Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 03 .11.2016 |
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Evet, hoş geldiniz Sayın Başbuğ.
Tabii, zaman uzadı, dört saati geçtik, ben de aslında uzatmak istemiyorum. Keşke daha geniş bir zaman olsa, mesela bir gazete söyleşisi gibi, bir özel sohbet gibi. Kabul ederseniz ben isterim onu. Bu konularda çalışmış...
GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI İLKER BAŞBUĞ - Ben TRT'ye tek çıkıyorum yani.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Efendim?
GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI İLKER BAŞBUĞ - Ben başkalarıyla çıkmıyorum, tek çıkıyorum programlara.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tamam. Yok zaten televizyon değil, sadece bir akademik meraklı sohbet diye bir teklifimi anlayın lütfen.
GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI İLKER BAŞBUĞ - Tabii.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Her konuda görüş belirttiniz aslında. Israrla, "Siyasete girmek istemiyorum." diyorsunuz ama giriyorsunuz da. Tabii, hakkınızdır. Bence girmenizde de... Yani bu konuda fazla bir tereddüt göstermenize de gerek yok çünkü iki saat boyunca değerlendirmeler yaptınız. İçinde, neredeyse her konuyla ilgili fikirleriniz var ve dediğim gibi, bu konularda emek sarf eden, çalışan bir insan olarak buna da hakkınız var. Dolayısıyla, size siyasi soru da sorulabilir ama ben sormayacağım. Sadece bir iki soruyu not düşeceğim. Arzu ederseniz şimdi cevaplayabilirsiniz, yoksa, değerlendirme olduğu için de geçebilirsiniz.
Siz, kendi döneminizde darbecilik kültürüyle, ordudaki darbecilik kültürüyle, gelenekleriyle hesaplaşmak için bir çalışma yürüttünüz mü? Şöyle bir açayım bunu: Çok partili siyasi hayatımızın işte altmış küsur yılı doldu ve altmış küsur yılda akla gelebilecek her türlü darbe ve darbe girişimini yaşadık. Hadi "akla gelebilecek" diye çok abartmayalım ama pek çok türünü yaşadık. Doğrudan müdahale, hiyerarşik müdahale, cunta müdahalesi, kalkışması, postmoderni, ultra moderni vesaire. Demek ki orduda bir darbe kültürü, bir darbe geleneği var, belki de darbe heveslilerine ve hayalini kuranlara bir tür elverişli zemin sunan bir durum var ortada. Bununla ilgili uzun uzun elbette konuşmak gerektiğinin farkındayım ama ben sadece, sizin bu konularda şahsen Genelkurmay Başkanlığınız veya sorumluluk aldığınız dönemlerde neler yaptığınızı, eğer isterseniz paylaşmanızı rica edeceğim.
Bunun yanında bir sorum var, aslında o da biraz değerlendirme isteyen bir soru. Darbe planı kuranlar genellikle bir kaos ortamını da arzularlar. Yani eğer ülkede bir gerilim varsa onu derinleştirmeyi, bir çatışma varsa bunu kronikleştirmeyi isterler, böylece bir darbe için elverişli ortam yaratılır. 12 Eylül darbesi bu açıdan çok tartışıldı, çok konuşuldu. Sizler de yakından biliyorsunuz, yazdığınız bazı kitaplarınızda da değindiğiniz. Hani, orada, ortamın uygun hâle gelmesi için çatışmaların büyümesini hem tahrik edenler hem de bekleyenler olmuştu. Acaba diyorum, 15 Temmuz darbe girişimi için de böyle bir değerlendirme yapabilir misiniz? Son bir yılda, şimdiye kadar Kürt sorununda görmediğimiz tarzda bir çatışma ortamı ve şekilleri yaşadık. Acaba, darbe ortamını olgunlaştırmak için bu konuda, özellikle bu darbeci güçler bir özel çaba, plan ve uygulama içinde olmuşlar mıdır? Sizin bir görüşünüz var mı ya da bir bilginiz var mı?
Son olarak şunu sorayım: Yargı süreçlerinin mağdurusunuz. Yargıyla ilgili uzun uzun çalışmalar yapmış bir insan olarak şunu öğrenmek istiyorum sizden: Sadece siz değil tabii, pek çok insan bu yargı süreçlerinin mağduru oldu. Özellikle cemaatle ilgili soruşturmaları dikkate aldığınızda, bir yanı Ergenekon soruşturmaları ve davaları, diğer yanı birbirine karşı hep gösterilen iki dava, büyük dava, KCK davaları ve oradaki hâkim ve savcıların da neredeyse tamamı tutuklu.
Sizin, bu mağduriyetlerin giderilmesi için -yani yargıda reform değil- sırf somut olarak yargı süreçlerinin mağdurları için bir öneriniz var mı, nasıl telafi edebiliriz? Düşündünüz mü bu konuda? Hem siz doğrudan da yaşadınız. Hepsini kapsayacak, bizim komisyonun da üzerinde çalışabileceği, mağduriyetleri giderme öneriniz ya da bu konuda önerileriniz var mı efendim?
Teşekkür ederim tekrar.