| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 18 .11.2016 |
MİKAİL ARSLAN (Kırşehir) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli Bakanlık bürokratları, değerli basın mensupları; ben de konuşmama başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Siirt'in Şirvan ilçesinde, Maden köyünde meydana gelen heyelanda göçük altında kalan işçilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar, gerçekten, evlerine helal lokma götürme mücadelesi yaparken vefat etmişlerdir, onlar şehit hükmündedir. Kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Yine, konuşmama başlamadan önce, Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum sunumlarından dolayı. Tabii, sunum çok teferruatlı, detaylı. Sayın Bakanımıza ayrıca Kırşehir'i ve Kırıkkale'yi KOP kapsamına almasından dolayı da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Ben, Bakanlığın çok önemli olduğunu biliyorum. Bu konuda, Bakanlığın bir koordinasyon görevi olduğunu da biliyoruz. Sayın Usta gibi düşünüyorum, Bakanlığın, gerçekten, koordinatör olarak çalışması, diğer bakanlıklara yol göstermesi konusunda, planlama yapması konusunda önemini kaybetmemesi gerektiğini burada tekrar ifade ediyorum.
Kalkınma Bakanlığı aynı zamanda AR-GE gibi çalışıyor. Türkiye'nin, gerçekten, çok önemli bilgileri, bakanlıkların çok önemli bilgileri Kalkınma Bakanlığının arşivlerinde mevcut. Uzmanlar son derece bilgili ve konuya vâkıf arkadaşlar. Kendilerine de yine buradan teşekkür ediyoruz.
Bunu ispatlayan bazı unsurlar var. Mesela, Devlet Su İşleri sulu tarımla ilgili toplulaştırma yapmak istiyor, Tarım Bakanlığı da toplulaştırma yapmak istiyor, bunu kimin ve nasıl yapacağı; Kültür Bakanlığının sporla ilgili faaliyetleri veyahut da Spor Bakanlığının kültürle ilgili faaliyetleri, Eğitim Bakanlığının kültür ve sporla ilgili faaliyetleri; Çevre Bakanlığının sanayi ve sağlıkla olan ilişkileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak geçiyor ama Çevre Bakanlığının sağlıkla ve sanayiyle ilişkilendirilmesi konusunda yapılması gereken koordinasyonlar; ağaçlandırma faaliyetlerinde Tarım Bakanlığının mera alanlarına ağaçların dikilmesi veyahut da ağaçlandırılmış ama fidanları dikilmemiş alanların mera alanına tahsis edilmesiyle ilgili koordinasyonlar gibi birçok husus burada karşımıza çıkıyor. Tabii, burada, Kalkınma Bakanlığımızın bilgi ve tecrübesi ışığında da bu konulara bir yorum getirilmesinin çok faydalı olacağını düşünüyoruz.
Faaliyet kitapçığınızda da sunumunuzda da bahsedilen lojistik planlama son derece önemli. Karayolları daha önce Bayındırlık ve İskân Bakanlığına bağlıydı; sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığından alındı, Ulaştırma Bakanlığına bağlandı. Ulaştırma Bakanlığına bağlandıktan sonra kara, deniz ve hava sektörlerinin koordinasyonu ve entegrasyonu konusunda çok büyük bir aşama kat edildi. Ondan sonra lojistik meselesi gündeme geldi. Gerçekten kara, deniz ve hava ulaşımının hatta demir yolu ulaşımının, lastik tekerli araçlarla beraber düşünüldüğü zaman belli bir noktada buluşması bir lojistik meselesini gündeme getiriyor ve dünyada lojistik merkezleri ve lojistik şehirleri var. Türkiye'de çok geç kalınmış bir konu ama süratle tamamlanmalı ve süratle bununla ilgili yatırımlar yapılmalıdır, lojistik merkezleri ulaştırılmalıdır.
Ben Ulaştırma Bakanlığının bütçesinde de bununla ilgili bahsettim. Delice-Keskin hattının Ankara için bir lojistik merkezi olarak düşünülmesini istiyoruz çünkü bunun sebebi hem otoyol kesişim noktası hem kara yolu kesişim noktası hem aynı bölgede hızlı tren Samsun-Mersin hattı ve doğu-kuzey-güney bağlantılarının kesim noktası olmasından dolayı buranın bir lojistik merkezi olarak şimdiden şekillendirilmesinin faydalı olacağını ifade ediyoruz.
