KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri; ben de konuşmama başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, 15 Temmuzda hain darbe kalkışmasından sonra güvenlik konseptimizde, güvenlik politikalarımızda önemli bir değişiklik olmuştur. Güvenlik stratejileri, yetki ve sorumlulukların dağılımı, operasyonel işleyiş, istihbarat ve koordinasyon yapısında tam bir bütünlük ve senkronizasyon oluşması hususunda bir değişikliğe gidilmiştir.

Bu manada, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanması, güvenlik güçlerimizde sahih manada bir yeni yönetim biçiminin uygulandığının göstergesi olmuştur. Türkiye'de güvenlik hizmetlerinin, teşkilatlanma ve işleyiş açısından bu işlevleri yerine getiren birimlerin, artık aynı idari ve hiyerarşik yapı bünyesinde, aynı idari ve siyasi otoritelere bağlı olarak yürütülmesine, güvenlik sisteminin makro politikaları, uzun vadeli beklentiler ve ihtiyaçlar doğrultusunda hedef ve amaç birliği yürütmesine imkân tanınmıştır.

Sayın Bakanımızın İçişleri Bakanlığı görevine gelmesiyle birlikte, İçişleri Bakanlığının taktik stratejik anlayışının önemli bir değişim geçirdiğini görmekteyiz. Artık hadise cereyan ettikten sonra kınayan bir anlayış halkımızın gönlünde cevaz bulmuyordur. Dolayısıyla, hadisenin cereyan etmesine meydan tanımayan bir anlayışı dikkate alarak olayın olduğu yere doğrudan gidilmesi, caydırıcı ve önleyici politikaların izlenmesi, halkımızın gönlünde kabul görmektedir.

Halil Rifat Paşa'nın "Gidemediğin yer senin değildir." sözlerinden hareketle, doğrudan olay yerine müdahale ederek, terör örgütlerinin zarar verdiği noktalara vakit kaybetmeden giderek kaybın tekerrür etmemesi için azami gayret gösterildiğini müşahede etmekteyiz.

Güvenlikte bir ilke, her yer güvenli değilse, hiçbir yer güvenli değildir. Ülkemizin her karışı bizim için değerli, vazgeçecek toprağımız, terk edecek vatanımız yoktur. Dolayısıyla, emniyet güçlerimize koşulsuz destek vermekteyiz, vermeliyiz.

Sayın Bakanımızın ifadesiyle terör kâbusu son bulacaktır. Bırakın teröriste silah vermeyi, selam vermeyi, moral verene, arka çıkana dahi tahammülümüz yoktur.

Bu manada teşkilat içerisinde de önemli değişikliklere gidilmiştir. Polisimizin askerlik mükellefiyetini kaldıran düzenleme... Belirli bir disiplin ve hiyerarşi altında çalışan, her şeyden önemlisi bedenini ve canını ortaya koyan polislerimize askerlik muafiyeti getirilmesinin en tabii hak olarak görülmesi çok yerinde ve önemli bir adımdır.

Bu büyük teşkilat içerisinde yanlış yola tevessül edenler, küçük menfaatlere tenezzül edenler olmuştur. Bu olumsuzlukların bütün bir teşkilatı lekelemesine asla müsaade etmememiz gerekmektedir.

Emniyet teşkilatımız statükonun muhafızı değil, değişimin öncüsüdür; totaliter bir iradenin değil, ileri demokrasinin savunucusudur. Biz de her platformda emniyet güçlerimizin savunucusuyuz ve Komisyon olarak da bütçeden hak ettiği payı alması noktasında destekçisiyiz.

Güvenlik güçlerimiz şehit edilirken, analar evlatsız, evlatlar babasız konulurken, devlete paralel örgütlenmeler kurulup, devleti terör eylemleriyle işgale kalkışırken, dahası belediyelere hizmet üretmesi için gönderilen paralar terör örgütüne aktarılırken, hiç kimsenin bizden sessiz kalmamızı beklememesi gerekir. Elini ve dilini kana bulayanların hesabı sorulmaktadır ve sorulmaya devam etmektedir.

Bu manada, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Derik Kaymakamımız Muhammed Fatih Safitürk'ü rahmetle, minnetle anıyoruz. Vatan ve millet aşkıyla serden geçerek ulvi bir vazifeyi görmekteyken kalleş terör örgütünün kurduğu pusuyla şehit edilmiştir. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz, ailesine ve milletimize sabır diliyoruz. Her ne kadar bu hain pusu şehit kaymakamımıza kurulmuş ise de milletimizin tamamına yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. O bomba, şehit kaymakamımızın masasının altına konulmuş ise de Türk Bayrağı'na ve Türk milletine yapılan bir saldırı olarak görüyoruz, ancak terör örgütlerinin bilmedikleri, öğrenemedikleri bir husus var. Bizim milletimiz direksiz çatı gibidir, onu yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığımızın yeni kimlik kartlarıyla ilgili düzenlemesiyle yeni kimlik kartlarımız daha şık bir görünüm kazanmıştır. Az önce teslim aldığımız kimlik kartlarında da gördüğümüz üzere, daha pratik bir kullanım imkânı sağlanmıştır, hem eski kimliklerimizin erken deforme olma sorunu ortadan kalkmış hem de modern bir kullanım kazanmıştır. Daha güvenli kimlik kartlarımız, Türkiye'nin gelişen yüzünün güzel bir örneği olmuştur.

Sayın Bakanım, bir diğer husus da teşekkürümüz de bilhassa Karadeniz Bölgesi'nde yaşayanlar çok iyi biliyor, Ordu'dan geçerken ödenen trafik cezaları sorununun ortadan kalkması milletimizde büyük bir memnuniyet oluşturmuştur.

Bu manada bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum.