| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Vakıflar Genel Müdürlüğü b) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı c) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ç) Türkiye İnsan Hakları Kurumu d) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı e) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, f) Atatürk Araştırma Merkezi g) Atatürk Kültür Merkezi h) Türk Dil Kurumu ı) Türk Tarih Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2016 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Sunumu da ilgilendiren, usulle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.
Bugün Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin oturma sıralarına bakarsanız bir parti grubu Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmalarına katılmamıştır.
Sayın Başkan, sayın bakanlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye gerçekten olağanüstü hâli bütün ağırlığıyla yaşamaya başladı. Oysa olağanüstü hâl ilan edilirken Hükûmet Türkiye Büyük Millet Meclisine yaptığı sunumlarda, bu işin sadece bu 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan örgütle, bu konuyla sınırlı kalacağını ifade etmişti ama öyle görünmüyor. Bu konu âdeta bir fırsata çevrilmiş ve bütün muhalefet bir şekilde susturulmaya başlanmıştır.
Değerli milletvekilleri, ağzını açan herkesin bir şekilde terör ve terör örgütlerini destekleme parantezine alınarak susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz, böyle bir dönemde bütçe yapacağız. Bu, şu demektir sevgili bakanlar: Yani, üyeler, milletvekilleri baskı altında konuşuyor, konuşamıyorlar. Acaba ağzımızdan çıkan bir söz ne anlama gelecek? Mesela, ben size şimdi sorsam, işte "Basında haberler var, 4 tane bakan byLock'çuymuş, şu kadar AKP milletvekili böyleymiş." desem belki de beni terör parantezi içine alacaksınız. Nitekim geçen günlerde bazı milletvekillerinin gözaltına...
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, usule ilişkin dediniz ama usul dışında konuşuyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Usule ilişkin söylüyorum, usule ilişkin konuşuyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Usulle bunların hiç alakası yok. Toplantı çalışma düzenimize ilişkin söyleyeceğiniz bir şey varsa söyleyin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çalışma düzeniyle ilgili söylüyorum.
BAŞKAN - Çalışma düzeniyle alakası yok söylediklerinizin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben milletvekili olarak hür irademle konuşabiliyor muyum burada, konuşamıyor muyum? Baskı altında mıyım, değil miyim?
HİKMET AYAR (Rize) - Bütçe konuşuyoruz, bütçe!
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu, bire bir usulle ilgilidir Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Siz kendinizi baskı altında mı hissediyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, öyle hissediyorum ve bunu burada ifade etmek istiyorum Sayın Başkanım. Konuşacağım sadece Sayın Başkanım, niye müdahale ediyorsunuz?
BAŞKAN - Müdahale etmiyorum, usule ilişkin talebiniz var, usule ilişkin konuşun diyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, usulle ilgili... Kendimi baskı altında hissediyorum, bu usulle ilgili değil midir? Bütçe konuşacağız.
BAŞKAN - Burada hangi gün konuşmalarınızda kendinizi baskı altında hissetiniz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İzin verirseniz ifade edeceğim.
Milletin bütçe hakkıyla ilgili konuşacağız ve ben milletvekili olarak kendimi baskı altında hissediyorum.
Bakın, geçen gün CHP Genel Başkanı bir konuşma yaptı bazı milletvekillerinin gözaltına alınma biçimi ve tutuklanmasıyla ilgili. Bazı büyükşehir belediye başkanlarının tutuklanmasıyla ilgili söylediği dört-beş cümleydi ama Sayın Başbakan aldı "Seçilmişler seçimle gelir, seçimle gider." sözünü "Evet, seçilmişler seçimle gelir, seçimle gider ama sen terörü mü destekliyorsun bunu söyleyerek?" Hâlbuki Sayın Genel Başkanımızın söylediği şey buydu. Eğer bir milletvekili yargılanacaksa zaten dokunulmazlık kaldırılmıştır, yargılanacaktır. Niçin tutuklu yargılıyorsunuz? Milletvekillerinin yargılanmasının tutuksuz yapılması esastır, esas olmalıdır çünkü o milletvekili suçlanıyor ama suç işlediği ispat edilmiş değildir. Suç işlediği ispat edilene kadar, bir milletvekili Meclisteki yasama görevini yani temsil görevini tam bir şekilde yapması gerekiyor. Bu şekilde tutuklamalar, milletvekillerinin hür iradesiyle Mecliste muhalefet görevini yapmalarını...
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, bunu konuşacağınız yer burası değil. Aşağıda bir basın toplantısı yapabilirsiniz, burası yeri değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, baskı yapıyorsunuz.
HİKMET AYAR (Rize) - Ne baskısı ya...
BAŞKAN - Kusura bakmayın, bunun yeri burası değil.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben diyorum ki...
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) -...biz burada milletvekilleri olarak hür irademizle düşüncelerimizi ifade edemiyoruz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, düşünce...
Arkadaşlar, müsaade edin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Baskı altındayız, düşüncemizi ifade edemiyoruz. İzin verin, birkaç cümle daha söyleyeyim, düşüncemi ifade edeyim, kayıtlara geçsin. Niye müdahale ediyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl bir adamsın sen ya!
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, yapmayın ya!
BAŞKAN - Düşüncenizi söz aldığınızda ifade edersiniz.
Teşekkür ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hayır, şimdi ifade etmek istiyorum, söz aldım.
BAŞKAN - Hayır, şu an usulle...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Usulle ilgili söz aldım.
BAŞKAN - Siz usulle ilgili söz alıp usulsüzlük yapıyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Hayır, burada konuşma yok.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şu tutumunuz bile söylemeye çalıştıklarımı açık bir şekilde ispat ediyor. Ben milletvekiliyim...
EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Provoke ediyorsun.
BAŞKAN - Neyi ispat ediyor?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Baskı yapıyorsunuz!
BAŞKAN - Siz yargıya intikal etmiş bir işle ilgili olarak burada konuşma yapıyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben yargıya intikal etmiş bir işle ilgili konuşmuyorum.
BAŞKAN - Hangi gün kendinizi özgür hissetmediniz konuşurken burada, bu memlekette?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak düşüncelerimi ifade etmek istiyoruz diyorum, sen bizi susturuyorsun.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, teşekkür ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitmedi sözüm Sayın Başkanım. Beni susturamazsınız Sayın Başkanım. Yanlış yapıyorsunuz.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Bütçe konuşuyoruz, bütçe!
BAŞKAN - Yanlış yapmıyorum, siz yanlış yapıyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu tutum öteden beri devam eden tutumunuzdur, bu yanlıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Sayın Başkan, kapat ya, kapat.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ve değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar...
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, teşekkür ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kapatmayın, Sayın Başkan, yanlış yapıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSA ÇAM (İzmir) - Neden mikrofonu kapatıyorsunuz Sayın Başkan?
HİKMET AYAR (Rize) - Bütçe yapıyoruz, bütçe!
BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yanlış yapıyorsunuz, bu doğru değil. Bir milletvekilinin mikrofonunu kapatamazsınız.
MUSA ÇAM (İzmir) - Yanlış yapıyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, bakın, girdiğiniz konuyla ilgili söylemek istedikleriniz varsa buyurun, aşağıda basın toplantısında bu işi yaparsınız. Burada bütçe müzakereleri var, kusura bakmayın.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bütçe müzakere edemiyoruz Sayın Başkan çünkü istediğimizi söyletmeyeceksiniz