdur ama geri kalanlar bakımından nezaketsiz bir durumdur." dedi. Bunu tahmin ederek söylediğini düşünüyorum çünkü gerçek öyle değil. Daha ilk gün yani salı günü müzakereler başladığında ben mümkün mertebe sonlara doğru konuşmak istediğimi hem Komisyon Başkanına hem de görevli arkadaşlara ilettim. Onda da maksat şudur: Bu çalışmayla ilgili herkesin kıymetli eleştirileri, değerlendirmeleri olacaktır. Ben bunları süreç içerisinde her birine ayrı ayrı cevaplar vererek uzun uzun bölmek yerine, sonunda genel bir değerlendirmemi de paylaşabileyim diye. Nitekim, bu görüşmeleri hassasiyetle takip ettim. Bunlardan özellikle önem verdiklerimi, kıymet verdiklerimi not aldım ve cumartesi günkü konuşmamda da bunlara karşı, doğal olarak, bir cevap mahiyetinde konuşmamın bir kısmını ayırdım. E, şimdi, o cumartesi günü geldiğimiz vakitte de bugün konuşmak istediğimi de beyan ettim dedim. Dolayısıyla, yani "Sayın Parsak'ın söz talebi olmadığı hâlde kendisine söz verildi." iddiası -bu çerçevede söylüyorum Sayın Özel- doğru değildir.
Öbür taraftan, eğer liste baz alınacaksa biraz önce siz yokken Komisyon üyesi arkadaşımız Sayın Erkek listede olmadığına atıf yaparak "Bu, Komisyon dışındaki arkadaşlar için değil mi?" diye çok da haklı bir ifadede bulundu. Yani, biz Komisyon üyeleri listede yer alsak da almasak da ihtiyaç gördüğümüzde söz talep ederiz. Riyaset makamı o anda uygun görüyorsa o anda verir, kimi zaman olduğu gibi de o anda uygun görmüyorsa başka bir zamanda söz verir.
Bir de, siz de ifade ettiniz, ben burada grup başkan vekili değilim ama hem grup başkan vekilliğinden hem de parti grup sözcülüğünden kaynaklanan hakları mümkün mertebe iyi niyet çerçevesinde kullanmak istiyorum. Her şeye bir cevap verme ihtiyacı duymuyorum ama cevap verilmesi gereken her şeye -mesela, örneğini demin siz yokken yaşadık- çok kısaca cevap vermeye çalışıyorum ama o dahi haksız olarak itham ediliyor. Yani, siz yokken bir ifadede bulunuldu, ben ona çok kısa bir açıklama yapma ihtiyacı duydum, aynı anda Sayın Bakan da söz talep etmişti. Ben hem Sayın Bakandan hem riyaset makamından izin isteyerek "Benim çok kısa bir açıklamam olacak." dedim. Ama, Sayın Emir dedi ki: "Sayın Bakandan bile daha önemli, bakın ondan bile önce veriyorlar." Öyle değil; bu, çalışmanın daha verimli olabilmesi için.
MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Siz hatırlı misafirsiniz de ondan.
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar...
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Çünkü, benim söz istememden önce Cumhuriyet Halk Partisinin çok kıymetli bir milletvekili önemli beyanlarda bulundu. Ben biliyorum ki Sayın Bakan bir iki dakika bir şey söylemek için söz istemiyor, elbette epey uzun bir açıklama yapacak. E, o açıklamadan sonra benim vereceğim cevabın da zaman bakımından anlamı kalmayacak, esasen etkisi de olmayacak. Ondan dolayı, ben hemen peşi sıra mesela bir açıklama yapma ihtiyacı duydum. Belki en fazla bir dakika sürmüştür.
Dolayısıyla, özetle şunu söylemek istiyorum: Cumartesi günü benim konuşmamın yapılmasıyla alakalı benim talebim olmamasına rağmen riyaset makamının telkiniyle âdeta ya da bir nezaket gösterilmesiyle -yani sizin vehmettiğiniz gibi- böylesi bir söz veriş söz konusu değildir. Ben ilk günden bunu hem Sayın Başkana hem de Komisyonun değerli üyelerine, hatta personellerine ifade ettim ve bu çerçevede o gün konuştum. O gün konuşacağımı da biliyordum, girerken de söyledim. Onu düzeltme kabilinden size ifade etmiş olayım Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, tutanağa geçsin diye bir şey söylemek istiyorum. Bir dakikayı geçmeyecek, hemen, bu konuyla alakalı.
BAŞKAN - Sayın Beştaş'ın söz talebi var ama.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir dakikayı geçmeyecek, hemen bu konuyu bağlayalım diye.
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Parsak, bugünden bakarsak... Zaten biraz önce o yüzden dedim, Sayın Parsak bu durumda Komisyon üyeleri o listeden bağımsız olarak söz istediklerinde alabiliyorlar ki doğrusu da odur diye ama o gün ne süre ne konuşmacı sayısı sınırlanmamış, uzun bir liste yapılmıştı ve hiçbir Komisyon üyesi listede olmaksızın o ana kadar konuşmamıştı.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Konuştu, tutanaklara bakın.