KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, tabii, herkesi saygıyla selamlıyoruz. Meclisimize, Komisyonumuza yakışır bir çalışma günü olacağını ümit ediyoruz hep beraber.

Şimdi, burada tartıştığımız mesele dün söz isteyen 4 arkadaşımızın geneli üzerinde görüşlerini bildireceği meselesi değildir. O konu zaten tartışmadan uzak, arkadaşlarımızın geneli üzerinde görüşmeler başladığı zaman kullanabilecekleri İç Tüzüksel bir haktır, bu konuyu müzakere etmiyoruz.

Esas müzakere ettiğimiz konu şu: Şimdi, Sayın Başkanım, Komisyonunuzun esas görevi, İç Tüzük'ün 38'inci maddesinin ilk fıkrasına göre ilk görevi "Komisyonlar, kendilerine havale edilen tasarı veya tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler." diyor. Komisyon kaldı ki bir Anayasa değişikliği olduğunda Anayasa'nın ilk 4 maddesi, teklif edilemezlik ve Anayasa'nın "Başlangıç" kısmıyla, ruhuyla, lafzıyla, metniyle uyumluluk konusunda en hassas olunması gereken noktadayız ve tam de yerindeyiz, Anayasa Komisyonunda. Dün, sizin Anayasa'ya aykırılığı Komisyonun asli ve öncelikli görevi olarak ele alıp, tüm gruplar ve görüş bildirmek isteyen herkesin fikrini alma eylemselliği içinde olmadığınızdan ötürü, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun Komisyon üyesi arkadaşlar, zorunlu olmamasına rağmen Komisyonun Başkanlık Divanının İç Tüzük'ün 38'inci maddesinin birinci fıkrasıyla ilgili öncelikli görevini yapma konusunda bir irade görmediklerinden Komisyonu bu göreve çağırma mahiyetinde bir önerge verdiler. Bu önerge komisyonlarda verilen, Genel Kurul emsal alınacak olursa 7 önergeyle sınırlı olup, grupların önerge haklarının saklı olması gibi kurallardan tamamen ayrı bir şeyden bahsediyoruz. Komisyonun asli, öncelikli, derhâl yapması gereken görevi yapmadığının fiilen anlaşılması üzerine Cumhuriyet Halk Partisi mensubu Komisyon üyelerinin verdiği bir önergeyle görevi hatırlatma önergesini bir değişiklik önergesi kapsamı içinde ele alıp "İmza sahipleri konuşabilir, imza sahibi olmayan arkadaşlar konuşamaz ve bunu geneli üzerinde konuşsunlar." diyemezsiniz. Zaten geneli üzerinde konuşacaklar, o onların hakları ama Anayasa'ya aykırılık noktasında dün İlhan Cihaner, Mahmut Tanal, Ünal Demirtaş ve Hüsnü Bozkurt'un ki her birisinin hukuk alanındaki deneyimleri, -ilk saydığım 3 isim- Anayasa'ya aykırılık noktasında yapmış oldukları hazırlıklar Komisyonun 38/1'e göre yapması gereken asli göreve katkı sağlamak, varsa bir hatadan uzak tutmak noktasında bir taleptir. Bu yüzden bu konuda 4 tane söz talebi varken ve kayda geçmişken bu 4 söz talebi yerine gelmeden Anayasa'ya aykırılık önergesinin oylanması ve Anayasa'ya aykırı olup olmadığı konusunda bir Komisyon kararına varılması kabul edilebilir gibi değil.

Buradaki talebimiz; bu 4 arkadaşımıza, dün talepleri kayda geçirilen arkadaşlarımıza söz vermeniz, verdiğiniz bu sözde, aldıkları bu sözleri Anayasa'ya aykırılık iddiası üzerinde dinlemeniz ve ardından İç Tüzük'ün olanak verdiği şekilde tekririmüzakere ya da oylamanın yenilenmesi şeklinde Komisyonun Anayasa'ya aykırılık görüşünü yeniden almanız yönündedir. Yoksa geneli üzerindeki görüşmelerle ilgili herhangi bir ihtilaf yok aramızda. Bu aşamada bu yerine gelmediği takdirde bu konuda bir usul tartışması açmayı ve yapacağınız -ben öyle tahmin etmiyorum, yapmayacağınızı tahmin ediyorum ama- bir usuli hata oluşursa bu usul tartışmasında gruplara söz vermeniz ve bu konunun enine boyuna irdelenmesi gerekiyor. Bu konuda kararınızı duymak isteriz efendim.