KOMİSYON KONUŞMASI

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın değerli elemanları ve basınımızın değerli mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesinin görüşmelerinde sözlerime başlarken, Bakanlığımızın bilgi tabanlı bir ekonomiye geçişin hızlandırılması, daha nitelikli bir üretimi sağlayabilmek, sanayimizin ürettiği katma değeri artırmak ve böylece Türkiye'yi ekonomide küresel bir güç hâline getirme hedeflerine bağlı bir çalışma sergilemesini temenni ediyorum.

Günümüzde bilginin, teknolojinin ulaştığı inanılmaz seviyeler ülke ekonomilerinin bunlara bağlı olarak sıçrama yapmalarını da beraberinde getirmektedir. Bilgi ve teknolojiye ulaşmada Bakanlığımızın öncü rol üstlenmiş olması, hedef ve stratejilerini buna göre belirleyerek ülkemizin bilgi ve teknolojiden azami istifadeyle hem bireysel hem de toplumsal birlikteliğe ve ekonomik büyümeye faydalı olması gerekli ve kaçınılmazdır. Yerli, yenilikçi ve yeşil üretim anlayışıyla biyoteknoloji, girişimcilik, kamu-üniversite-sanayi iş birliği stratejilerini planlayarak uygulamaya başlanmış olmasını önemsiyoruz. Aynı zamanda, nanoteknoloji, otomotiv, yazılım ve makine stratejilerinin bir an önce devreye alınmasının da aciliyetini hatırlatmak gerekiyor. Strateji belgelerinde gelecek adına yapılacak her türlü planlama, üniversitelerle ve özellikle sanayicilerle yakın iş birliğiyle hareket edilmesi, bu husustaki anlayış ayrıca çok önemli gözükmektedir. Dünya, tüketim anlayışının bir sonu olmadığını kavramış ve üretimin gerekliliği ve önemi daha çok işlenir hâle gelmiştir ve artık bu üretim performansı bilgiye ve teknolojiye yakınlaştıkça elde edilen katma değer ona göre artmış, artmaya devam ediyor ve kâr elde etme imkânı sağlıyor. Onun için, ülkelerin bilim ve teknolojiye yatırımları ve bu yatırımların öncü desteği pozisyonunda olan AR-GE çalışmaları son yıllarda çok daha fazla öne çıkmış bulunmaktadır. Yerli üretimin artırımını temin etmek adına Bakanlığımızın, sunumunda bahsedildiği gibi, tüm çalışmalarını olumlu buluyor ve gerekli kabul ediyoruz. Belki, bu alanda yapılan çalışmaların kamuoyuyla daha sık paylaşılmasının hem bilgilendirme hem de ilgi alanına girebilecekleri devreye alma açısından daha faydalı olacaktır. Özellikle sembol üretim olarak kabul edilen yerli otomobil çalışmamızın son durumunun daha net ve anlaşılır bir şekilde kamuoyuna açıklanması faydalı olacaktır.

Bilimin her alanından istifade edilerek oluşturulacak AR-GE çalışmaları sanayimizi daha teknik, daha teknolojik bir donanıma kavuşturacaktır. "Bilgi toplumu" veya "sanayi ötesi dönüşüm" diye isimlendirebileceğimiz bu çağ beraberinde karmaşık, ekonomik ve sosyal yapıların dinamik oluşumlarını gündeme getirmektedir. Dünya ekonomisinin küreselleşme süreci, bilimsel ve teknolojik devrim hız kazanmış ve her geçen gün ekonomik verimlilik, üretim verimliliği beklentileri bilim ve teknolojinin yenilenmesini tetiklemiş olmaktadır. Enformasyon çağı olarak tanımlanan bir değişim ve atılım döneminde modern bilimin sanayiye sağlayacağı katkı ülkenin kalkınmasına da direkt etki edecektir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, aynı zamanda, ülkenin her alanındaki potansiyelini harekete geçirecek çalışmaları hem desteklemek hem organize etmek gibi işin başında üstlenmiş olduğu bir görevi var. Bu çerçevede, piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin sıkı sıkıya yerine getirilmesi sadece tüketici hakları açısından değil, sanayicinin kaliteli üretim yapmasını temini yanında, sanayicinin haklarını korumak için de gereklidir.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ilerleyen süreçte yan sanayi ve montaj sanayinin hem daha verimli hem de modern hâle getirilmesi yanında, sanayi üretiminde ithal girdinin azaltılması yönünde ortaya koyacağı performansı hem gerekli hem önemli görüyoruz. Sanayi siteleri, organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleriyle ilgili zaman zaman hem teşvik hem de fizikî çalışmalar gerçekleştirilmesini sanayi için ciddi bir destek olarak görüyoruz. Bu bölgeler için iller bazında organize iyileştirmeler yapılabilir gözüküyor. Özellikle, küçük organize sanayi bölgelerinin, giriş çıkışları kolaylaştırılarak şehrin kalabalık ortamından çıkarılıp yeni bir yapılanma içerisine alınmalarının uygun olacağını ifade etmek istiyorum.

