KOMİSYON KONUŞMASI

MUHARREM VARLI (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Bakanlığın değerli bürokratları, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, tarımın en önemli problemlerinden bir tanesi girdi maliyetleri. Bunun da en önemlisi gübre ve mazot. Gübre, çiftçilerin en ağır yükü yani o kadar çok maliyet tutuyor ki çiftçinin en çok para harcadığı, para aktardığı bir ürün. Onun için, gübreyle alakalı KDV'yi kaldırdınız ama hâlâ piyasada gübreyi regüle edecek bir sistem kuramadınız.

Bakın, iki ay önce yani çiftçinin kullanmadığı dönemde üre gübresi 740 bin liraya satıldı serbest piyasada. Şu anda üre gübresi 1 TL yani yeni rakamla 1 TL, eski rakamla 1 milyon lira. Şimdi, arada ne kadar fark var? aşağı yukarı 260 bin lira gibi bir fark var. bu rakam çiftçinin cebinden çıkıyor. Hâlbuki, Tarım Kredi gibi bir kurum var elinizde. Tarım Kredinin Genel Müdürünün de burada olduğunu az önce öğrendik. Yani, Tarım Kredi bu piyasayı regüle edebilir, gübre fiyatlarını piyasada dengeleyebilir. Çiftçinin ihtiyacı olmadığı zaman gübre fiyatları çok düşük. 740 bin liraya üre gübresi kurtarıyorsa neden şimdi 1 milyon lira? Yani bunu anlamak mümkün değil. Onun için, Tarım Krediyi daha aktif bir hâlde piyasaya sokup çiftçiyi koruyacak, çiftçinin gübre ihtiyacını regüle edecek şekilde kullanmak gerekir, bu bir.

İkincisi, mazotla alakalı konu. Mazotta yüzde 50'sine destek vereceğinizi söylediniz. Yani, bu rakam ne kadardır, nasıl düşünüyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz, bilmiyorum ama ben kendim çiftçi bir arkadaşınızım, bizzat çiftçilikle uğraşan bir arkadaşınızım ve ekip dikmeyi bilen bir çiftçinin ne kadar mazot harcadığını da iyi bilen bir arkadaşınızım. Yani, bir çiftçinin tarlayı ilk sürdüğünden son hasada kadar 1 dönüme harcadığı mazot 15 litre Sayın Bakan yani aşağı yukarı, ortalama. Mısırda da, pamukta da 15 litre mazot harcar bir çiftçi ilk sürekten son hasada kadar. Bunu göz önünde bulundurarak eğer "Yüzde 50 rakamını karşılayacağız." diyorsanız bu makul bir rakam olur.

Ama, bundan daha önemlisi, bunlar olumlu gelişmeler, güzel gelişmeler yani mazota yüzde 50 destek vermeniz, prim desteklerini artırmanız ama çiftçiyi teşvik etmek, çiftçiyi korumak, üretimi desteklemek açısından bence en önemlisi ürün fiyatlarını koruyabilmek ve çiftçiye mutlaka ürününü ektirebilmek. Yani, pamukla alakalı çok güzel bir şey ortaya koydunuz, bunu destekliyoruz. 75 kuruş yani eski rakamla 750 bin lira gibi bir destekleme koydunuz, güzel ama yeterli değil. Bence bu rakamın 1 TL civarına çekilmesi lazım. Çünkü, bu yıl pamuk üretimi az oldu. Önümüzdeki yıl, Sayın Bakan, pamuk üretimi çok fazla olacak. Bakın, piyasada da pamuk fiyatları düşecek, şimdiden uyarıyorum ben sizi. Yani ben kendim bu yıl 300 dönüm pamuk ekmiştim, seneye bin dönüm civarında pamuk ekmeyi düşünüyorum. Çünkü Çukurova'da pamuğun mutlaka ekilmesi lazım, pamuğun desteklenmesi lazım. Doğru bir uygulama yapıyorsunuz ama pamuk ürününü piyasada da korumak lazım, bunu korumak için de bir sistemi geliştirmek lazım, artı prim desteğini en az 1 TL seviyesine çekmemiz lazım.

