SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın kıymetli çalışanları, değerli basın; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ülke ekonomisinin gelişimine ve sosyal refaha katkı sağlamak amacıyla dış ticaret ve yatırımlara ilişkin politikaları geliştirmek ve uygulamak gibi temel bir misyonu olan Ekonomi Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz. Öncelikle, hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum.

Bugün görüşmekte olduğumuz 2017 bütçesi ile 2015 kesin hesapları üzerine Sayıştay raporları da gündemimizde olacak ve gerekli katkı ve eleştiriler yapılacaktır.

Bu görüşmeler esnasında az önce bahsedilen misyona uygun bir performans sergilenip sergilenmediği değerlendirilecek, hedef ve stratejiler gözden geçirilecek, yapılanlar, yapılamayanlar ve yapılması uygun görülenler Komisyonumuzun değerli katkılarıyla son hâlini alacak ve bütçe tensiplerinizle onaylanacak ve 2015 yılı kesin hesapları da ibra edilecektir.

Son yıllarda dünyanın içinden geçmekte olduğu ekonomik ve siyasi krizlerin bizi de etkilemiş olması tabiidir. Bunun yanı sıra kırk yıla yakındır uğraştığımız PKK terör örgütünün son zamanlarda taktik değişikliğiyle şehirlerde oluşturduğu, şehirlerin talan ve yıkımına neden olan çukur, el yapımı bombalı terör faaliyetleri, yoğun ve yorucu, hem insani hem de maddi kayıplar vermemize, ekonomimizin ciddi bir mali bedel ödemesine sebep olmuştur.

15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün yaşattığı kanlı darbe girişiminin maliyetinin hesabı henüz tam yapılabilmiş değildir. Bu ülke adına bugüne kadar Peygamber'in avcuna emanet ettiğimiz tüm şehitleri rahmetle anıyorum.

Gazi Mustafa Kemal'i 78'inci ölüm yıl dönümü dolayısıyla saygıyla anıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bugüne bu ülkede taş üstüne taş koyan herkesi ayrıca saygı ve minnetle anıyorum.

Genelgeçer bir değerlendirme olarak, AK PARTİ Hükûmetleri olarak yapılan değerlendirmeler, iktidara geldiğimiz günden bugüne yapılan kıyaslamalar olarak tablolaştırılmakta ve grafiklendirilmektedir. Zaman zaman ciddi bir eleştiri konusu olmakla beraber, bu durum, 15'inci bütçesini yapan bir iktidarın geçirdiği serüveni bilmek adına önemlidir. Belki yıl ölçekli değerlendirmeleri de masaya yatırarak, bir önceki yıla göre artıyı, eksiyi değerlendirmeye tabi tutmak, özellikle son bir yılda yaşananlarla irtibatlandırılarak daha yakın ve daha güncel rakamları ve raporları görme imkânımız olacaktır.

AK PARTİ iktidarları, her şeyi milletin önünde yapmakta ve çok kısa aralıklarla da yaptıklarını milletin onayından geçirme gibi bir tarihî süreci yaşama şansına sahip olmuş bir partidir. Kurulduğu ilk günden bugüne tüm zorlukların üstesinden milletimizin teveccühü ve desteğiyle gelmeyi başarmış bu partinin milletle olan diyaloğu ve dayanışması, tarihî bir birliktelik ve gönül bağından kaynaklanmaktadır.

Yıllara sâri hem içeride hem dışarıda yaşanan olaylar, partimizin kapatılma girişimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi, muhtıra, darbe girişimi, komşularımızla yaşanan inanılmaz olaylar, hani bir darbımesel vardır, "Kurt yazı gördü ama çektiği ayazı bir o bilir, bir de Allah bilir." işte, o misal.

Bütün bunlara rağmen, 27 çeyrektir büyümeyi başarmış, aynı zamanda kendi içinde büyüme oranını tartışabilmiş, hem büyümeyi devam ettirmek hem de büyüme rakamını artırmak için radikal kararlar almayı başarmıştır. Sadece birkaç ay içinde Varlık Fonu, varlık barışı, vergi gecikme affı ve yeniden yapılandırmayla ilgili yapılan düzenlemeler bunun açık bir kanıtıdır.

Küresel ekonomideki zayıf büyüme performansı, ihracatın ve ithalatın negatif etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Rusya'yla yaşanan uçak krizinden sonra özellikle turizmde uğradığımız kayıp, başlı başına bir sıkıntı olarak ekonomiyi etkileyebilecek olaylardan sadece bir tanesidir.

Bir politika olarak ihracat alanında mevcut desteklerin ve etkinliklerin artırılması hususunda ısrarcı olunması önem arz etmektedir. Küresel ekonominin 2016 yılında büyüme oranının yüzde 3,1 seviyesinde kalması beklenmektedir. En iyi tahminlere ve iyileşmelere bağlı olarak 2017 yılında bu büyüme hızının yüzde 3,4'e yükselmesi öngörülmektedir. Küresel ekonomide belirsizliklerin devam edeceği öngörülebilir. Hatta İngiltere'nin Avrupa'daki daha fazla ortaya çıkan bu belirsizlikler doğrultusunda bir kaçış olarak Brexit tercihini yapmış olduğunu ifade edenler bile bulunmaktadır. Amerika'da yeni seçilen Başkanla beraber ekonomi politikasında değişiklik olup olmayacağı zamanla anlaşılacak olmakla birlikte büyüme trendli bir tercih, faiz artırımı gibi net sonuçlar bütün dünya piyasalarını etkileyebilecek sonuçlar doğuracaktır. Bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisi uygulanan sıkı mali disiplin, istikrarın bozulmaması yönünde alınan tedbirlerle bu ve benzeri oluşabilecek belirsizliklere rağmen büyüme odaklı bir bütçe yapmaya çalışırken aynı zamanda yatırımı da öne çıkaran bir gerekliliği de ortaya koymaktadır.

2016 için beklenen büyüme oranı yüzde 3,2'dir. 2017 yılı için hedeflenen büyüme rakamı yüzde 4,4. Piyasaların konjonktürel olarak sıkıntılı seyrine rağmen iddialı ama gerçekleştirilebilecek bir rakam olduğuna inanıyoruz. Bakanımızın sunumundan da anlaşılacağı gibi bu büyüme rakamını gerçekleştirebilecek Türkiye ekonomisinin her alanda ve kalemde daha iyi işler yapmayı ve başarılı olmayı bir AK PARTİ geleneği olarak kabul ettiği ve çalışacağı net bir şekilde anlaşılmaktadır. Önümüzdeki süreçte öngörülebilir politikalar sayesinde ekonomide güven ortamını devam ettirerek içeriden ve dışarıdan doğrudan yatırım girişimlerinin sağlanabileceği anlaşılmaktadır. 8 Haziran 2011 tarihli 637 sayılı KHK ile Dış Ticaret Müsteşarlığının tüm hizmet birimleriyle Hazine Müsteşarlığının Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlükleri birleştirilerek kurulan Ekonomi Bakanlığının iş ve yükü son derece önemlidir. Bu çerçevede faaliyetlerini yürütürken ekonomideki her büyüme trendinin, her güzel işin ülkemizin yarınları adına yapılmış hizmetler olacağı hepimizce bilinen bir gerçektir.

Bu çerçevede, çalışmalarınızda başarılar diliyor, bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.