MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Belman Hanımın açıklaması üzerine birkaç cümle de benim söylemem gerekiyor. Sonuçta, Sırrı Süreyya Önder parti grubu adına söz aldı ve konuştu. Orada asıl vurgulamak istediği konulardan bir tanesi Belma Hanımın sorusunun manipülatif olduğu yönündeydi. Yani "Sokağa çıkmadıysanız darbeden yanasınız." anlamına gelecek bir soru sorulduğunu söyledi. Bunun bir yönlendirme, bir manipülasyon gibi bir işlevi olduğunu belirtti. Bununla bağlantılı söylediği şey de şu: Eğer burada ifade veren, daha doğrusu burada açıklama yapan bir davetli buradan çıktıktan hemen sonra gözaltına alınıyorsa, ardından da tutuklanıyorsa burada Komisyon üyelerinin de başka türlü bir açıklama, bir tepki göstermeleri beklenir. Bu gözaltının Komisyondaki ifadelerle, anlatımlarla, açıklamalarla bağlantılı olduğu yönünde yine kamuoyunda belli bir algı oluşmuştu. Buna ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı.

İkincisi: Sokağa çıkma meselesi soruluyor. Oysa Diyarbakır'ın üçte 2'sinde sokağa çıkma yasağı vardı o gün. Sokağa çıkma yasağına herhangi bir şekilde değinmeden "Neden sokağa çıkmadınız?" sorusunun yöneltilmesinin de Türkiye'de bu tabloyu eksik görmek ve göstermek anlamında geldiğini belirtti.

Ben de tekrar söyleyeyim, Diyarbakır'da sokağa çıkanlar olmuştur. "Diyarbakır halkı 7'den 70'e sokağa çıkmıştır." gibi bir açıklamayı herhâlde yapabilmek için elde somut veri var. Ben de isterim her türlü darbeye, her türlü demokrasi dışı müdahaleye Türkiye'de 7'den 70'e sokağa çıkma imkânı olsun ve bu konuda bir engelleme olmasın. Bu 15 Temmuza olduğu gibi 4 Kasıma ilişkin de olsun ve sokağa çıkma bu çerçevede olduğu sürece herkes tarafından meşru, demokratik bir hak olarak kabul edilebilsin.