| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c) Türkiye Adalet Akademisi ç) Anayasa Mahkemesi d) Yargıtay e) Danıştay f) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .11.2016 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, ben tutuksuz yargılamanın esas olmasına inandığımı, hukuken de bunun doğru olduğunu söylemiştim ama başka bir konu var, bu Ali Bulaç 67 yaşında, Şahin Alpay 73 yaşında, Aslı Erdoğan da hasta. Bu 3 tutuklu ciddi bir şekilde rahatsızlar, raporlar ibraz ediyorlar, doktora da gönderilebilirler. Bu insanların cezaevlerinde sağlıklarını korumaları mümkün değil. Bu konuya bu açıdan bakmanız mümkün mü?
İkinci sorum şu: Ankara'da çok sayıda emlakçı, müteahhit, FETÖ soruşturmasından dolayı suçlanmış ve yurt dışına kaçmışlar. Yine, Ankara'da çok sayıda yüksek yargı mensubu FETÖ dolayısıyla görevden alındı ve bir kısmı tutuklu. Şimdi, bu iki grup arasında bir ilişki bulundu. Bu emlakçı ve müteahhitlerin, yapmış oldukları lüks konutlarda yüksek yargı mensubu insanlara menfaat sağladıkları, her birine daire verdiği, her birinin üçer, beşer, onar dairesinin bulunduğu yönünde, hatta "Ankara'da lüks konut yapacaksan, muvazaalı bir durum varsa mutlaka yüksek yargı üyesini ortak yap." diye bir söylenti var. Bu konuyla ilgili yazılı soru önergesi de verdim size, bunu bir araştırmanızı istiyorum, bu konuda bir cevap istiyorum.
Son sorum da: Anayasa Mahkemesinin 2015 yılı bütçesiyle ilgili geç karar vermesi ve kararını uzun süre açıklamaması, aynı yanlışın 2016 yılı bütçesinde de tekrar olmasına sebebiyet verdi. Anayasa Mahkemesi nasıl bu konuda böyle büyük bir yanlış yapar? Genel sekreter mi söyler, bir başkası mı söyler, bir şey söylenirse çok memnun olurum.
Bir de kınamayla bitiriyorum. Bugün Sayın Genel Başkanımızın grupta yapmış olduğu konuşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi televizyonunda, TBMM televizyonunda verilmedi, kesildi. Daha evvel de başka bir parti grubuna yapıldı. Sayın Bakanım, nereye doğru gidiyoruz? Gerçekten muhalefet bütünüyle susturulacak mı? Seçimde, muhtemel bir başkanlık referandumunda 12 Eylülde olduğu gibi muhalefet etmek yasak mı olacak?
Teşekkür ederim.