MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Hoş geldiniz Sayın Müdürüm.

Tabii, öncelikle, Fuat Uğur'un bu konuda yazılmış birkaç tane makalesi var. O makaleler dikkatlice incelendiğinde burada Dursun Çiçek'in yaptığı açıklama bence olup biteni tam manada açıklamaya yeterli değil çünkü şu anda adli soruşturma çerçevesinde kamuoyuna yansıyan bilgiler de gösteriyor ki hususilerin yaptığı toplantılar var. Gene askerîlerin kendi içinde yaptığı elli altı saatlik bir toplantıdan bahsediliyor. Burada hatta...

BAŞKAN - İtiraflar da var.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - İşte, itiraflar da var ve bu toplantının o kadar önemli ve gizli olduğu, çaycıların yüzbaşılar olduğu, o kadar basına yansıyan şeyler var.

Dolayısıyla, şimdi, devletin istihbaratının bir gizli, bir açık tarafı vardır. Yani "istihbarat" dediğinizde bir gizli şeyler var, bir açık şeyler var. Bu darbe konusu da hep açık istihbarat kaynaklarında aylardır Türkiye gündeminde konuşulan konulardı. Hani bizim idareci olarak da bildiğimiz bir şey var. Konuşulan zaman içinde olur eğer gerekli tedbirleri almazsanız.

Burada, tabii, gerekli tedbirler konusunda, ben Sayın Müdürüme tecrübeleri ışığında bir şey soracağım. Şimdi herkes 17-25 Aralık miladını konuşuyor. Niye? 17-25 Aralıkta bu Fetullahçı terör örgütü yapılanması doğrudan o günün Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a dönük bir operasyon yaptı. O günden sonra kıyamet koptu ama 2010 yılında Sayın Genel Başkanımız birçok konuşmasında okyanus ötesinden idare edilen yapılanmaya dikkat edilmesine, bunun Türk devletini sıkıntıya sokacağına dair bir sürü açıklamalar yaptı.

Şimdi, Emniyetin içerisindeki temizlik 17-25 Aralık sonrası yapılmasaydı bugün darbenin şeklinin, seyrinin farklı olabileceği herkes tarafından açıkça değerlendiriliyor. Pekâlâ bu temizlik 17-25 Aralık 2013 sonrasında değil de 2010'dan itibaren yapılsaydı, bugün ordudaki temizlik de dolayısıyla... Çünkü ordudaki temizlik hazırlığı, bu şûra hazırlığı ortaya çıkmasaydı, deşifre olmasaydı belki darbe de olmayacaktı. Yani dolayısıyla 2010'da Sayın Genel Başkanımız uyardığında bu işe el atılsaydı bugün Emniyette sizin gibi çile çeken kaç kişi o çileleri çekmeden kurtulabilirdi. Siz 17-25 Aralıktan sonra geldiniz göreve ama 17-25 Aralıktan önce de bugün Türkiye'de Emniyetin idari kadrosuna baktığımızda yukarıdan aşağıya daire başkanları, genel müdür yardımcıları, il müdürleri, şube müdürleri, hepsi gerçekten ciddi bedeller ödediler; hatta bir kısmı, aynen işte Ergenekon, Balyozdaki kadar olmasa bile benzer şeylerle karşılaştılar. Bu çerçevede sizin de yaşadıklarınız var. Yani üç dört sene önce bu tedbirler alınabilseydi, 17-25 Aralıkta değil de 2010'da bu işler yapılabilseydi bugün Türkiye'deki durum daha iyi olmaz mıydı? Bu konuda bir değerlendirme yapabilir misiniz?

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRÜ NECATİ ÇEVİK - Şimdi, Sayın Vekilim, sorunuza muhatap olarak benim seçilmemi... Tabii, benim nasıl bir yorum yapmamı veya eklememi istersiniz bilemiyorum ama şöylesi 17-25 Aralık milat, onun öncesine de dönerseniz MİT tırlarının durdurulma hadisesi de var, bu bir ihanet. Yani bunlar zaman içerisinde kendini göstermişler, artık bu işi o safhalara getirmişler. Ondan öncesinde işi gizlice, sinsice, düşünün, işte, eşlerine, çocuklarına, yanındakilere "Cuma namazına gitmeyin." diyebilecek kadar yani işin mezhepsel boyutu...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Onlar 28 Şubatta var olan şeyler, onu herkes biliyor zaten.

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRÜ NECATİ ÇEVİK - Şimdi, 28 Şubatla bunları kıyaslamamak... Bunları sadece bir terör örgütü gibi düşünmek -bence- çok ucuz kalsa gerek diye düşünüyorum yani karşımızdaki çok ciddi, eylemsel bir hareket. Devletimizin kılcal damarlarına sızmışlar. Kim kime güvenecek, zor bir durum. Öncesini veya sonrasını benim kestirmem çok doğru olmaz diye düşünüyorum ama birkaç hamleleri muhakkak...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sızma değil, Emniyetin personel birimlerini ele geçirmiş yani, şimdi, bu sızma falan değil ki. Artık Emniyetin... İşte, mesela, en son iptal edilen, 2013'te yapılan komiser muavinliği sınavında her şey belgeli zaten. Bir liste yapılmış, ondan sonra, bir sonraki yılın listeleri de yedek olarak hazırlanmış. Yani bunları, şimdi artık sızma falan diye bir şey yok, yani tamamen ele geçirme var.

BAŞKAN - Sızmalarla ilgili adli kovuşturma...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sızma bu olanları açıklamıyor, burada ele geçirme var. Yani ele geçirirlerken sizin gibi orada atıl vaziyette kalan çok sayıda insan var.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Ya da bunlar yıkılmasıydı siz hayatta yükselemezdiniz bu makama. Ben size söyleyeyim bunu yani.

BAŞKAN - Onu açıkladı zaten. "Temizlik oluncaya kadar bize terfi vermediler." dedi.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bu temizlik iki üç sene önce olsaydı bugün devletimizin zararı her bakımdan daha az olmaz mıydı?

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRÜ NECATİ ÇEVİK - Muhakkak ki öyle düşünmek lazım Sayın Vekilim. Ama vatanını, milletini seven az da olsak bizim gibi vatansever insanlar var, ülkesini sevenler var. Bizim azınlığımız onların çoğunluğuna bedel oldu zaten, bunu 15 Temmuzda gördük efendim. Yani onların çok olması çok bir şey ifade etmiyor efendim. Onu söylemeye çalışıyorum.

BAŞKAN - Evet.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Bize moral vermiş oldunuz.

BAŞKAN - Mehmet Bey, bitti galiba.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Evet.