| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı (1/796) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .12.2016 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz sarsıcı olaylar yaşamakta, talihsiz ve belirsiz günler geçirmekteyiz.
10 Aralıkta İstanbul Beşiktaş'ta, 17 Aralıkta Kayseri'de meydana gelen hain terör saldırılarını lanetliyorum. 58 vatan evladı şehit oldu, 255 yaralı var, şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Dün Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisine yönelik saldırıyı da kınıyorum ve Rus halkına da başsağlığı diliyorum.
Görüştüğümüz tasarı 30 maddeden oluşuyor, ama şöyle bir bölümlendirdiğimizde, yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin birtakım düzenlemeler var, sosyal desteklere ilişkin düzenlemeler var, mahsuplaşmalar var, öğrenci yurtları oluşturulmasına ilişkin düzenlemeler var, bir de emekli ikramiyesine ilişkin düzenlemeler var.
Şimdi, yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin birçok düzenleme yapıldı, yapıyoruz, torba kanunlarla veya ilgili kanunlarında yaptığımız düzenlemelerle.
Burada, acaba bu yaptığımız düzenlemeler sanki hepsi birbirine karışıyor gibi bir izlenim veriyor. Ne yaptık? Ne noktadayız? Bunların bize getirisi ne oldu? Bunlara ilişkin bir çalışma var mı? Yani ha bire bu tarz düzenlemeleri yapıyoruz, eğer bunların bir faydası olmuyorsa belki farklı bir yöne doğru gitmek gerekebilir.
İşte, yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin düzenlemeler. Yani şimdi prim avantajı sağlıyoruz, vergi avantajı sağlıyoruz doğal olarak, yani teşvikle ilgili bunlar yapılabilir ama acaba şöyle bir şey yapıldı mı? Biz ne kadar düzenleme yaptık? Tekrar tekrar aynı şeyleri mi yapıyoruz? Bir yaptığımız öbürünü kaldırıyor mu? O da duruyor mu? Artık sanki şeyden çıktı gibi. Bunları bilebilmek için çok özel uzmanlıklar gerekiyor. Yani bir yatırımcının bunu bilebilmesi mümkün değil.
Bir de bunlara ilişkin geri bildirimler, etki analizi nasıl? Yani hakikaten şey alıyor muyuz bundan, yoksa bambaşka bir yola doğru mu evrilmemiz lazım, çevirmemiz lazım bu işi? Bir buna bakmak lazım doğrusu.
Tabii, burada, tek başına bu tür desteklerin bir anlam ifade etmediği de izahtan vareste. Zira, hukuk düzeni, kamu yönetimi vesaire gibi şeylerin birlikte yapılması lazım.
İkincisi, sosyal desteklerle ilgili burada ifade edilen şeyler bizim açımızdan da kabul edilebilir, desteklenebilir şeyler.
Bu öğrenci yurtları meselesi, yani vakıflara... Sayın Kalaycı da ifade ettiler, biz bundan açıkçası endişeliyiz. Yani burada fiilî durumlar, bugüne kadar yapılan, Türk halkının karşılaştığı bu durumların çok taze olduğu bir zamanda, sanki belli vakıflara, işte, Hükûmetin yanında, yakınında olan -olduğu varsayılan diyelim- vakıflara yönelik bir avantaj, bir öncelik mi sağlanacak? Dolayısıyla, burada açıkçası bu konulan ilave hükme gerek var mı? Çünkü biz şu anda şunu tartışıyoruz: Bu tür devlet dışı yapılara bu tür işleri emanet edecek miyiz etmeyecek miyiz? Bugün Türkiye'nin en sıcak tartıştığı gündem bu.
Hâl böyleyken, bizim bir de üstüne üstlük bu tür vakıflara birtakım avantajlar sağlıyor olmamız, maşeri vicdanda, yani kamuoyun vicdanında bir karşılık bulmayabilir. Dolayısıyla, bunun yeniden düşünülmesi gerekir diye değerlendiriyoruz.
