KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Önce, bu, İstanbul'da olası bir deprem durumunda toplanma alanlarıyla ilgili bir şey sormak istiyorum. Gerçekten, bu alanlar nerede ve gerçekten, olası bir depremde toplanma alanı vasfı var mı buralarda? Bu durumu lütfen cevaplayın.

Bir de biliyorsunuz, en çoğu İstanbul'da olmak üzere, askerî alanlar boşaltılıyor. Bu askerî alanlardan ne kadarını deprem toplanma alanı olarak değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?

İkinci sorum: 2016 OECD Eğitim Raporu'nda Türkiye'deki çocukların durumuyla ilgili çok çarpıcı bilgiler var. Madem burada Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun bütçesini konuşuyoruz, Türkiye, 35 OECD ülkesi içinde çocukların fırsat eşitliği bakımından 34'üncü sırada. Çocuklarla ilgili, 1 milyon 297 bin çocuk okula gidemiyor, 6 yaş grubunda her 10 çocuktan 4'ü okul öncesine gidemiyor; 900 bin, 1 milyona yakın çocuk işçi var; 40.266 çocukta cinsel taciz iddiası mevcut, her ay Adli Tıp Kurumuna 650 çocuk istismarı vakası geliyor. Bu durumları ne zaman bu kurum ele alacak ve yöneticilere gerçekten öneride bulunacaktır?

Üçüncü sorum: Vakıflar Genel Müdürlüğüyle ilgili Sayıştay raporundan anlıyoruz ki İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok yerinde... Mesela "İstanbul ili Fatih ilçesi Sultanahmet Mahallesi'nde şu şu şu no.lu parselde şöyle bir arsa var; şunun değeri bu kadar ama bunun beşte 1'i, onda 1'i fiyatına filana verilmiş." Devam ediyor; Fatih'te, başka bir yerde, Eminönü'nde, İzmir'de birçok yerde gerçekten rayiç bedelinin ellide 1'i fiyatına verilen çok kıymetli, çok önemli, büyük rant oluşturan arsalar, yerler, binalar var. Bu konular gerçekten birilerine peşkeş çekiliyor, öyle mi şey yapacağız; yoksa Vakıflar Genel Müdürlüğünün ciddi bir araştırması var mı bu konuyla ilgili?

Bir başka sorum: Biraz evvel söylemiştim, Rize'nin Fındıklı ilçesinde meydana gelen sel ve heyelan felaketinde Beydere köyü bütünüyle çöktü gitti. Kış geldi ve insanlar bekliyorlar. Bu Beydere köyüyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Taşınacak mı, ne olacak? Diğer köylerde de çok sayıda tehdit altında olan ev var. Kış geldi, bu evlerle ilgili ne yapılacak?

Son sorum: Komisyonun şuradaki boş sıraları var. Bu sıralar vatandaşlarımız tarafından ülkenin bir bölümüne tekabül ediyor diye algılanabilir mi? Bu algı Türkiye'nin bölünmesini tehdit eden bir algı değil mi? Sayın Türkeş'e soruyorum.

Teşekkür ederim.