KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, bu günübirlik evlerle ilgili yapılacak kontroller... Bunlar daha önce de sorunlara sebep olmuştu. Muhtarlar, site yöneticileri neye göre bunu şey yapacaklar? Misafirleri de mi ihbar edecekler? Herkes birbirini ihbar edecek, çok ciddi bir durum.

Ben 12 Mart sonrasında böyle bir şey yaşadım. Apartman yöneticisi, misafir gittiğimiz yerde, "Buraya öğrenciler geldi." diye ihbar etti, üç gün karakolda kaldık Sayın Bakanım. Bu konu böyle bir konu.

İkinci soru, bu Kur'an kursları dâhil yurtlar, pansiyonlar, misafirhaneler, evler, geçtiğimiz dönemde kamuoyunda infiale de sebep olan bu çocuk istismarı olaylarıyla ilgili gündeme geldi buralar. Buralarda denetimleri kim yapıyor? İçişleri Bakanlığı mensupları mı yapıyor, polis mi yapıyor, jandarma mı yapıyor? Bu denetimler nasıl oluyor? Ve buradaki görevliler ve eğitmenlerle ilgili bir araştırma yapılıyor mu? Özellikle konuyla ilgili bir araştırma yapılıyor mu? Çünkü daha evvel böyle soruşturmalar geçirmiş insanların göreve devam ettiğini, kamuya ait iş yerlerinde bile göreve devam ettiğini gördük. Bu ciddi bir konu, bu konuyla ilgili ne diyeceksiniz?

Sizinle özel paylaşmıştım, bu Filipinli vatandaş Karen Lim'i bir daha söyleyeceğim. Yani bu anneyle çocuğu, lütfen... Bunlar Kocaeli'nde kampta kalıyorlar Sayın Bakanım, dün çocuk hastalandı. Bir sevap işi, bir an evvel bunu yapın. Bunların FETÖ'yle falan ilgisi yok. Sadece üniversitede okutman olmasının dışında hiçbir problemi yok, kocası zaten UNICEF'te ve vatandaşımız. Bunu rica ediyorum.

Son bir soru, Kadim Bey bir soru sordu, biraz gerildiniz, sinirlendiniz, fakat toplumda böyle bir algı var Sayın Bakanım, değerli arkadaşlarım. Ben açık konuşacağım, ad koyarak konuşacağım, deniliyor ki: "Alevi yurttaşlarımız vali olamıyor, emniyet müdürü olamıyor, on beş sene içinde hâkim, savcı yapılmadı." Yani böyle bir kanaat var. Bu kanaatin, bu algının ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkiye'de, hele böylesine hassas bir dönemde, gerçekten hiçbir şekilde kimlik ayrımının yapılmadığı izlenimi ve algısını oluşturmamız gerekiyor. Onun için, sakin bir şekilde "Hayır, öyle değildir, şöyledir." denilmesi gerekiyor...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Soru böyle sorulursa problem yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama böyle bir şey var. Ben, bunu Genel Kurulda da dile getirdim. Ciddi bir problem, yıllardan beri böyle bir algı var. Buna bakın, o zaman kaç tane emniyet müdürü... "Biz kimliğine bakmıyoruz." filan... Biliniyor bu, toplum biliyor. Kaç tane vali, hâkim, savcı... Gerçekten on beş sene içinde alınmadı mı hiç?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bu, çok doğal olarak eleştirdiğimiz kimlik politikalarına...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, kimlik politikaları...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yani siz diyorsunuz ki böyle kimlik politikaları olmaz. Şöyle: Kimlik politikaları üzerinden ve kimlik yaklaşımı üzerinden tarif etmeyelim, çok doğal olarak. Oysa geldiğimiz nokta ve bugün tartıştığımız şey kimlik politikaları ve kimlik tarifi üzerinden birbirimizi tanımlamak...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Güzel ama hiç alınmamışsa, hiç yoksa, demek ki bir kimlik politikası var. Bir algı var Sayın Bakanım.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Ben de bu konunun muhatabı olarak güzel bir şey söyledim, "Böyle bir şey yok." dedim, ama bunun detayına girmek, kamuoyuna yönelik detayına girmek, beni bir kimlik politikasıyla...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - O zaman kararnameleri bekliyoruz Sayın Bakanım.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - İzlediklerinizde de olmuş olabilir yani.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Eyvallah.

Ben hatırlatmış oldum efendim.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, teşekkür ediyoruz.