| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonda dinlenilmesi istenen kişilere, Komisyonun çalışma usulüne ve Komisyonda görevlendirilmesi istenen uzmanlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2016 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, birincisi, çalışma takvimini bilmek lazım, yani biz önümüzdeki haftanın, ya da geçtiğimiz hafta, üç haftadan itibaren biz haftada iki gün çalışıyoruz burada. Hani bunun nedeni ne bilmiyorum, bu zaten süreli çalışan bir Komisyon, ne kadar yoğun çalışırsa o kadar verimli olacaktır. Dolayısıyla, günleri iyi değerlendirmek lazım, sonra süre, zaman kalmayacak. Önümüzdeki hafta, hatta iki haftalık iş planı ortaya çıkarsa, ona göre de bizim hazırlık yapma şansımız olur. Çünkü son saniyede, son gün ya da biz telefondan WhatsApp üzerinden ki bazen geç bakıyoruz, sürekli telefona bakamıyoruz, kimin geleceğini oturup araştırmak durumunda kalıyoruz, önceden haberimiz de olmuyor.
Bir de bununla ilgili, bakın, Sayın Başkan, şöyle bir şey oldu. Şimdi şehitlerimiz, gazilerimiz hepimizin ortak değeri, hepimiz azami saygıyı göstermek durumundayız. Tüm şehit yakınlarını da gazileri de biliyoruz ki farklı siyasi partilere, farklı liderlere, Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlara farklı gözlerle bakıyorlar, zaman zaman çok ağır sözler de sarf ettiklerini duyuyoruz. Şimdi, bu ayrı bir konu ama buraya çağıracağımız, tanık olarak davet edeceğimiz isimleri de en azından siyasi partiler arasında herhangi bir polemik yaşatmayacak isimler olmasında önem var, yani öncesinden istişare etmekte fayda var. Dün mesela burada davet edilen isimlerden en son listeye dâhil edilen ki en son ne zaman dâhil edildiği de ve kimin dâhil ettiğini de hakikaten merak ediyoruz, sosyal medya hesaplarında, burada bulunduğu vakit danışman arkadaş uyardı, hem partimize hem Genel Başkanımıza çok ağır hakaretleri var sosyal medyada. Şimdi, burada, diğer gazilerimiz de burada, böyle bir şeyi polemik konusu yapmak istemedim yani.
BAŞKAN - Fırsat vermedik zaten biliyorsunuz, öyle hiçbir şey de olmadı.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Hayır, sosyal medyasında var bunlar. Şöyle bir şey olabilir: Şimdi, tersini düşünün, yani sizin partinize, genel başkanlarınıza hakaret eden birini biz burada çağırıp da dinleyelim desek, buna hoş bakmazsınız yani meselenin özüne bir de bu açıdan bakmak lazım. Dün burada tatsızlık olmaması açısından bunu dile getirmedik ve son anda, mesela ilk gelen yazıda yok, son anda en altta ilave edilmiş o isim.
BAŞKAN - Onu bir izah edeyim: Rukiye Dağ, Cuma Dağ isimli eşi, hani başsız şehit falan diye basın açıklıyor. Rukiye Dağ burada davetliydi. Rukiye Dağ... Bugün için önce gazileri düşündük, sonradan "Ben çarşamba günü Muğla'da davetliyim." diyerek katılamayacağım...
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Peki, o isimi kim davet etti yani ismi nereden geldi?
BAŞKAN - Öyle olunca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından bu konuda isim listesi zaten istemiştik, geciktiği için hemen bir faksla bilgi versinler, onlar üzerinden bir isim seçelim dedik ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen isimlerden Ankara'da oturan birini son anda olduğu için, o ismi dâhil ettik. Yani orada kesinlikle öyle bir sosyal medyası veya diğerlerine... Üstelik de dün sizin biliyorsunuz, bunu bana göstermeniz üzerine hemen kendisine...
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Yani bunu incelemek lazım, bu hassas bir konu. Yani ben özellikle şehit ve gazilerin siyaset dışında tutulması gerektiğini düşünüyorum.
BAŞKAN - Kesinlikle hemen ikazı yaptık biliyorsunuz Zeynel Bey, şahidi sizsiniz. Dedim ki ben, arkadaşı ikaz edelim, nitekim hassastık o konuda, eğer siyasi değerlendirmelere... "Siz olayı anlatın, o konulara girmeyin." diyecektik, öyle bir şey de yaşanmadı, tamamen o güne mahsus şeylerini anlattılar. Yani o hassasiyeti gösteriyoruz, gösteririz de yani çünkü hele hele gazi ve şehitlerimizi burada siyasi partilerimiz arasında farklı bir yere değerlendirmeye fırsat vermeyiz yani, böyle bir şey olmaz.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Çünkü her siyasi görüşten var yani, burada o şeyin içine giremeyiz yani burada.
BAŞKAN - Ya Zeynel Bey, siz tanıyorsunuz bizi, yani burada bizim "Yenikapı" dediğimiz ruhu, uzlaşmayı, birlikte tepkiyi... Yani ben bunu her konuşmanın başlangıcında da laf olsun diye söylemiyorum. Geçen gün bakın yabancı heyeti birlikte karşıladık, her iki değerli üye olarak sizler de katıldınız, orada bunun ne kadar önemli olduğunun biz de idrakindeyiz, yani burada iktidarıyla muhalefetiyle birlikte görüntü vermenin, birlikte tepki vermenin hassasiyetinde bir tereddüt yok.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, bir de geçtiğimiz hafta ya da bu haftaydı, Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki "Naci Bey'den önceki Millî Eğitim Bakanlarını ben çok ikna edemedim FETÖ ile mücadele konusunda." Ya da işte "Mücadele konusunda harekete geçmekte isteksiz davrandılar." minvalinde bir açıklaması oldu yani detayı da var basında. O nedenle, biz bahsettiği dönemki Millî Eğitim Bakanlarının da Komisyon tarafından dinlenmesini talep ediyoruz. Burada Ömer Dinçer, Hüseyin Çelik, işte diğer isimler, diğer Millî Eğitim Bakanlarının Komisyonda dinlenmesini talep ediyoruz. Yani beyanını hatırlıyorsunuz zannediyorum, geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı ifade etti. "Millî Eğitim Bakanlarından Naci Bey'e kadar olan, Naci Bey'i ayırıyorum." tarzında bir konuşması oldu. "Oraya kadarki kısımda, bu konuyla mücadele konusunda gerekli hassasiyeti göstermediler." anlamına gelecek açıklaması oldu. Dolayısıyla, çağrılmalarını talep ediyoruz.
Mal varlığı konusu çok önemli, bu konuda biz çok mesafe alamadık Komisyon olarak. Yani Türkiye çapındaki...
BAŞKAN - Öneri varsa alalım, somut öneri varsa alalım.
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi Türkiye çapındaki edindikleri mal varlığı yani bunların kapsamı, değeri, tespitler şu ana kadar, tabii bunu müfettişler inceliyordur hâlâ ama bunun çerçevesini de bilmekte fayda var ve nasıl edindikleri yani hangi tarihlerde nasıl edindikleri, bu yapıya nasıl güç katıldığını da ortaya dökecek önemli bir araştırma olacaktır. Dolayısıyla, bunları da isteyelim diye düşünüyorum.