KOMİSYON KONUŞMASI

EROL DORA (Mardin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Anayasa'mızın 98'inci maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yollarını düzenlemektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır.

Soru, Bakanlar Kurulu adına sözlü ve yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibarettir.

Demokrasi, egemenliğin kaynağını milletin oluşturduğu bir yönetim şekli olarak milletin temsilcisi olan yasama organının, yürütme organının faaliyetlerini denetlemesini gerektirir. Denetim görevi, Parlamentonun hükûmetle iletişimi sağlayan, böylece halkın taleplerini hükûmete bildirmek suretiyle her 2 organ arasında karşılıklı iş birliğini gerçekleştiren ve aynı zamanda hükûmete idarenin işleyişi, güncel gelişmeler ve sorunlar ile devlet hayatının ihtiyaçları hakkında yasama organını aydınlatma fırsatını veren bir araçtır. Parlamento, hükûmetin vermiş olduğu kararları, yapmış olduğu her türlü işlemi millet adına, milletten aldığı yetkiyle ve milletin menfaatini korumak amacıyla denetleme hakkına sahiptir.

BURCU ÇELİK (Muş) - Başkan, salonun sessizliğini sağlar mısınız lütfen.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen.

EROL DORA (Mardin) - Bu hakkın yaptırımı ise bakanların bireysel veya topluca Parlamento karşısında siyaseten sorumlu olmalarıdır. Ülkemizde Parlamento tarafından bakanların bireysel veya topluca siyasi sorumluluğunu ortaya koyabilecek tek araç gensoru kurumudur.

BAŞKAN - Sayın Dora, kaset değiştirilecek bir dakika...

Buyurun Sayın Dora.

EROL DORA (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ülkemizde Parlamento tarafından bakanların bireysel veya topluca siyasi sorumluluğunu ortaya koyabilecek tek araç gensoru kurumudur. 1876 Kanuni Esasi ve Meclis-i Mebusan Nizamname-i Dâhilisi'nden bu yana mevzuatımızdan bu yana yer alan gensoru kurumu zaman içerisinde uygulamada yaşanan aksaklıkları giderici mahiyette değişikliklere uğrayarak günümüzdeki hâline ulaşmıştır. Anayasa ve İç Tüzük'te işleyişi ayrıntılı bir şeklide düzenlenmiş olmasına karşın diğer bilgi edinme ve denetim araçlarından farklı olarak gensorunun tanımına yer verilmemiştir. Özbudun'a göre, gensoru, milletvekillerinin hükûmetten veya sadece bir bakandan genel bir görüşme ve bunun sonucunda hükûmetin veya ilgili bakanın siyasal sorumluluğunu doğuracak bir karara neden olacak şekilde sözlü açıklama talep etmesidir. Mevcut görevde bulunan Başbakan bir veya birkaç bakan hakkında izledikleri politika, bakanlığın faaliyet ve işlemleri söz konusu edilerek iddiaların genişçe tartışılmasına imkân veren ve sonuçta hedefteki hükûmet üyesinin düşürülmesine kadar varabilen bir denetim mekanizmasıdır. İzlediği politikadan, eylem ve işlemlerinden rahatsız olunan bir hükûmet üyesi hakkında bazı bilgi ve belgeler edinilmişse bu durumun tartışmaya açılması gensoru yoluyla olabilmektedir. Gündeme getirilmek istenen konuların suç niteliğindeki faaliyetler olması gerekli değildir. Yeterli performans sergileyemediği alanda başarılı olmadığı gibi iddialarla da bir bakan hakkında gensoru önergesi verilebilir. Meclis çalışmalarının dengeli olarak yürütülmesi, hükûmetin rahat çalışması, sürekli olarak gensoru baskısı altında kalmaması için Anayasa gensoru yolunun işletilmesinde kesin, belirli, kısa süreler öngörerek bir an önce sonuçlandırılmasını amaçlamıştır.

Sonuçları itibarıyla parlamenter hükûmet sisteminin en etkili denetim aracı gensorudur. Yürütme organının güçlü bir parlamenter desteğe sahip olduğu tek parti iktidarı dönemlerinde gensoru önergelerinin etkinliği ortadan kalktığı gibi önerge sayısı da ciddi bir biçimde düşmektedir. Gensoru önergeleri verildiği konuda ilgili bakanın veya hükûmetin siyasal açıdan kendi kendisini değerlendirmesi için bir fırsattır. Önergelerde dile getirilen konuların bakan veya hükûmet tarafından değerlendirilmesi olası daha büyük siyasal sıkıntıların ortaya çıkmasını engelleyebilecek, özellikle siyasal istikrarsızlığın yoğun olarak yaşandığı dönemlerde istikrarsızlığın daha da derinleşmesini önleyebilmektedir.

Muhalefetin, hükûmetin sorumluluğunun ortaya konulmasında üstlendiği rol önemlidir. Çünkü, parti disiplini ve dayanışması iktidar partisi milletvekillerinin kendi hükûmetleri üzerinde etkili bir denetim yapabilmelerini engeller. Ayrıca, siyasal partiler benzer siyasal fikirlere sahip milletvekillerine sahiptir. Aynı siyasal partiler benzer siyasal fikirlere sahip milletvekillerine sahip olabilecekleri gibi, aynı siyasal partinin Parlamento çatısı altında faaliyet gösteren üyelerinin bu siyasal partinin hükûmeti oluşturan üyelerini genel siyasetin yerine getirilmesi sırasında izlenen yolun veya yöntemlerin siyasal açıdan sorumluluk doğurduğu gerekçesiyle denetlemesi görüş birliğinden kaynaklı olarak çoğunlukla olası değildir. Bu durumda, denetim araçlarının fiilen kullanılması görevi, muhalefet partisine mensup milletvekillerine düşmektedir. Bununla birlikte toplumun çoğunluğunun desteklediği dış politika, korunmaya muhtaç gruplar ve benzeri gibi konularda Parlamentoda gensoru önergesinin görüşülmesinin kabul edilmesi denetim görevinin yerine getirilmesinde olduğu kadar iktidar partisinin alternatif görüşler doğrultusunda politikasında değişiklik yapabilmesi ve Parlamentonun etkinliğinin artırılmasında da yararlı olabilecektir.

