| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan'ın Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 02 .11.2016 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Müdürüm, hoş geldiniz.
Geçmiş yıllardaki bir özel sohbette, Sayın Vecdi Gönül 1980 darbesini yirmi dört saat önce zamanın Başbakanı Sayın Demirel'e haber verdiğini ifade etmişti.
Şimdi, bu darbeyle ilgili, 15 Temmuzla ilgili olarak herkes işte MİT'in darbe konusunda yeterli istihbaratı temin edip yetkililerle zamanında paylaşmamasını çokça konuşuyor; bu, tabii ki önemli bir eksiklik. İnşallah, MİT Müsteşarı da buraya gelir, bu konuda Komisyonumuzu ve kamuoyunu aydınlatır. Bunu artık çok fazla kendisi gelmeden tartışabilecek konumda değiliz. Ancak, Ankara Emniyet Müdürü olarak siz de başkentin Emniyet Müdürüsünüz, Emniyet Genel Müdürlüğünde sizin de istihbarat birimleriniz var. Sizin istihbaratınızın hiçbir bilgiye ulaşamamış olması da sizce önemli bir eksiklik, bir zafiyet değil mi?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Eksiklik tabii ki, tabii ki eksiklik.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bu iş bundan sonrası için nasıl çözülecek? Yarın yeni bir sıkıntıyla gene olay başladıktan sonra mı haberdar olacağız?
Gene, bugün Sayın Vali de "Mamak'tan bir hareketlenme beklemiyorduk." dedi, aynı şeyi siz de söylediniz. Siz, ilk haberleri aldınız. Ondan sonra, elbetteki Ankara Emniyet Müdürü olarak kendi birimlerinize talimatlarınız olmuştur yani onun tabii, detaylarını biz bilemeyiz ama... İlçe müdürlüklerinin kendi bölgelerindeki askerî hareketlilikleri takip edip sizi bilgilendirmeleri konusunda bir talimatınız olmadı mı? Mamak'tan çıkan tanklar Kızılay'a gelinceye kadar kimsenin haberi olmadı mı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Mamak'tan çıkan tankları Aydınlıkevler'de fark ettik ama durduramadık efendim.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Durduramadınız?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Evet.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - 15 Temmuz gecesi İçişleri Bakanıyla hiç irtibatınız doğrudan oldu mu? Olduysa saat kaçta oldu? Sayın Bakan neredeydi, size herhangi bir talimat verdi mi?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Doğrudan bir temasım olmadı ama Sayın Valimin görüştüğünü biliyorum
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Bakan Ankara'da mıydı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Ankara'daydı.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Saat kaçtan itibaren?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Saatini bilmiyorum ama Ankara'da olduğunu biliyorum, Sayın Valimizle görüştüğünü biliyorum.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bir de tabii, şimdi Kazan bu süreçte kahraman oldu. Kazan Belediye Başkanıyla Sayın Valimiz de çokça görüştüğünü irtibatlarının olduğunu söyledi. Kazan Belediye Başkanı o gece Kazan'da mıydı, yoksa Ankara dışında mıydı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Onu bilmiyorum ama Vali Bey'in Kazan Belediye Başkanıyla konuştuğunu biliyorum, tanık oldum yani telefonla.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yurtta sulh konseyi hakkında bir bilginiz var mı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Sonradan öğrendik.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani bunlar kimlerden oluşuyor? Sonradan da olsa kim olduğunu öğrenmek isteriz.
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Yani ismen hepsini sıralayamam ama o şey çok ön plana çıkıyor mesela, Mehmet Partigöç.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - O, imza atan, onu zaten aşağı yukarı herkes biliyor da onun dışında kimler var?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Ama, Genelkurmayda hangi askere sorarsanız şu cevabı alırsınız. Mehmet Partigöç'ün onay vermediği hiçbir iş dönmüyordu Genelkurmayda olmaz diye.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Tamam da tek kişi mi?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Hayır, değil. Diğer isimleri hatırlayamıyorum.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Genelkurmay Başkanını Çankaya Köşküne kim getirdi, saat kaçta getirdiler? Yanında darbeciler varsa Çankaya Köşküne inişine kim, nasıl izin verdi?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Ben Çankaya Köşküne gittiğimde orada gördüm, oraya nasıl gittiğini, kimin getirdiğini, kimin oraya izin verdiğini bilmiyorum.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Emniyet Teftiş Kurulu Başkanı olarak şimdi siz biraz önce dediniz ki: "Otuz yıldır bunların Emniyet teşkilatını nasıl ele geçirdiğini biliyoruz." Askerin içinde de yapılanmalarının olduğunu yani ismen bilmemekle beraber...
