FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Evet, bir konuyla ilgili.

Birincisi...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mehmet Ağabey olsaydı izah ederdi durumu.

BAŞKAN - Mehmet Ağabey olsaydı sorun beş dakikada çözülürdü, "Sıkıntı yok." derdi Mehmet Ağabey, giderdik.

Evet...

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Şimdi, ben, tabii, Sayıştay raporunu önüme aldığım zaman başka bir yere başvurmadan buradaki bilgilere ulaşmam lazım. Yani "Bunu ben biliyorum ama rapora yazmadım..." Doğru bulmuyorum ben bunu. Ben şimdi raporu önüme aldım, açıp Kalkınma Bankasına veya Sayıştaya "Şu neydi?" falan mı diyeceğim? Buradaki üstelik benim sorduklarım önemli tarihler. Gene soruyorum cevabını alamadım ben. Yani sayın vekilimizin -ayrılmış- söylediği doğru. Ben kredi kullandırmaya başladım, ilk defa 15/4/2010 tarihinde. Kredi kullandırdıktan hemen bir yıl sonra firma iflas talebinde bulunuyor, erteleme talebinde bulunuyor. Üçüncü şahıslar dava açıyor değişik yerlerde. Dolayısıyla bu tarih önemli bir tarih diyorum. Üçüncü şahısların...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir yıl az bir zaman değil ki.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Hayır, Sayın Vekilim, benim söylediğim şu; ben diyorum ki: "Kardeşim, bu tarih çok önemli bir tarih, raporda yer alması lazım." Şimdi, bu tarihi ben bilsem... Mesela, ilk en son kredi kullandırdığımız tarih bizim 4/5/2011. Yazalım, 4/5/2011. Üçüncü şahıslar 4 Mayıs 2011'den önce takibe geçtiyse ne olacak bankanın hâli? Geçtiyse diyorum, neden? Bilmiyorum. O tarihi istiyorum ben. En son kredi kullandırdığım tarihten önce üçüncü şahıslar firmadan borç takibine geçtiyse, alacak takibine geçtiyse ben o zaman nasıl kredi kullandırabilirim? Onun için diyorum ki ben: Üçüncü şahıslar ilk defa ne zaman takip başlattı, bunun tarihini öğrenmek istiyorum. Bu tarih önemli bir tarihtir, bu tarih Sayıştay raporunda olmalıdır.

BAŞKAN - Sayıştaya o zaman söz verelim.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Başkanım, şu tarihi de söyleyeyim ben.

Firmanın hangi tarihte iflas erteleme talebinde bulunduğu da belli değil. Hangi tarihte iflas erteleme talebinde bulundu, bunu da bilmek istiyorum ben. Bunları bilsem belki daha farklı konuşurum. Sayın vekilimiz gitti. Yani bir firma bir yıl sonra kredi de kullanır hâle geldiği hâlde... Kredi kullanıyor firma; ilk taksiti almış 1,6 milyon avro, ikinci taksiti alıyor, üçüncü taksiti alıyor, dördüncü taksiti alıyor, milyon milyon avro geliyor ama bir yıl sonra bir bakıyorsunuz siz üçüncü şahıslar takibe geçmiş, firma borç erteleme... Bu tarihler önemli tarih diyorum. Bu tarihleri bilsem ben konuşmam çok daha farklı olur; bir bu.

İki: Şimdi, tabii, Sayıştay kendi raporunda... İki cümle okuyacağım, işi de uzatmadan kesmek istiyorum yani okudukça moralim bozuldu çünkü benim. "Tarlanın satış kabiliyeti düşük." diyor Sayıştay raporda.

Sayın Genel Müdürüm, Sayıştay raporundaki ifade bu, benim ifadem değil, "Tarlanın satış kabiliyeti düşük." diyor. Neden düşük diyor? Şimdi, BOTAŞ'ın, Petrol Taşıma AŞ'nin lehine irtifak hakları ve hacizler mevcut burada.

Başka bir konu: 5 parsel toplulaştırma içindeymiş 3083 sayılı Yasa'nın 6'ncı uygulama yönetmeliğine göre. Sayıştay bunlara istinaden ne diyor? "Tarlanın satış kabiliyeti düşük." diyor. Nihayetinde kredi verilirken bunlar Sayıştayın raporlarında geçen ifadeler. Kredinin yeterli ve likit teminatı oluşturulmadan verildiğini ortaya koyuyor. Sayıştayın lafı, benim laflarım değil bunlar. Ama tekrar dönüyorum, bu kredibilite raporunun burada da hiç bahsedilmemiş yani bir kredi veriyorsunuz ama kim bu raporu düzenledi, uzmanlar mı, kontrolörler mi veya işte analistler mi falan bu raporda da yer almıyor. O zaman ister istemez içinize bir şüphe düşüyor, acaba, acaba, acaba, düşüyor yani. Bunu gidermemiz lazım. O yüzden hani bu konuları... Tabii, çok konu var ama uzadıkça da ruhum sıkılıyor.