ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Şimdi, sizi dinlediğimde şunu ifade ettiniz -tabii, birçok merak edilen konuya değindiniz- dediniz ki: "Böyle bir darbe girişiminin istihbaratı yoktu. 'Biliyorum.' diyen de samimi değildir."

ANKARA JANDARMA ESKİ BÖLGE KOMUTANI TÜMGENERAL İBRAHİM AYDIN - Darbe girişimi değil, bu şekliyle yapacaklarını... "Yani kalkacaklar, Meclisi vuracaklar efendim, hazırlıklı olun." Yoksa darbe girişimi bilinir.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - O zaman şöyle bir şey çıkıyor: Burada bir istihbarat zafiyetinden bahsedemeyiz yani bunu, cezai anlamda değil ama idari anlamda, hani görevini ihmal eden hiç kimse yok gibi algılamak gerekir sizin beyanınızdan ya da belki de bu söylemin etkili olmasında Balyoz ve Ergenekon kumpaslarıyla yaşanan süreçte Türkiye'de darbeler dönemi bitmiştir propagandasının etkili olduğunu düşünür müsünüz? İlk sorum bu.

İkinci olarak da, şimdi, o geceye ilişkin, sonrasında da çarpıcı bazı noktalar var. Mesela bir tanesi, demin Burhanettin Bey de bahsetti, Adil Öksüz olayı. Yani buradaki ana aktör olarak görünen biri -ki soruşturmalarda böyle gösteriliyor şu anda- darbenin, darbecilerin merkez olarak kullandığı bir yerde darbe girişimi bastırıldıktan sonra yakalanıyor ve orada, hani uçan kuşun tutuklandığı bir ortamda neredeyse, tabiri caizse, tek salıverilen o ve soruşturulmasıyla ilgili, yani gözaltına alınması, dosyadaki bazı evrakların içerisinden çıkarılması, vesaire gibi birçok konuda spekülasyon yapıldı yani içerisinde gerçekten evraklar ne kadar alındı, alınmadı, bunlar soruşturmalar sonucunda ortaya çıkacak ama bir tuhaflık olduğu açık burada. Kaldı ki yine bu isimle alakalı daha öncesinden örgüt içerisinde yer alan, zaman içerisinde ayrılan ve itirafçı konumunda olan insanların, işte "Biz bu ismi bildirdik." şeklinde beyanları da medyaya düştü yani bu işte Genelkurmay da şöyle sorumluydu, böyle sorumluydu gibisinden. Şimdi hepsini bir arada düşündüğümüzde, siz de o gün görevdesiniz, değil mi? 30 Ağustosta zannediyorum emekliye ayrıldınız.

ANKARA JANDARMA ESKİ BÖLGE KOMUTANI TÜMGENERAL İBRAHİM AYDIN - 29 Temmuzda ayrıldım. Denetleme Başkan Yardımcısıydım 15 Temmuzda.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Peki, nasıl yorumlarsınız? Birincisi, mesela orası Jandarma bölgesi, sizin sorumluluğunuzda olan görevliler mi bu ihmali gerçekleştirdi? O evraklar içinden nasıl alındı? Bu konuda ne düşünürsünüz bunlarla ilgili?

ANKARA JANDARMA ESKİ BÖLGE KOMUTANI TÜMGENERAL İBRAHİM AYDIN - Tabii, tır olayında da benzer bir şey, şüpheli durumlar yaşandı ve değerlendirildi. Burada oradaki jandarmanın bir ihmali var mı, evrak mı kayboldu, bilmiyorum ben ama mümkündür diye bakıyorum yani olabilir, orada da bu yapıdan biri var ise alınması ve bırakılması, daha önce de ismi geçmiş, bir yerlere bildirmiş ise hava kuvvetleri bağlantılı, o gece hemen bırakılması jandarma ayağı itibarıyla da, adli merciler ayağı itibarıyla da incelemeye değer diye düşünüyorum. mümkündür efendim, mümkündür ama bildiğim bir şey yok bu konuda. Mümkündür ama, istismar mümkündür.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Darbelerle ilgili, yani bir istihbarat konusunda... Yani darbelerin istihbaratı olmaz mı? Şöyle bir şey söyleyeyim: Daha önce buraya gelen konuklardan bir kısmı, o gün itibarıyla İçişleri Bakanı olan Sayın Ala "Bize şu yönde genel istihbaratlar geliyordu, şu gün şu saat darbe girişimi olacağı yönünde değil ama genel itibarıyla, işte, bunların bir darbe girişimine kalkışacağı yönünde de değerlendirme raporları oluyordu." dedi, burada beyanda bulundu. Benzer şekilde size böyle bir şey geliyor muydu? Yani sonuçta, aksinde şunu kabul etmemiz gerekir: Herhangi bir cunta girişiminde, darbe girişiminde, ya, bunun istihbaratı, önceden önlenmesi mümkün olmaz gibi bir ön kabul mü?