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Değerlendiriyorum.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - ...değerlendirdiğinizi söylediniz.
Ben de şimdi buradan şunu sormak istiyorum: Emniyette Teftiş Kurulu Başkanlığı yapmış bir kişisisiniz.
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Yok, müfettişlik yaptım, Teftiş Kurulu Başkanlığı yapmadım.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Pekâlâ, müfettişlik yaptığınız dönemde Emniyette bu teşkilatın ele geçirilmesiyle ilgili bir çalışma yapıldığına şahit misiniz? Otuz senedir bu konuda fikir sahibisiniz, Teftiş Kurulunda bununla ilgili neler yapıldı, neler yapılmadı bu konuda bir bilginiz var mı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Çalışma yapmak için yapıldı, bu işi aydınlatmak için ben hiçbir çalışmaya tanık olmadım.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Siz kendiniz, meslek hayatınızda bu işlere karşı somut olarak verdiğiniz mücadeleler nedir? Bununla ilgili örnek verebilir misiniz?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Bunlar ortaya çıktığından bugüne kadar mücadele eden 5 kişi varsa birisi benim.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - O doğrudur da yani somut olarak şunu yaptık, bunu yaptık, şurada şunu yaptık, bunları deşifre etmek konusunda şu gayretler...
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Mesela, ben İstihbarat Daire Başkanlığında çalışıyordum 90'lı yıllarda, 93'te Ağrı'dan İstihbarat Daire Başkanlığına geldim. Bunların İstihbarat Daire Başkanlığına sızması konusunda amirlerimizi uyarmaya çalıştık, o zamanki yapabileceğimiz oydu. Bir nebze de başarılı olduk ki bizi attılar istihbarattan 2001 yılında. Peyderpey karşı çıkan grupları eften püften sebeplerle...
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Kaç yılıydı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Ben, 2001'de ayrıldım. Ama, ben gelene kadar diğer arkadaşlarımız da, benden sonra da devam etti bu süreç. Bizim yerlerimiz hep Fetullahçılar tarafından dolduruldu.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Son olarak tabii, "Emniyet içerisinde pasif direniş yapan kişiler oldu, onları o gece gözaltına aldık, sonra da tutuklandı." dediniz. Pekâlâ, işte kaymakamlarda ve Ankara'daki diğer birimlerde de buna benzer direnişler oldu mu, bunlarla ilgili bir işlem yapıldı mı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Böyle mülki idare amirlerinden bir aksi talimat verildiğine dair bir bilgi almadım ben, alsam onun da gereğini yapardım.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Diğer birimlerle ilgili bir şey var mı?
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Diğer birimler derken?
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Şimdi, şöyle iddialar var: O gece eğer darbe başarılı olsaydı, atıyorum Tarım İl Müdürlüğüne kadar orada görevi teslim alacakların önceden belli olduğu -biz bu listelere henüz ulaşamadık ama- ve o kişilerin o kurumların civarında dolaştıklarıyla ilgili rivayetler var.
BAŞKAN - Hatta Mehmet Bey, katkı için söyleyeyim. Emniyet Genel Müdürlüğünün o pazar yeri kurulan bölümüne de...
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - İstihbarat Daire Başkanının falan orada...
BAŞKAN - 80-100 kişi orada birikmiş, bekliyordu gibi bilgiler...
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - O şöyle: İstihbarat Daire Başkanlığı çevresinde isim olarak hatırladığım Lokman Kırcılı var, birkaç kişi daha o civarda fark edildiler ve gözaltına alındılar, Lokman Kırcılı konuşmadı sorgusunda, diğer gözaltındakiler konuştular. Söylenen şuydu: İşte, bu geçen sene Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla emekliye sevk edilenlere "İşte, askerle birlikte iş birliği yapın, sonra da başarılı olduktan sonra son görev yaptığınız daireyi gidin, teslim alın." diye talimat verildiğini orada öğrendik biz, o ifadelerden.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) -Yani, bu sadece polisle sınırlı mı, diğer bakanlıklarda da buna benzer şeyler...
ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ MAHMUT KARAASLAN - Yani, diğer bakanlıklarla ilgili ben bir şey duymadım ama yok anlamına gelmez benim duymamam, bir tespitimiz de yok.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Mehmet Bey, teşekkür ediyorum.