KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Verdiğiniz samimi bilgiler için de teşekkür ederiz. Esasında, Komisyon çalışmaya başladığı günden itibaren birçok önemli ismi dinledik, bir kısmı çok samimi beyanlarda bulundu ve aslında Komisyonun çalışmasına yön verdi; bugünkü sizin açıklamalarınızı da böyle değerlendiriyorum ve bizim belki de vâkıf olmadığımız ya da şöyle söyleyeyim daha yüzeysel bilgilere sahip olduğumuz konuları da açıklığa kavuşturdunuz. İşte, çözüm süreciyle alakalı yine önemli bilgiler paylaştınız. Dolayısıyla, bir iki soru soracağım bununla ilgili.

Şimdi, söylediklerinizi yorumladığımda şöyle bir şey mi çıkıyor: Yani bir şekilde Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen yabancı devletler, Türkiye problemlerini çözsün, terör sonlansın istemeyenler bunlara müdahale ediyor ve bu böyle gidiyor gibi yani süreç de bir yerde böyle bitti denilebilir belki de bilmiyorum.

Peki, şöyle bir şey olsaydı yani sonuçta bunun bir de tecrübesini yaşamış oldunuz. Bu süreç Parlamento eliyle yürümüş olsaydı çünkü bu sürece ilişkin çok sayıda itirazı olan insanlar dahi bugün Türkiye'de, kimisi yanlış bilgi biliyor, kimisi farklı yani şu an biz de milletvekili olarak aslında çok sağlıklı bilgiye sahip değiliz yani anlatılırsa bütünüyle öğrenebiliriz. Parlamento eliyle yürüseydi sizce sonuç nasıl olurdu ilk sorum bu.

MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Onu hemen cevaplayayım müsaade ederseniz.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Memnun olurum.

MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Çok önemli bir noktaya temas ettiniz bizim arzumuz da buydu, İmralı'nın arzusu da buydu. Yani eğer bu böyle olsaydı Habur faciası yaşanmazdı, Oslo yaşanmazdı, belki bu ölçülerde yaşanmazdı. Bu, o dönemde siyasi iktidarın kendi tercihi ve anlayışı çerçevesinde aldığı bir kararla şimdilik böyle yürüsün tarzında planlandı. Bir başka art niyetin olup olmadığı konusunda zaten konuşmaya yetkili değilim ve o dönemde birçok seçim vardı o kadarını söyleyeyim. Bir çok seçim vardı, arka arkaya seçimler vardı ve Türkiye'nin eylemsiz günlere ihtiyacı vardı biz bunu sağladık. Kâfi mi?

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Peki, yine, bütün bir soru olarak da değerlendirebiliriz. Bundan sonrası için hem bu konuyla ilgili, nasıl sonuca gideceğini düşünüyorsunuz yani gidişatla alakalı ve bir darbe süreci yaşadık biz, 15 Temmuzu yaşadık. Şimdi, bu süreçten sonra yeni bir darbe süreci, böyle bir risk görüyor musunuz ülke açısından. Çünkü, bu darbe girişimi bizim tarihte okuduğumuz darbe girişimlerine göre bugünden bakıldığında hepsinden çok daha tehlikeli -yani darbeler arasında bir ayrım yapılmaz ama bu anlamda- bir şekilde planlandığına yönelik de emareler var yani bir iç savaş ortamı yaratma gibi. Ve 15 Temmuz özelinde de mesela bazı gariplikler var, işte safi garip yani trafiğin yoğun olduğu bir saatte Boğaziçi Köprüsü kapatılıyor gibi, diğer darbelerle kıyasladığımızda hep sabaha karşı herkes evinde yatarken girişilen bir şey, burada biraz daha farklı gidiyor. Bir de, şimdi darbeye katılan FETÖ'cüler var, darbeye katılmayan FETÖ'cüler var. Soruşturmalar bize onu gösteriyor. İçeriğine şu an vâkıf olmadığımızdan yani darbeye katılmasa da daha sonrasında işlem yapılanlar var. Bu tespitler doğru da olabilir. Ne

dersiniz yani bunu neye bağlıyorsunuz?