Aynı zamanda, burada küçük çaplı bir havalimanı yapılmalı. Küçük çaplı havalimanları sadece şehirlere değil, bütün şehirlerde şimdiden planlanmalıdır. Yani belki büyük uçaklar için değil ama küçük küçük uçaklar için küçük havalimanları planlanmalıdır çünkü arazileri son derece pahalı hâle geliyor. Veyahut de havalimanı yapılması gereken yerlere binaların yapılmasından dolayı, yatırımlar yapılmasından dolayı inşaatın yapılması mümkün olmuyor. En azından planlara bunlar muhakkak işlenmelidir ve planlama için Kalkınma Bakanlığımız bununla ilgili kendisi bir koordinatörlük görevi yapmalıdır diye düşüncemiz var.
Aynı zamanda, AR-GE çalışmalarıyla ilgili bir bölüm vardı, AR-GE çalışmalarıyla ilgili bir iki konu söylemek istiyorum. Şimdi, AR-GE destekleri maalesef para kazanmanın adresi olmamalıdır. Para kazanmanın sanki adresi olmuş gibi her yıl bir AR-GE projesi yapılarak AR-GE destekleri alınıyor. Bunların takip edilmesi lazım. AR-GE aslında desteklenmez, sipariş edilir. Yani üretim yapılacak, sanayi üretimi yapılacak ve ihtiyaç duyulan malzemelere AR-GE desteği verilmeli ve ürün hâline getirilmelidir. Bunun takip edilmesi gerekiyor. Ben şahsen merak ediyorum, bu AR-GE desteklerinden ne kadar ürün elde edilmiş, piyasaya ne kadar ürün sunulmuş. Mesela Millî Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığının AR-GE destekleri aslında bir model olarak incelenmesi gereken bir çalışmadır. Diğer AR-GE desteklerinin de buna benzer hâle getirilmesi gerekir. AR-GE desteklerinin yerine ulaştırılabilmesi için muhakkak millî tren, millî uçak, millî tank projelerinin geliştirilmesi lazım. Mesela uçak sanayisinde binlerce yedek parça üretilmesi gerekiyor. Bu yedek parçaların şimdiden siparişlerinin verilmesi, AR-GE çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bu işi yapacak kişilere de AR-GE desteklerinin şimdiden verilmesi gerekiyor ki bunlar belli bir zamanda bir araya gelsin ve uçak sanayisi oluşabilsin. Aynı şekilde, millî tren için de aynı şey söz konusudur. Şimdi vagonumuzu kendimiz yapabiliyoruz. Bursa'da bazı şirketler kendi vagonumuzu yapabiliyor, Ulaşım AŞ vagon yapabiliyor. Bunun o kadar çok parçaları var ki ama bunların bir kısmı dışarıdan geliyor. Bunlar Türkiye'de yapılabilir. AR-GE desteklerinin yani ürünselleşecek, ürüne yönelecek şekilde dizayn edilmesi lazım.
Altyapı laboratuvarlarına destek veriliyor. Ben kendi ilimden biliyorum, bir laboratuvar desteği verilmiş ama hiç kullanılmıyor. "Destek veriliyor, biz de bir laboratuvar kuralım." gibi bir yaklaşımla değil de gerçekten kullanılacak bir şekilde, laboratuvar kurulacak şekilde desteklerin verilmesi gerekir.
Cazibe merkezleriyle ilgili ise yine bir yaklaşımda bulunmak istiyoruz. Tabii, bu, 5 bölgede, 8 merkezde, 23 ilde destek veriliyor ama bizim düşüncemiz şehirlerin kümelendirilerek incelenmesi lazım. Yani bizim, Türkiye'de sağlık şehirleri, kültür şehirleri, turizm şehirleri, sanayi şehirleri, hatta fuar şehirleri kurmamız lazım. Yani şehirlerin kendine göre tanımları yapılarak ve burada yapılacak yatırımlardan hangisi rasyonel ise ona özel destekler verilmesi gerekiyor. Yani bir destek modeli açılıyor ama bunlar yerine oturmayacak. Daha önceki desteklerde de bunlar yerine oturmadı. Çünkü sanayici veyahut da yatırımcı bir fizibilite yapıyor. Fizibilitesinde "Benim yatırımımı ne kadar yapmam lazım, ne kadar bir süre sonra bunun tekrar karşılığını alabilirim; bu fizibil mi, değil mi?" diye bir inceleme yapıyor. Şayet fizibil ise yatırım yapıyor, fizibil değilse yatırım yapmaz. Dolayısıyla sanayici yatırımın gerçekleriyle yüzleşmek zorundadır ve her şehrin kendine göre rantabl, fizibil olan işleri var, konuları var. Bunlar belki Ankara'da çok gözükmüyor ama yerelde bunlar biliniyor ve tanımlanabiliyor. Yani hangi şehirde hangi yatırımın yapılması ve nasıl gelişmesi gerektiğine dair incelemeler yapılırsa bunlar gözükebilir.
