GARO PAYLAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, güzel bir noktaya geldiniz bence, hani "Yasama bu işi yapmalı, yargıçlar devleti olmamalı." dediniz. Bakın, şu anda Anayasa Komisyonunda bir tasarı görüşülüyor. Bence tek adama doğru götürecek bir tasarı görüşülüyor. Şimdi, siz yargıya karşı bence hani "ifrat, tefrit" meselesinde o kuvvetler ayrımında ve kuvvetlerin birbirine saygısında haddini aşan ifadeler kullandınız yani tabii ki "yargıçlar devleti" tanımı elbette kabul edilemez ama tek adam devleti veya yürütmenin her şey karar vereceği bir devlet de kabul edilemez.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yapmayın Sayın Paylan, benim söylediğim...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu maddeyi kim getirdi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kim karara bağlayacak?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Kim getirdi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kim karara bağlayacak?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Kim getirdi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kim karara bağlayacak?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya kim getirdi Allah'ını seversen?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yasama organı karara bağlayacak.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya bakın, lobiyi kime yaptı sigorta şirketi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya, yasama organı karara bağlamayacak mı?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın, demokrasilerde...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yasama organını savunuyoruz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Güzel bir noktaya geldiniz. Hayır, öyle savunmuyorsunuz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Olur mu? Yasama organı...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Lobiyi kime yaptı sigorta şirketi? Bakın, genel müdüre yaptı lobiye değil mi? Genel müdür de hazırladı tasarıyı, size getirdi, siz de buraya soktunuz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sizin getirdiğiniz tekliflerin arkasında bir lobi şirketi mi var? O zaman sizin söylediğiniz her şeyin arkasında bir lobi mi var?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Demokrasilerde nasıl olur? O şirketler gelirler, parti gruplarını gezerler, AKP Grubuna, CHP Grubuna, HDP Grubuna, MHP Grubuna bunu anlatılar, demokrasilerde böyle olur. Bizleri ikna etmeye çalışırlar önce, birlikte biz yasama organı olarak ikna olursak bu maddeyi, tabii ki Musa Bey'in söylediği kriterlere de bakarak, yargı kararları kriterlerine de bakarak biz getiririz. Bir tane buraya tasarı getirebildik mi, Plan ve Bütçe Komisyonunda arkadaşlar? Bakın, ben on dört aydır Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, bir madde getirebildik mi buraya? Hayır.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Millî olarak getirseniz...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, yok efendim. Allah'ınızı severseniz, burada yüzlerce önerge verdik, bir tanesini bile tartıştık mı? Yürütme getiriyor, burada siz el kaldırıyorsunuz, biz karşı el kaldırıyoruz, oluyor bitiyor. O anlamda, gelin bunları tartışalım. Kuvvetler ayrımını tartışalım. Şirketler gelsinler, millî iradenin buluştuğu yere gelsinler, bizi ikna etsinler, sizi değil.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Avrupa'da yan sanayiye yaptırıyor bunu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yan sanayiyle kim...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, Sayın Bekaroğlu, durun, ben de bir konuşayım.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Herkes söz alarak konuşursa daha anlaşılır.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Cevap verdi de cevap veriyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - O açıdan, bakın, güzel bir örnek verdiniz yani kuvvetler ayrımı noktasında. Yargı da gerçekten eleştireceğimiz kararlar verebilir ama işimize geldiğinde "Ben yargıyı tanımıyorum, saygı da duymuyorum." deyip işimize geldiğinde "Yargı kararı verip vekilleri hapse attı." deyince olmuyor Sayın Bakan. O yargıya da saygı duyulmuyor, yürütmeye de saygı duyulmuyor, yasamaya da saygı duyulmuyor. O açıdan, kuvvetlerin gerçekten her yönden, üç kuvvetin de yasama, yürütme ve yargının birbirini dengeleyebileceği ve denetleyebileceği ve birbirine hepsinin de saygın olduğu bir sistemin adı demokrasidir. Bu cümleye katılıyorsunuz sanıyorum. O açıdan, gelin, sigorta şirketlerinin gelip burada lobi yapacağı, bizleri ikna edeceği, ortak böyle tasarılar getirebileceğimiz bir iklimi yaratalım. Yalnızca yürütmenin getirdiği maddelerle bu iş olmaz.

Şimdi soruma geleyim. "2,6 milyar TL" dediniz. Sanıyorum bu madde biraz sonra buradan geçecek çünkü öyle gözüküyor, geri adım atmadığınıza göre. "2,6 milyar TL" dediniz, eğer ki bu geçerse orijinal değil sanayi zorunlu olacak, neredeyse o duruma geleğiz yani yan sanayinin zorunlu olduğu bir sisteme dönmüş olacağız, trafik sigortasıyla ilgili konuşuyorum. Muhtemelen de yarı yarıya düşer bu rakam.

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ MEHMET AKİF EROĞLU - Yüzde 99 orijinal.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, o opsiyon getirildiğinde o seçimler değişecektir ve ona göre yarı yarıya düşecektir.

Kaç araç zorunlu trafik sigortası yapıyor, 10 milyon sanıyorum, değil mi?

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ MEHMET AKİF EROĞLU - 18 milyon.

GARO PAYLAN (İstanbul) - 18 milyon. 1 milyarın üzerinde bir rakam burada düşecek. Araç başı yaklaşık 50, 60, 70, 100 TL indirim olması lazım.

Sayın Bakan, bu madde sonrası, 50 ile 100 TL arası indirim var mı, yok mu diye takipçisi hep beraber olmak zorundayız bu sistem sonucunda. Aynı zamanda, geçen gün getirdiğimiz tedbirlerin de yüzde 100'den fazla artış sonrası "Yüzde 10 düşüş yaptık." diyerek kurtaramaz sigorta şirketleri de. Aynı şekilde o rakamları da tabii ki kademeli olarak olacağını biliyorum ama daha makul, vatandaşımızın ödeyebileceği seviyelere indirdiğinin takipçisi olmamız gerekir diye düşünüyorum.