Yine, pamuğu koruyalım, pamuğu artıralım derken mısırı da göz ardı etmememiz lazım. Türkiye'nin aşağı yukarı 6,5-7 milyon ton mısıra ihtiyacı var yani İç Anadolu Bölgesi'nde, Trakya'da veya Urfa hariç Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde mısır desteklenebilir. Şimdi, mısırın destekleme fiyatını 2 kuruşa düşürdünüz ki bu çok düşük bir rakam, bunu mutlaka dengelemeniz lazım yani mısırı da korumanız lazım. Tamam, Türkiye'nin 3,5-4 milyon ton kütlü pamuğa ihtiyacı var, bunu üretebilecek topraklarımız var, arazilerimiz var. Aynı zamanda, Türkiye'nin 6,5-7 milyon ton mısır üretebilecek arazileri de var. Yine Türkiye'nin ayçiçeği üretebilecek arazileri de var ama bunu iyi planlamak lazım, desteğini iyi ayarlamak lazım ve çiftçiyi koruyup çiftçiyi mutlaka üretime teşvik etmemiz lazım.

Yine, bakınız, buğday da çok stratejik bir ürün yani savaşta, barışta her zaman bir ülkeye lazım olan bir ürün buğday. Buğdayla alakalı da desteklerinizi iyi kontrol edip iyi dağıtmanız lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Varlı, süreniz doldu.

Tamamlar mısınız.

MUHARREM VARLI (Adana) - Yani eğer buğdayı da koruyamazsak, buğdayı da çiftçiye ektiremezsek... Çukurova'da mesela buğday neredeyse ekilmeyecek duruma geldi yani buğdayı da ektirmemiz lazım bizim, buğdayı da çiftçinin üretmesini sağlamamız lazım ki Türkiye'nin buğday ihtiyacını karşılayacak bir rakamı yakalayabilelim. Geçen yıl Türkiye'nin buğday ihtiyacı 22 milyon ton civarındaydı, üretim zannediyorum 18 milyon veya 19 milyon ton civarında kaldı. Yani 3 milyon ton gibi bir buğday açığımız oluştu. Bunların hepsini iyi planlayarak güzel bir şekilde ayarlamamız lazım.

Yine, siz de dediniz ki: "Önümüzdeki yıllarda enerjiden, mazottan, petrolden daha önemli şey gıda olacak dünya için." Doğru yani bizim de Türkiye'nin en önemli üretimi de gıda üzerine yani buğday, mısır, pamuk, ayçiçeği, bunların hepsi Türkiye'nin topraklarında üretilebilecek, Türkiye'nin, Türk çiftçisinin üretebileceği meyve sebzeler. Yine narenciye, efendim bunun yanı sıra üzüm, kayısı gibi önemli ürünler yine Karadeniz Bölgesi'nde çay, fındık gibi önemli ürünler, bunların hepsini bizim çiftçimiz üretebilecek durumda. Yeter ki bunun planlamasını iyi yapalım, yeter ki bunların desteklerini iyi ayarlayalım ve çiftçimizi üretmeye teşvik edelim. Ben inanıyorum ki Türkiye bu manada her türlü engeli aşabilecek durumda.

Yine 2/B arazileriyle alakalı Çukurova'da bir belirsizlik var.

BAŞKAN - Sayın Varlı, lütfen son cümlelerinizi alayım.

MUHARREM VARLI (Adana) - Son cümleyi tamamlıyorum Sayın Başkan.

Bu araziler satılacak mı, satılmayacak mı? Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra bu arazilerle ilgili bir düzenleme yapılacak mı, yapılmayacak mı? Sayın Bakan, bunlar çok önemli.

Bir ikincisi rayiç bedeli çok yüksek tutuyorlar yani bu bedellerle çiftçilerin bu arazileri alması mümkün değil. Bu arazileri Sayın Cumhurbaşkanın bahsettiği gibi faiz lobileri alır, o zaman da Allah esirgesin kötü sonuçlar ortaya çıkar. Lütfen bu konuda da özellikle rayiç bedeller konusunda bürokratları gönderirken ziraat odalarına, efendim, tarımla alakalı, tarımı destekleyen kurumlardan fikir almalarını ve ona göre rayiç bedel belirlemelerini istirham ediyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.