KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de turizmden başlamak istiyorum. Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı daha evvel de ifade edildi, ilk dokuz aylık ortalamada yüzde 31,9 azalma var. Bir de ülkeler bazında ifade etmek istersek OECD Avrupa ülkeleri bağlamında yüzde 34,67, toplam OECD'de yüzde 35,81, toplam Avrupa yüzde 31,28, Bağımsız Devletler Topluluğu ortalaması yüzde 36,88, Rusya 83,55 oranında bir azalma var. Turizm gelirleri de görece bunlara göre daha fazla düşmüştür.

Yaşanan terör saldırıları, güvenliğin en önemli unsur olduğu turizm sektöründe özellikle Avrupa'dan gelen turist akışını ciddi oranda azaltmıştır. Hem iç pazar hem de Rusya hariç diğer pazarlardan talebin toparlanmaya başladığı dönemde gerçekleşen hain darbe girişimi ise hem iç pazarın durmasına hem de toparlanma sürecine giren diğer pazarlardaki talebin kesilmesine neden olmuştur. Görünen o ki kısa vadede toparlanmamız zor olacak.

Bir İstanbul milletvekili olarak ifade etmeliyim, İstanbul açısından da 2016 yılı 2015 yılından çok kötü geçmiştir, önceki yıla göre azalma yüzde 26,8'dir. Hem doluluklarda hem de ortalama oda fiyatlarında yüzde 40-45 bandında kayıplar yaşandı. İstanbul kongre turizminden önemli bir pay almakta ancak kongre kararlarının iki yıl öncesinden planlandığı dikkate alındığında 2017 yılı için de çok ümitvar olunamamaktadır. İstanbul'u dünyanın turizmden çokça pay alan şehirleri düzeyine getirecek politikaları geliştirmemiz şarttır. Zira İstanbul bunu fazlasıyla hak etmektedir.

Sektörde yaşanan krizlerle birlikte, maliyet düşürme politikası çerçevesinde oteller personel sayısını azalttılar. Burada MHP olarak sektörde çalışan personelin kalıcılığını temin etmek için sigorta primlerinde devlet desteğinin yapılmasını öneriyoruz.

Türkiye'nin fiyat, misafirperverlik, otel hizmet kalitesi, mutfak ve aile konsepti gibi avantajları karşısında, güvenlik ve politik sorunlar çözüldüğünde sorunumuzu hızla aşacağımızı düşünüyoruz çünkü Türkiye, turizm alanında önemli mesafeler katetmiş, çeşitli kazanımlar elde etmiştir. Bunu da hızla aşabilecek güçte olduğumuzu düşünüyoruz. Bir an evvel yurt dışındaki Türkiye aleyhine yapılan diaspora faaliyetlerine karşı tanıtımın artırılması, bu tanıtımın sadece turizm kaynaklı değil, siyasi, sosyal alanlar itibarıyla da yapılması gerekir. Ülkemizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik olan tarihî ve kültürel varlıkların tanıtımına ağırlık verilip kültür turizminin gelişmesi sağlanmalıdır.

Geleneksel pazarların yanı sıra yeni pazarlara açılmayı ve yeni bir Türkiye imajı oluşturmayı amaçlayan özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği ve eş güdümü öngören uzun vadeli bir turizm politikası uygulanmalıdır. Değişen tüketici tercihleri dikkate alınarak bugüne kadar yeterince değerlendirilmemiş bölgelerde alternatif turizm ürünleri geliştirilmelidir.

Bir de, Sayın Bakanım, piyasada bir yığın güvenilirliği tartışılacak araştırmalar yayınlanıyor, turizmin çöktüğü, 1.500 civarında otelin kapandığı gibi. Bunlara yönelik kamuoyuna doğru bilgi verilmesinde yarar var yoksa olduğundan daha kötü bir imaj çizilmesine yol açıyor.

Kültürel erozyon ve yozlaşma belki bugün başlayan değil ama bugünün de önemli bir sorunudur. Başka kültürlerin etkisine girme, Türkçenin kullanımındaki yozlaşma, millî ve manevi değerlerimizdeki aşınma bu alandaki önemli problem alanlarıdır. Maalesef, yaygın medya başta olmak üzere her alan da gençlerimizin ve çocuklarımızın başka kültürlerin etkisine girmeyi teşvik eden yayınlarla doludur. Bu yozlaşma, asayişsizlik, uyuşturucu ve madde bağımlılığı ve terörü de besleyen unsurlardandır. Kültürel ve tarihî zenginliklerimiz ile fikir ve sanat eserlerimizin korunmasında hâlâ önemli eksikliklerimiz vardır.

