MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Bu süreyi biraz uzatın Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Uzatamam, şu an 20 kişi var, lütfen pazarlığı bırakalım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, önce bir öneride bulunup sonra iki üç tane küçük soru soracağım.

Sağlık bir kamu hizmeti, temel kamu hizmeti. Sağlıkta özel sektör işin içine girince ve bu şekilde bu neoliberal saldırıyla beraber girince işler sorun oluyor. Sizin rakamlarınız da bunları çok açık ortaya koyuyor Sayın Bakanım. Gereksiz ameliyatlarda artma, sezaryenle doğumlar, gereksiz tetkikler, katastrofik sağlık harcamalarında artma bile ki siz düşürmüşsünüz yüzde 81'den yüzde 14'lere, şimdi tekrar yüzde 31'lere çıkmış ilaç harcamaları falan. Bütün bunlar bunu gösteriyor. Dolayısıyla, bu ikinci fazla, en çok üzerinde durmanız gerekli şey bu. Sağlıkta özelleştirmenin çok dikkatli bir şekilde üzerinde durun ve bu, sağlıkta kamu özel şeyini gözden geçirin derim.

Hiç de seçmen olmayan, oyları olmayan bu Afrikalı göçmenler var. şimdi, 3 milyon Suriyeliye biz sağlık hizmeti veriyoruz ama bunlara verilmiyor. Bulaşıcı hastalıklarla ilgili, tüberkülozla ilgili, AIDS'le ilgili çok ciddi problemler var İstanbul'da. Özellikle bu insanlara da bir yardım düşünülemez mi?

Kot taşlama işçileri 500 kişi falan kaldı, daha da aşağıya düştü. Bunların sorunu ne zaman çözülecek Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitmedi ama çok önemli bir sorum var, bir dakika.

BAŞKAN - Son sorunuzu alayım o zaman.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şimdi son soruma geliyorum.

Ben Trabzon'da tıp fakültesinde çalıştım ve yıllarca Rize'den gelen hastalarla uğraştım. Şimdi, Rize'de büyük hastaneler açıldı, büyük binalar yapıldı ama içinde ciddi problemler var personel, öğretim üyesi, doktor açısından. Bakın, Cumhurbaşkanının memleketi, problemler var ama başka bir şey söyleyeyim: Rize'nin bir Kaçkar Devlet Hastanesi var, Doğu Bölgesi'ne bakıyor; kışın 100 bin nüfus, yazın 250 bin nüfusa bakıyor.