| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2016 |
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli milletvekillerim, değerli basın, değerli bürokratlar; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, daha önce de Mecliste gündeme getirmiştim. Sizin seçim bölgesinden doğan ve bizim Aydın'dan geçen Menderes Çayı'na değinmiştik. Biliyorsunuz, Türkiye'nin ikinci büyük ovası. Aydınlılar şunu der: "Dağları yağ, ovaları bal verir." Ama maalesef Menderes Çayı'nın durumunu burada anlatmakla bitmez. Sayın Bakanım, biliyorsunuz, Dinar'da doğup Denizli ve Uşak'tan geçen Menderes Çayı Ege Denizi'ne dökülüyor. Emin olun ki şu an Menderes Çayı'nın kenarında yaşamını sürdüren bütün vatandaşların çoğu kansere doğru gidiyor. Ektiğimiz sebzeler meyveler gerçek yiyemeyecek duruma geliyor. Yani sizin çocuklarınız da o sebzeden faydalanıyor. O Menderes Çayı'nın muhakkak ve muhakkak bir temizlenme sorununu halletmemiz lazım. Size birkaç tane öneri vereceğim: Uşak'taki tabakhane yani deri tabakhaneleri maalesef arıtmasını çalıştırmıyor. Neden çalıştırmıyor? Çünkü enerjinin pahalı olmasından dolayı. Özellikle ben Uşak'a gittim, o bölgeleri Ulubey'e kadar incelettirdim ve yüzde 80'i arıtmasını çalıştırmıyor. Gelin, Denizli'nin alt kısmında Buharkent var, sizinle orada bir arıtma kuralım, en azından bu şekilde bu Menderes Çayı'nı kurtaralım. Çünkü gerçekten Türkiye'nin en büyük ikinci ovası olan Aydın'da araştırmamıza göre, önümüzdeki beş yılın içerisindeki ekilen bütün sebze ve meyvelerde zehirleneceğimiz, karşılığı budur.
Şimdi, bir de o yetmiyormuş gibi, maalesef jeotermal elektrik santraller açıldı biliyorsunuz Aydın'da. Buharkent'te başlıyor, ta Söke'ye kadar yanaşmış. Bunlar da ne hikmetse 2007 yılında gece bir kanun çıkararak ÇED raporu kaldırdınız. Orada çıkan o kirli suların kullanılmayan buharı komple doğaya salınıyor ve komple Menderes Çayı'na akıyor. Ya -en azından- bir önerge verdik, araştırma önergesi verdik, dedik ki: "Bir komisyon kuralım, gidelim Aydın'a bunlarla ilgili bir araştırma yapalım. Gerçekte bu, doğaya, tarıma ne kadar faydalı ne kadar zararlı beraber çıkaralım." Sonuçta bu araştırma komisyonu kurulduğunda başkanlığı sizin elinizde olacak. Demin Sayın Bakanım Temizel bir konuşma yaptı, gerçekten ben o konuşmaya hayran kaldım. Kendisi de ara sıra gelip, Aydın'a gelip görüyor. Ben burada Sayın Bakanım sizden rica ediyorum, sizin Aydın'ı sevdiğinize inanıyorum. Gerçekten bir gece gelin, şöyle Söke'den çıkalım, Germencik, ta İncirliova'dan gece Aydın'a kadar gelelim, bir de araba camımızı açık bırakalım, bakalım o kokuda durabilecek miyiz? Yani, arkadaşlar, şehrin merkezinde maalesef jeotermal enerji kuyularını kazıyorlar ve bunlardan da ÇED raporunu istemiyorlar.
Şimdi, önümüzdeki dönem, Aydın'ın geçim kaynağı birinci derece incirdir, zeytindir ve bir de tarımcılıktır ama maalesef, üzülerek söylüyorum şu anda ihraç ettiğimiz incirlerin çoğu geri döndü. Neden? Bu jeotermallerin yüzünden. Kükürt oranı müthiş derecede, dışarı veriyorlar ve buradaki yatırım yapan firmaların hiçbirisi Aydınlı değil, hiçbirisi. İstanbul, Ankara'dan gelip bizim öz kaynaklarımızı kullanıyorlar, paraları kazanıyorlar, Aydın'a kuruş faydası yok, bütün pisliğini, yükünü Aydınlılar çekiyor, parayı da İstanbullular götürüyor. Böyle bir yatırım olabilir mi?
Sayın Bakanım, bizim doğal gazımız yok. Allah aşkına, ben size şunu soruyorum: Ya, mevcut Aydın'da çıkan bu jeotermal suyu neden ısıtmada kullanmıyoruz, neden? Bana bir söyleyin. Neden orada seracılığı geliştirmiyoruz? Yani orada 80 bin aile incirden ve zeytinden geçimini sağlıyor, 80 bin aile. Peki, ben size soruyorum: Şu an Aydın'a doğal gaz getirdiniz. Bedava mı veriyorsunuz vatandaşa? Hayır. Doğal gazın yaptığı işi jeotermal, o çıkan su da yapıyor. Biz 200-300 bin, 400 bin konutu bu şekilde ısıtalım, bunun örnekleri var.
Sayın Bakanım, biliyorsunuz, daha önce İkizdere'ye yaptınız, teşekkür ediyoruz içme suyu için. O zaman normalde beldeydi, şimdi büyükşehre geçti. Şu anda aşağı yukarı 350 milyon TL büyükşehir belediyesine fatura ettiniz. ASKİ'ye... Şimdi ben size soruyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yıldız, ek süre veriyorum, buyurun.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Yeni büyükşehir olmuş bir belediye, 496 köyle birleşen, mahalle olan bir ilin büyükşehir belediyesi bu 350 milyon TL'yi nasıl ödeyecek? Yani bu konuda özellikle rica ediyorum; Aydınlılar adına bu parayı bağış olarak veya almamanızı istiyoruz. Aksi takdirde orada ne köylüye ne Maliye ne de vatandaşımıza hizmet etme şansımız yok. Yani bu da çok uçuk bir rakam. Bana göre 350 milyon lira o İkizdere Barajı için çok büyük para.
Bu vesileyle 2017 bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.