Milleti millet yapan temel unsurlardan birisi dildir. Bu doğrultuda her türlü basın-yayın, reklam, film, tiyatro eserleri ile günlük ve ticari hayatta kullanımlarda Türkçenin yozlaşmasına ve tahribine yol açan uygulamalara fırsat verilmemelidir. Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve tele iletişim dili olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

Farklı kültürler karşısında özellikle yeni nesillerin kültür şokuna uğramasına ve kimlik bunalımına düşmesine mâni olacak kaliteli ve ihtiyaca cevap veren eserler ortaya konmasına yönelik millî kültür değerlerinin tanıtılması ve benimsetilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır.

Türk ilim, kültür ve düşünce tarihinin bütün zenginliğiyle ortaya çıkarılması amacıyla araştırmalar yapılmalıdır. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla millî kültür endüstrisi oluşturulmalı, millî kültür değerlerimizin yıpratılması sonucunu doğuran, kültürel değerler kargaşasına sebebiyet veren, kültür hayatımızla ilgili temel millî mutabakatları bozan kayıtsızlık ve düşmanlık örneği uygulamalar önlenmelidir. Uluslararası kültürel iş birliği programları geliştirilerek Türk kültürünün çevre kültürler için cazibe merkezi hâline gelmesi sağlanmalıdır.

Çocukların kişiliklerinin oluşumu ve kültürel değerlerin özümsenmesi açısından milli çizgi film endüstrisi geliştirilmeli, üretilecek filmlerin dış satımı yoluyla kültürümüzün tanıtılması sağlanmalıdır. Çocukların bilgisayar oyunları vasıtasıyla yabancı kültürlerin etkisinde kalmasının önlenmesi için millî bilgisayar oyunları yazılım endüstrisi teşvik edilmelidir.

Sayın Bakanım, seçim bölgem İstanbul'un Küçükçekmece Gölü kenarında Hitit izlerini taşıyan Bathonea Antik Kenti'nde yurt içi ve yurt dışından gelen bilim adamlarının katılımıyla arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Bakanlığımızın 2013 yılında kazı sonuçlarına göre, bu arazinin kamulaştırılarak ören yeri statüsüne alınması için çalışma başlattığı, bu konuda arazinin sahibi olan İstanbul Üniversitesine görüş sorduğu, arazinin kamulaştırıldığı düşüncesiyle anılan üniversitenin TOKİ'yle bir protokol yaptığı ve TOKİ'nin üniversitenin Çapa, Cerrahpaşa'daki, Avcılar'daki kampüslerini buraya taşıyacağı veya bir sosyal tesis yapacağı, geri kalanına da konut inşa edeceği söyleniyor. Şimdi, bu konuyla ilgili ben Bakanlığınıza soru önergesi de verdim ama henüz cevabını alamadım üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen. Şimdi, burada bir kazı... Birinci derece sit alanı burası. Ben de gittim gördüm, çok önemli şeyler de bulunuyor ama bu kazı alanı öncelikle daraltılmış; birincisi. Fakat daraltılma gerekçesi orada arkeolojik bulguların olmadığı gerekçesi değil. Bu alan daraltılıp TOKİ'ye verilmiş ve TOKİ oraya, birinci derece sit alanı olan yere inşaat yapacakmış. Şimdi bu protokol İstanbul Üniversitesiyle yapılmış. Yani bu kabul edilebilir bir durum değil takdir ederseniz ki. Bir yanlışlık mı var burada? Bize anlatılanda bir eksiklik mi var? Nedir durumun aslı? Açıkçası bu konuda bilgi verirseniz çok memnun olurum.

Sayın Bakanım, bir de Sayıştay raporlarından iki hususu ifade etmek istiyorum, daha evvel de bir tanesi ifade edildi. Devlet Opera ve Balesi etik değerlere uygun olmayan bir ödeme yapıldığı ifade ediliyor Sayıştay raporunda. Bir de Telif Hakları Genel Müdürlüğü özel gelirlerinin toplanmasının kanunda belirtilen usullerde yapılıp yapılmadığının takibinin yapılmadığı ifade ediliyor. "İlgili mevzuat hükümlerine göre imalatçıların ve ithalatçıların ödemesi gereken kültür fonu bedellerinin ödenip ödenmediğinin Genel Müdürlükçe takip edilmediği ve takibini sağlayacak bir mekanizmanın da hâlihazırda uygulanmadığı tespit edilmiştir." diyor. Bu da nedir, neyin nesidir bu konuda bilgi verirseniz.

Teşekkür ederim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aksu, teşekkür ediyorum.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ben de teşekkür ediyorum. Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum. Sağ olun.