Mesela illerde büyük olan ama Ankara'da küçük gözüken işler var. Yani Ankara için sıradan olan, başkentimiz için sıradan olan işler illerde çok büyük meseleler olarak gözükebiliyor. Çok küçük müdahalelerle çok büyük başarılar sağlanabilir; çok gerçekçi yatırımlarla, az bütçelerle çok büyük başarılar sağlanabilir. Bunun için yerelle yani iller ile Ankara'nın bağlantısının sağlanması lazım. Şimdi, burada birçok milletvekili arkadaşın kendi iliyle ilgili bazı talepleri var. Yani bunu her sektörde değil ama bir sektörde vermek lazım. Mesela Nevşehir turizmle ilgili desteklenmeli. Oraya gelen turistin daha iyi ortamda ağırlanabileceği ve daha iyi bir gezi yapabileceği alanlar yapılması lazım. Şu anda son derece yetersiz, örnek olarak söylüyorum. Ama bunların proje olarak takdim edilmesi gerekiyor. Mesela hayvancılık desteği verilebilecek bölgelerimiz var, bunların ona göre tanımlanması, tarif edilmesi gerekiyor. Yani sanayileşmemiş bir şehre sanayi desteği vermek başarısızlıkla neticelenebilecek bir girişimdir. Dolayısıyla, şehirleri birbiriyle tanımlamak lazım. Mesela Nevşehir turizm şehriyse Kırşehir onunla ne kadar ilişkilendirilebilir? Örnek olarak söylüyorum Sayın Bakanım. Mesela Kırşehir Kapadokya Havalimanı'na şu anda 85 kilometrede ulaşabiliyoruz ve son derece kötü ve konforu düşük bir yol ama kestirme bir yolla 53 kilometrede ulaşabiliyorsunuz. Havaalanına kısa yoldan ulaştığınız zaman yatırımcı için bu cazip oluyor. Bölge havaalanına da dönüşme imkânı elde edilebiliyor. Çok az bir yatırımla aslında çok büyük bir koordinasyonu sağlayabiliyorsunuz. O yüzden Kalkınma Bakanlığımızın bu tür cazip konulara da el atması ve bununla ilgili tasarruf yetkisini kullanabilmesinin önemli olduğunu şahsen ifade etmek istiyorum burada.
Ayrıca, bazı teknoloji kullanımıyla ilgili de Kalkınma Bakanlığının teknolojiyi en üst düzeyle kullanmasının faydalı olacağını burada ifade etmek istiyorum. Mesela bilgisayar yazılımları ve teknolojide Kalkınma Bakanlığının en üst düzeyde olması gerekir. Bütün bilgilerin sizde toparlanmasının çok büyük faydası var çünkü karar verirken bu bilgilere ihtiyaç var, bunları artık standart, arşivdeki dosyalarla takip etmek son derece zor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Başkan Vekili Mehmet Şükrü Erdinç geçti)
BAŞKAN - Sayın Arslan, buyurun.
MİKAİL ARSLAN (Kırşehir) - Toparlayacağım, teşekkür ediyorum.
Mesela Orman ve Su İşleri Bakanlığımız teknolojiyi son derece iyi kullanıyor. Tapu Kadastronun elinde birçok veri var. Yani hangi bölgede ne yapıldığını burada görmek lazım. Bunu şundan dolayı söylüyorum: Kendi bölgemde mesela sağlık ocağı birbirine yakın. Eskiden sağlık ocağı olarak ifade ediliyordu, 5 köyde yapılmış ama daha uzak yerlerde hiç sağlık ocağı yoktu ve Kalkınma Bakanlığı bunlara karar veriyordu o zaman Devlet Planlama Teşkilatıydı. Bu veriler sizde olmadığı için doğru karar verme imkânınız da olmuyor ama bu veriler sizde depolanmış olsa veyahut da bilgisayar ortamında bunları izlemiş olsanız daha doğru karar verme imkânı da hasıl olmuş olacak. Dolayısıyla, bu konuda da Kalkınma Bakanlığının kendisine de bu konuda bir bütçe ayırması ve bununla ilgili çalışmalar yapılmasının faydalı olacağını ifade ediyorum.
Ben hem Kalkınma Bakanlığımızın hem de Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının GAP, DAP ve DOKAP bütçelerinin hayırlı olmasını şimdiden temenni ediyor, teşekkürlerimi arz ediyorum.