| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı c) Emniyet Genel Müdürlüğü ç) Jandarma Genel Komutanlığı d) Sahil Güvenlik Komutanlığı e) Göç İdaresi Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 23 .11.2016 |
MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri arkadaşlarım, Sayın Bakanım, İçişleri Bakanlığının değerli bürokratları, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, ben bir sitemle başlamak istiyorum söze. Geçen Millî Savunma Komisyonu bütçesi görüşülürken de aynı sitemimden Millî Savunma Bakanımız nasibini almıştı, size de sitem etmek istiyorum.
Ben İçişleri Komisyonu üyesiyim. Ülkemiz olağanüstü günlerden geçiyor. Milletvekili olarak biz bir yıl içinde -ben bir yıllık milletvekiliyim- herhâlde birkaç dönem Parlamentoda görev yapmış arkadaşımızın yaşamadıklarını yaşadık. 20'ye yakın intihar bombacısı saldırısı oldu bizim dönemimizde. Bunlardan 3 tanesi Ankara'da oldu, milletin iradesinin tecelli ettiği kentte, Meclisin olduğu kentte oldu. Meclisimiz bombalandı, bir darbe girişimi yaşadık. Bir taraftan askerimiz Suriye'de, Irak'ta. Bu olağanüstü günlerde 15 Temmuz darbe girişiminin hepimiz karşısında olduk sivil toplum örgütleriyle, medyasıyla, milletvekilleriyle. Meclis bombalanırken bu Parlamentoyu açık tuttuk. Niye tuttuk? Demokrasiye inandığımız için, seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğine inandığımız için. "Asker postalıyla değil, seçimle gidecek." dedik. Ben o gece "tweet" attım bu şekilde. Bir ortak irade oluştu Türk milletinde, milyonlar sokağa çıktı, insanlarımız, halkımız tankın önüne yattı ve Yenikapı ruhu diye bir şey ortaya çıktı. Yenikapı'da bizim Genel Başkanımız da gitti, bir ortak akıl, ortak uzlaşı oldu. Niye? Demokrasi için. Demokrasimiz gelişsin, kökleşsin diye. Arkasından ne oldu? Bizim Mecliste bir hükmümüz yok. İçişleriyle ilgili bir sürü karar alınıyor, iç güvenliğin en önemli olduğu dönem, tarihimizde belki en önemli olduğu dönemlerden birisi, ben İçişleri Komisyonu üyesi olarak 6 kere sizden randevu istedim, 6 kere. Birincisi hayırlı olsun içindi, kalanı başka konularla ilgili.
Sayın Bakanım, İçişleri Komisyonu üyesi bir milletvekilli İçişleri Bakanına ulaşamıyorsa -haydi size ulaşamıyor Bakan Yardımcısı da mı yok, bize dönen kimse yok- biz kime izah edeceğiz, kiminle paylaşacağız, ortak akıl nasıl tesis olacak? En azından İçişleri Komisyonunda bir araya gelebilirdik, Komisyon toplanmadı.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Komisyonda toplandık, siz yoktunuz o zaman.
MURAT BAKAN (İzmir) - Biz düşüncelerimizi Plan ve Bütçe Komisyonunda, burada ifade etme şansı buluyoruz ancak.
Şimdi, ciddi anlamda bir mali yatırım var sizin anlattığınız şeyde. İşte, insansız hava araçları, silahlı insansız hava araçları, "drone"lar, tanıma sistemleri, bunların entegrasyonu çok güzel ama bunları kim kullanacak? Bunları kullanacak Emniyet mensubu, polis, Jandarma. Polisin ciddi sorunları var. Yani, o insanların insanca yaşayacağı koşulları oluşturmak öncelikle bizim görevimiz. Darbe girişiminde, o zor koşullarda, terörle, teröristle, katille, hırsızla, mafyayla mücadele ediyor; işte, özellikle, Jandarma, kırsal bölgede, dağ başında, kuş uçmaz kervan geçmez bölgelerde mücadele ediyor ama özlük haklarına gelince ancak şehit olduğunda hatırlıyoruz, şehit olduğunda arkasından göz yaşı döküyoruz ama hayattayken onların özlük haklarıyla ilgili hiçbir şey yapmıyoruz.
Polis intiharları çok önemli. Bakın, bu ülkede en çok intihar polislik mesleğinde ve ilk dört yılda oluyor. Bu gencecik insanlar niye intihar ediyor? Polisin çalışma koşullarıyla ilgili bir değişikliğe ihtiyaç var mı? 12'ye 12, 12'ye 24, 12'ye 36, bu sistemin değişmesi gerekiyor mu, bunun sorgulanması gerekir. Polisin özlük haklarının iyileştirilmesi gerekir. Çoğunu Musa Vekilim söyledi, ben kalanları söylüyorum.