Bir başka konu, Emekli Sandığı 5434 sayılı Kanun'a tabi iken emekli olan vatandaşlarımızın otuz yıldan fazla hizmetleri emekli ikramiyesine sayılmıyordu. İşte, malum, bir Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında vatandaşlar dava açınca buna ilişkin olarak bir düzenleme yapma ihtiyacı hasıl oldu doğru olarak. Bu düzenleme Meclise gelmeden evvel, biz Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak hem denetim yetkimizi kullanarak hem de kanun teklifi vermek suretiyle bunu zaten Meclis gündemine taşımıştık. Şimdi bu yönde bir düzenleme var ama içerisinde birkaç tane bize göre yanlış şeyler olmakla beraber en önemlisi -demin de tartışılan- bu ödemelerin güncel olmaması konusu. Bunun bir haksızlık, hakkaniyete uygun olmayan bir durum olduğunu düşünüyoruz çünkü çok komik rakamlar yani kuruşlar söz konusu olacak birçok insan için. Onlar da zaten belli bir miktarın altında olduğu vakit işleme tabi tutulmayacak, dolayısıyla herkese, birçok kişiye hak ettiği hâlde sıfır lira vermiş olacağız. Yani bunun, yapılan düzenlemenin amacıyla, yine mahkeme kararının gerekçesiyle de uyuşmadığını görüyoruz, değerlendiriyoruz.
Sayın Bakanım, burada ifadenize katılmak mümkün değil yani Anayasa Mahkemesinin Anayasa'ya aykırı olarak kararlarını geriye yürütüyor değiliz. Benzer birçok düzenleme yapıldı geçmişe dönük, sadece bu konuyla ilgili değil münhasıran. Ama bizim hukuk düzenimizde var, af getiriyoruz geçmişe dönük olarak yani geriye dönük düzenlemeler yapılabiliyor. Anayasa Mahkemesinin kararından artık bu iş çıkmıştır, bağımsız olarak yasama organı bir düzenleme yapıyor. Burada da diyor ki: "Bu otuz yıldan fazla ikramiye alamama meselesi doğru değildir, haksızlıktır." Bundan mağdur olanlara geriye doğru da bunu vereceğim diyoruz yani şu anda yaptığımız bu.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir şey demiyorum. Yargıtayın...
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Tamam. Biz yasa yaptığımıza göre o konumuz, evet, tamam, ayrı.
Bir de tabii bu faiz ödememesi -7.500 lira üzerindeki- meselesi var. Burada da bir eşitsizlik, yine dava açanlar ile bu yasadan yararlananlar arasında bir eşitsizlik ortaya çıkacak çünkü dava açarak şeyini alanlar bugüne kadar, mahkeme kararıyla alanlar toptan o yasal faiziyle birlikte aldılar. Dolayısıyla biz şimdi kanun çıkartıyoruz, çıkarttığımız kanun mahkeme yoluyla hak elde edenlerden daha dezavantajlı bir durum gibi ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu şeylerin hakkaniyet ölçüsünde düzenlenmesi, giderilmesi gerekir diye değerlendiriyoruz.
Yine bu gemi, yat meselesi. Burada biz kara taşımacılığında da -otobüsçülere de, kamyonculara da, taksicilere de, dolmuşçulara da- özellikle yakıt açısından vergisiz mazot verilmesi suretiyle bu avantajın bu insanlara da, geçimini buradan sağlayan vatandaşlarımıza da sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, bir sonraki torbada inşallah buna ilişkin bir düzenleme de görürüz.
Tabii, başta da ifade ettiğim gibi, bütün bu düzenlemelerin... Aslında Türkiye'nin bütününe dönük belki iç dış bir saldırıyla karşı karşıyayız. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak, dikkate alınarak topyekûn bir çalışma yapılmasının daha yararlı olacağını biz değerlendiriyoruz.
Maddeler üzerinde daha ayrıntılı konuşacağımız için şimdilik bütünüyle ilgili bununla yetinmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.