Teknoloji geliştirme bölgelerinin sayılarının ciddi bir şekilde artması sevindiricidir. Ayrıca, bu bölgelerde neler yapıldığının, yapılanların ekonomiye nasıl bir katkı sağladığının, mesela, TRT Haber kanalında günlük veya haftalık haber portalı tarzında kamuoyuyla paylaşılması faydalı olacaktır. Yine, AR-GE ve yenilik faaliyetleri kendi bünyesinde yapmak isteyen özel sektör firmalarına AR-GE merkezi belgesi verildiğini biliyoruz. Bu belgeye sahip firmalarımızın vergi indirimi, sigorta pirimi desteği, gelir vergisi, stopaj desteği, damga vergisi istisnası gibi imkânlardan yararlandığını biliyoruz. Yine, bu belge çerçevesinde bu indirimlerden kaç firmamız istifade ediyor ve bu firmaların bu çalışmalardan ortaya koyduğu, uluslararası kamuoyunda ve ülkemizde ses getiren, getirebilecek sonuçlar var mıdır? Bu tür bilgilerin de kamuoyuyla paylaşılmasının yeni çalışma ve başarıları tetikleyeceğini biliyor ve kabul ediyoruz.

Hangi alanda olursa olsun, bugün bulunduğumuz konum bilimin süratli ilerleyişine göre geri kalmış olacaktır. Onun için, küresel rekabet ortamında temel hedefimiz iyiyi de iyileştirmek olmalı; imkânlarımızı, genç nüfusumuzu, zekâ kapasitemizi işin içine sokabildiğimiz kadarıyla bu hedefe ulaşabileceğimizi bilmeliyiz. Dünya neyi konuşuyorsa, neyi yapmaya çalışıyorsa Bakanlığımızın tüm maddi ve manevi ve insan gücüyle onları konuşuyor, onları yapmaya çalışıyor olmasını arzuluyor ve bugün burada duyduklarımızın önemini takdir ediyoruz.

Sanayi devrimini henüz tamamlamadı. Yapay zeka, robot teknolojisi, akıllı üretim sistemleri bugün yakın olduğunuz kadar yarın sizin olacaktır. Yaygınlaştırdığınız kadar, dünya teknolojisiyle yakınlaşmış olacaksınız.

Bakanlık bünyesinde yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı'nı önemsiyoruz, bu projelerin ülke genelinde uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Şehirlerin sosyoekonomik yapılarını güçlendirdiğini bildiğimiz bu projelerin yıl son değerlendirme raporlarının paylaşılmasının da önemini hatırlatmak istiyorum.

Mardin'de Mardin Sürdürülebilir Turizm Projesi, Giresun'da Fındık Altına Dönüşüyor, Kars'ta Tarihî Kimliğiyle Kars Kenti ve Rize'de Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi gibi projelerin başarı performanslarının bilinmesi, yöneldiğimiz bir alanın faydasını görmek ve yaygınlaştırılmasının temini açısından önemlidir.

Bu çerçevede, 2017 bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hazırunu saygıyla selamlıyorum.