Uzman jandarma sizin mensubunuz oldu, eskiden Millî Savunma Bakanlığına bağlıydı ama uzman jandarmayı sizin bürokratlarınız bilmiyor. Bakın, siz sunum yapıyorsunuz, 16'ncı sayfada diyor ki: "2016 yılında 9 bin uzman jandarma alımı devam ediyor." Uzman jandarmanın okulu kapandı. Yani, jandarmaya uzman alacaksınız, uzman jandarma sanılıyor bu. Bu, şu an muvazzaf kategorisinde çalışan uzman jandarma değildir alınan 9 bin uzman jandarma. 20 bin civarında uzman jandarmanız var, bunların statüsü problemli, ciddi sorunları var. Bu çocuklar şehit olduklarında o sıvasız evlerde oturan ana, babaların çocukları. Kimin çocuğu polis oluyor, kimin çocuğu uzman jandarma, uzman erbaş oluyor? Bunların özlük haklarıyla ilgili ciddi sıkıntıları var. Bakın, uzman jandarmayla ilgili astsubaylığa geçirilme kontenjanı düşürüldü. Emsallerinin, emniyet personelinin bir üst statüye geçirilme yaşı 45, uzman jandarmanın bir üst statüye geçirilme yaşı 27. Özellikle son çıkan kararnameyle uzman erbaşların astsubaylığa geçişi için on yıllık hizmete kadar çıktı ama uzman jandarmada böyle bir değişiklik olmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen toparlar mısınız?
MURAT BAKAN (İzmir) - Bunu bitireceğim, başka söyleyeceğim bir şey yok Sayın Başkan.
Subayın, en son astsubayların okulda geçen sürelerinin biz geçen dönem intibaklarını yaptık uzun mücadelelerden sonra, uzman jandarmaların intibakı yapılmadı, bunların okulları var. Üzerinde Jandarma Genel Komutanlığının "Uzman Jandarma Okulu" yazan levhası vardı, bunların intibakları yapılmadı ve geçen dönem Millî Savunma Bakanı söz verdi "Bunların intibakı yapılacak." diye. Bunların intibaklarının yapılması lazım.
Bulundukları kadrolar okulları kapatıldığı için astsubay kadrosu, büyük çoğunluğu astsubay kadrosunda çalışıyor. Dış kaynaktan astsubay temini yapılıyor, uzman erbaştan astsubay temini yapılıyor ama -bu ara kadronun hepsi yetişmiş personel, çoğu lisans, yüksek lisans mezunu uzman jandarmaların- bunlardan astsubay alımında daha yavaş hareket ediliyor ya da görmezden geliniyor.
Komutanlık tazminatı alamıyorlar. Üç ayın üzerinde görev yaparsa komutanlık tazminatı alacak, ikiz görev yaptırılıyor uzman jandarmaya, komutanlık tazminatı alamıyor.
Subay, astsubaya da son beş yılda 90'ın üzerinde sicil alanlara mümtaz terfi veriliyor, uzman jandarmanın böyle bir haktan yararlanması mümkün değil, bundan da yararlanması gerekir.
Sicil verilmesinde amir kanaati önemli. Bu amir tahakkümüne yol açıyor hem Türk Silahlı Kuvvetlerinde hem poliste hem uzman jandarmada. Liyakatten çok amire bağlılık, devlete bağlılıktan çok amire bağlılığı ortaya çıkartıyor. Disiplin yönetmeliğinin ciddi anlamda gözden geçirilmesi lazım özellikte poliste.
Terörle yoğun şekilde mücadele eden birliklerde devlet tarafından verilen kuvvetli tayın bedeli var. "Kazandan beslenme" adı altında bunlara verilmiyor. Bunların tercihine bırakılmalı çünkü bunların ekonomisine doğrudan etki edecek bir unsur.
OYAK'ta daimi ve mecburi üyesi uzman jandarma muvazzaf olduğu için ama OYAK'ta temsili yok.
Yüksek lisans yapan subay, astsubaya ilave bir derece veriliyor, uzman jandarmaya verilmiyor.
Sayın Bakanım, arkadaşlarımız çoğu şeyi zaten genel olarak söyledi, ben son olarak bunları söylemek istedim. Lütfen bu konulara ilgi gösterin. Bu çocuklar bunu hak ediyor, hem polisimiz hem uzman jandarmamız.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim.