KOMİSYON KONUŞMASI

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, öncelikle bütçemiz hayırlı, uğurlu olsun. İnşallah, Bakanlığımızın daha büyük bütçelerini burada oylayalım.

Birkaç konuda fikrimi beyan etmek, birkaç konuda da tavsiyemi sunmak istiyorum: Bu yerli otomobil meselesinde, tabii, sabahki bölümde de gündeme gelen birkaç husus vardı. Keşke bu işlere 1960'larda başlayabilmiş olsaydık. Şu an herhâlde farklı teknolojileri konuşuyor olacaktık, farklı bir pazardaki büyük oranımızı belki konuşuyor olacaktık. Ama bir şekilde yaptırılmadı, yapamadık. Şu anda sizden istirhamımız ve milletin de bize sık sık söylediği, her seçimde duyduğumuz, sık sık vatandaştan duyduğumuz şu: "Bu işten vazgeçmeyin." Yani işte bir başka marka mı alalım, yoksa pazarda yer almak adına farklı bir yol mu izleyelim gibi öneriler -şunu söyleyebilirim ki- vatandaşımız tarafından kabul edilmiyor, bunu da aktarmak bizim vazifemiz. Belki geç olmasının farklı artıları da olacaktır. Yani yeni teknoloji sistemleri, yeni motorlar, elektrikli otomobiller yönünden. İnşallah burada başarılar diliyoruz ve bence bu atılımınızın, özellikle Bakanlığınızda somutlaşan bu atılımın bize çok büyük bir kazanımı şu, öz güvenimiz yeniden kazandırıldı diye düşünüyorum. Bu yönüyle de teşekkür ediyoruz, sabırsızlıkla bekliyoruz Sayın Bakanım.

Bütçeden ayrılan pay tabii ki, son on dört yılda katbekat arttı, inşallah bunu daha fazla artıracağız, hep beraber artıracağız. Buna dair birkaç noktada tespitlerim ve tavsiyelerim âcizane olacak. Bu yerli mucitler meselesi var, sık sık, eminim, sizin de gündeminize gelen, Anadolu'da farklı farklı noktalarda bir anda ortaya çıkan insanlar var. Bizim coğrafyamızda da bunlar zaman zaman ortaya çıkıyor. Bu noktada herhâlde yarışmacı, ödüllendirici, farklı bir sisteme sanki ihtiyaç var. Biraz el yordamıyla gidilmeye çalışılıyor ve zaman zaman devletin soğuk yüzüyle karşılaşılabiliyor ve bu da tekrar o insanları küstürebiliyor yahut kabuğuna çekilmesine sebep olabiliyor. Bunu takdirinize ve ilginize arz etmek istiyorum.

Yine "orta gelir tuzağı" dediğimiz meselede sizin Bakanlığınız çok önemli bir rol üstlenecek diye düşünüyoruz. Yani gerek organize sanayi gerek icat noktasında, yeni yapılanmalar noktasında sizlerin desteği buradan vazgeçmeden yeni açılımlara herhâlde ihtiyacımız var Sayın Bakanım, bunu sunmak istiyorum.

Bir de bizzat ben kendi çocuklarımdan tespit ettiğim bir şey var: Az önce sağ olsun TÜBİTAK Başkanımla da bu konuyu istişare etmeye çalıştık. Çocuklarımıza bu işleri özendirmemiz lazım Sayın Bakan. Çizgi filmler inanamayacağınız kadar etkili, yani çok ilginç örnekler anlatabilirim bu noktada. Gerek TRT'yle gerek diğer özel yayıncı kuruluşlarla bu konuda ortak bazı şeyler çalışılabilir diye düşünüyorum. Yani onlara rol modeller, yani bir nevi yeni kahramanlar sunmak adına, işte mucit Türkler, yani geçmiştekilerden tutun da, Hezârfen'dan tutalım da -hemen aklımıza geliveren- Ali Kuşçu'dan tutalım da gündemimizdeki, yakın zamandaki, cumhuriyet tarihindeki örneklere kadar. Bunları biraz işlememiz lazım diye düşünüyorum. Bu, belki bir katkı olarak size fayda sağlayabilir.

Yine, efendim, Millî Eğitimle entegre bir faaliyet konseptine ihtiyaç var diye düşünüyorum. Çünkü çocuklarımız var ve onların eğitimine kendimizce katkı sağlamak istiyoruz. Bilim Çocuk Derginiz var, değil mi? Çok da beğeniyoruz, kendimize göre bir katkı sağlamak adına onu alıp okullarda dağıtmak gibi, tamamen bireysel tercihlerle alakalı bir faaliyet içinde olmaya çalışıyoruz. Ama Millî Eğitimle ortak, entegre, kitaplarda bu konuların işlendiği bir yöntemin faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bunu da dikkatinize sunmak istiyorum.

Bir de, efendim, yerelde, Nevşehir'de "ponza taşı" dediğimiz, bu briket imalatında da kullanılan, "bims" şekliyle de ifade edilen bir maden var. Yakın tarihte araçlardaki yakıtın yaklaşık yüzde 60-70 oranına kadar düşmesiyle ilgili bir yerel mucidimiz bir çalışma yaptı, konu Bakanlığa da aksettirildi, Bakanlığın da bilgisi var. Şunu anlatmaya çalışıyorum: Bu tür madenlerin farklı özellikleriyle ilgili bir çalışmamız var mı? Yani, muhakkak gündeminize geldiğinde ya da size aksettirildiğinde illa ki bununla ilgili bir çalışma yapılıyor ama bu baştan sona taranarak acaba farklı bazı çıkışlar bulunabilir mi? Bunu da sizin dikkatinize sunmak istiyorum.

Bir de, İsviçre-Fransa sınırında "CERN"de şu anda, malum, dünyanın belki en büyük araştırması yapılıyor, büyük çarpışma. Bu noktada Türkiye'nin katkısı ne? Bildiğim kadarıyla 2 fizikçimiz orada, yanlış bilmiyorsam 2 fizikçimiz orada. Bu konuda da biraz bizim de aydınlanmamız noktasında biraz bilgi verirseniz sevinirim.

Tabii ki, burada karşılıklı konuşmak adına değil ama Sayın Çam az önce bahsedince "biat", "üniversite", "akademik seviye" falan diye, tabii bizim de aklımıza farklı şeyler geldi. Bunu mukayese etmek adına söylemiyorum. Hiçbir siyasi görüşün hiçbir üniversite odağı olmamalı. Ama 28 Şubatı hatırlıyoruz tabii, 28 Şubatta hem de Cumhurbaşkanlığında ya da devletin diğer resmî seçilmiş kurumlarında değil, karargâhta, Genelkurmay karargâhında brifing alan akademisyenleri hatırlıyoruz. Onu da hatırlamak istemiyoruz. Burada karşılıklı konuşmak adına değil ama hakikaten artık biraz bu siyasi çekişmelerden öte amaca matuf bir kanaat birlikteliğine, katkıya ihtiyaç var diye düşünüyorum. İnşallah o günler gitti, bir daha gelmeyecek, bin yıl bir daha gelmeyecek inşallah. Çünkü bilimin, araştırmanın, fikir özgürlüğünün hakikaten temeline dinamit koyan günlerdi. Geçmişe göre daha iyiyiz, ümit ediyoruz, bundan sonra daha iyi olacağız ve şunu tekraren vurgulamak istiyorum: Bakanlığımızın çalışmaları milletin öz güvenini tekrar yerine getirme noktasında çok büyük bir rol üstlenmekte. İnşallah, yolunuz açık olsun. Bunları dikkatinize sunmak istiyorum.

Teşekkür ediyorum.