CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben söz istedim. Çok özür dilerim. Ben hem otomotiv sanayisinde hem de sigorta sektöründe çalıştığım için olayın içinde buldum kendimi.

Şimdi, gerçekten Türk otomotiv sanayisinde epey bir ilerleme var. Yani, bugün "component" üreten yüzlerce hatta binlerce işletmelerimiz var, haksızlık etmeyelim. Bunun adı yan sanayi ama kalitede akredite olmuş kuruluşlardan onay almış, hem Avrupa'da hem Türkiye'de ciddi bir yan sanayiye sahibiz. Ama, marka olayı tabii ki onun üstünde olduğundan fiyatlar katlanarak gidiyor.

Ben Türkiye'nin önemli bir otomotiv sanayisinde yöneticilik yaparken bize "component", parça üreten işletmeler aynı zamanda Avrupa'daki o meşhur markalara da parça üretiyordu. Hatta, biz kendimiz bir ara kriz sırasında parça ürettik ve bugün dünyanın en meşhur firmalarına bizim dökümhanemizde, talaşlı imalatta yaptığımız parçaları satıyorduk kilo işi ve para kazanıyorduk. Ama, marka onların markası olduğu için biz yan sanayiye verdiğimizde 1 birime satıyorsak onu, onlar 5 birim fiyatla satabiliyordu. O bakımdan, yan sanayi denilince akla hemen kalitesizlik gelmesin. Türkiye, beyaz eşya ve otomotivde...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bunu anlatmayın, biz böyle bir şey söylemiyoruz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ben bir perspektif çizmeye çalışıyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama, bu propaganda gibi oluyor yani.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İsim vermediğimiz için, propaganda değil.

Sigorta şirketine gelelim, sigorta şirketi de diyor ki: Ben poliçeyi düzenlerken poliçe satın alacak kişiye alternatif sunacağım. Burada Sayın Bakanın ifade ettiği şey çok önemli, onu mutlaka... Siz eğer belgelendirilmiş şirketler tarafından akredite olmuş eş değer ürün ki akredite oluyor zaten bir şey üretmeniz için, piyasaya öyle kolay kolay giremezsiniz. Artık, Türkiye her şeyi kurala bağlamış bir ülke. Dolayısıyla, burada haksızlık etmeyelim, sigorta şirketi size alternatif ürün sunuyor, diyor ki: "Orijinal markalı ürünü istiyorsanız budur fiyatı poliçenizin..." Öyle değil mi?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle bir sistem yok. Öyle bir şey yok ya.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Öyle değil?

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Yanlış, eksik bilgi.

TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ MEHMET AKİF EROĞLU - Dünyanın uyguladığı sisteme geçmek istiyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şu anda öyle bir şey yok diyorum.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, siz bitirin.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Benim anlatmak istediğim şu: Şimdi, burada yan sanayiyi elbette ki Türkiye olarak biz savunmak zorundayız ama bizim yan sanayimiz de kalite olarak Avrupa'nın orijinal ürünlerinden aşağı değil ki oralara parça üretiyoruz. Ama, söz konusu olan marka ise tabii ki öteki adam markayı satıyor. Sigorta şirketi burada poliçeyi düzenlerken alternatif sunup da bu alternatife göre fiyatlandırma yapacaksa, eğer bu gelen şey de buysa buna "Evet." deriz biz.