Soru; hükûmetin görev alanıyla ilgili açık ve belli bir konuda bir milletvekilinin Başbakan ve ilgili bakandan bir önergeyle bilgi istemesidir. Soru yoluyla milletvekilleri mesafe alınmayan, gelişme kaydedilmeyen, yerel, belli bir kesime ait veya ulusal, sosyal talep ve beklentileri ilgili bakanlara ulaştırmakta, çözüm üretilmeyen sorunları sorgulayabilmektedir. Bu nedenle, bir sorunun birinci dereceden muhatabı olan sorumlusuna yani ilgili bakana ve cevabı hazırlayacak bürokrasiye hatırlatılması isteniyorsa soru önergesi konusu yapılması pratik bir yol olagelmiştir. Konunun birinci derece yetkilisi ve sorumlusu olan ilgili bakanın ağzından alınan cevap, hükûmetin yaklaşımını gösteren önemli bir belgedir. Soru sormada amaç, sadece bilgi edinmek olmayabilir. Milletvekilleri bir konuda yanlışlık yapıldığını düşünüyorlarsa bu yanlışlığın gündeme getirilerek tartışılmasını sağlamak için de soru sorabilmektedir; böylece soru yolu kullanılarak yanlışlıkların ayıklanması sağlanabilmektedir.

Sözlü soru önergeleriyle, bir bakanlık tarafından yapılan yanlışlıkların tartışılması önemli bir denge ve denetleme mekanizması işlevi görebilmektedir.

Diğer taraftan, hükûmet üyeleri soru mekanizmasıyla icraatlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından izlendiğini, denetlendiğini ve olumsuz sonuçlardan kendilerinin sorumlu tutulacağını düşünerek daha dikkatli davranmaya yönelebilirler. Örneğin, herhangi bir il veya ilçedeki okul binasının depreme dayanıklılığı konusunda endişesi olan bir milletvekili bu sorunu bir soru önergesine dönüştürerek ilgili bakana sorabilmektedir. Bu konuda verilecek cevap ileride bir olumsuzluk olduğunda bakanın siyasi ve hatta cezai sorumluluğunu gerektireceğinden soru sorulan konuda bakanın gerekiyorsa bir önlem almasını da sağlamış bulunmaktadır.

Yazılı soru önergelerinin cevaplanma sürece bu kadar net olarak belirlenmiş olmasına rağmen çoğu yazılı soru önergesine zamanında cevap verilmediği, bu sürecin aylarca uzatıldığı ve yazılı sorulara cevap verilmediğine de çoğunlukla rastlamaktayız.

Genellikle her yasama döneminde salı ve çarşamba günleri birleşimin başında birer saat sözlü soruların görüşülmesi kararlaştırılmaktadır; ancak uygulamada, alınan kararlarla, sözlü sorular için ayrılan bu sürelerde kanun tasarı ve tekliflerinin görüşüldüğüne sıkça rastlanmaktadır. Ancak yine de sözlü soru önergelerinin işlevselliği nispeten daha iyi sonuçlar vermektedir. En azından, sözlü soruları ilgili bakan Genel Kurulda cevaplandırdığında hem milletvekillerinin bilgilenmesi, ayrıca da Meclis TV'nin izlenebiliyor olması ve tutanaklardan bu cevapların okunabilmesi bu anlamda sözlü önergelerin işlevselliği ve önemi açısından çok önemlidir.

Şimdi, duruma baktığımızda, özellikle genel görüşmeyle ilgili olarak devlet faaliyetlerinin bu genel görüşmelerden çıkarılmış olduğunu görmekteyiz, ancak son olarak verilmiş olan bir önergede de bu eksiklik giderilmiştir. Bizce yapılan bu değişikliğin fazla bir anlamı yoktur, bir makyajdır, var olan bir ibarenin çıkarılarak tekrar konulması Meclisin işlevselliği açısından fazla önem arz etmeyen bir durumdur.

Şimdi, sonuca gelecek olursak, Meclisin en önemli denetleme ve bilgi edinme mekanizmalarından olan gensoru, Meclis soruşturması, sözlü soru önergesi gibi önemli denge ve denetleme mekanizmalarının yapılan bu teklifle bu şekilde ortadan kaldırılması Meclisin denetleme fonksiyonlarını önemli ölçüde azaltacaktır; dolayısıyla Meclisin yasama organı olarak işlevselliğini de önemli ölçüde zayıflatacaktır. Bu açıdan, yapılan bu değişikliğin Parlamentonun, yasama organının etkinliği ve işlevselliği açısından çok olumsuz sonuçlara sebebiyet vereceğini söyleyebiliriz. Zaten getirilmiş olan bu düzenlemenin iktidar partisi de Hükûmet de bunun aslında bir başkanlık sistemi olduğunu vurgulayacaktır.

Bütün yetkilerin Cumhurbaşkanında toplanacağı böyle bir sistemde Parlamentonun, Meclisin bu şekilde denetleme ve en önemli denetleme mekanizmalarından yoksun bırakılması, Parlamentonun ve halkın iradesinin tecelli etmesi açısından büyük noksanlıklar yaratacaktır diye düşünüyor, bu duygu ve düşüncelerle tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.