MİTHAT SANCAR (Mardin) - Hoş geldiniz.

Teşekkürler açıklamalarınız için.

Dink cinayetinin bu Gülen Cemaati'nin devlet içinde güçlenmesi konusunda dönüm noktası olduğunu söylediniz. Bence Dink cinayeti Türkiye'de pek çok konuda bir dönüm noktası. Başından beri bunu bizler de anlatmaya çalışıyoruz bütün gayretimizle ama...

Sizin, o dönemde yaptığınız çalışmalar da sizin başınıza böyle bir haksızlığı, felaketi... Felaket demeyelim; sonuçta direndiniz, yattınız, çıktınız ama büyük bir haksızlıktı. O dönem yaptığınız araştırmalardan bu yapının, cemaatin işleyişini, içindeki, devlet içindeki bağlantılarını epeyce bir yakalamıştınız. Tabii ki hepsini ortaya çıkarmak o kadar kolay değildi ama önemli noktaları yakalamıştınız. Şimdi, belgeler de gösterdiniz, zaten bunlar kamuoyunda da konuşuldu. Pek çok rapor var ortada; çok sayıda siyasi açıklama, uyarı, gazete yazısı, pek çok uyarı var ama o kadar açık gösterilmesine rağmen, 2007'den sonra diyelim, acaba hükûmetler neden üstüne gitmediler? Şimdi, benim aklıma iki seçenek geliyor...

GAZETECİ-YAZAR NEDİM ŞENER - Dink cinayeti mi?

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Yo, hayır, bu yapının ve Dink cinayetinin, zaten o da içindeydi. Aklıma iki seçenek geliyor ama daha fazlası olabilir. Ben paylaşayım sizinle ve görüşünüzü rica edeyim.

Acaba hükûmetler ile cemaat arasındaki ilişki karşılıklı menfaatin uyuştuğu noktalarda böyle bir kolaylaştırıcı veya kollayıcı bir politikayı teşvik mi etti? Yani, aralarında karşılıklı menfaat vardı, hükûmetler bu ilişkiyi bozmak istemiyorlardı, yaptıkları işlerin kendi yararlarına olduğuna inanıyorlardı, o nedenle devam ettirdiler. İkinci ihtimal: Yoksa, acaba cemaat Hükûmetin içine de fazlasıyla girmiş miydi? Yani, Hükûmette, AKP'de, kritik yerlerde fazlasıyla cemaat mensupları veya sempatizanları mı vardı veya bunların ikisinin ortası? Bu birinci soru.

İkinci soru: Acaba, bu eğer öyleyse -yani bu ikisinden biri veya ikisi bir arada fark etmez- bugün nasıl bir tabloyla karşı karşıya olabiliriz sizce? Bu kadar yakından takip ettiğiniz için soruyorum. Zaten sorulara cevap vermeme ya da istediğiniz şekilde cevap verme hakkınız var. Bugünkü tabloyu nasıl görüyorsunuz? Mesela, cemaatin AKP ve Hükûmet içinde hâlâ kritik yerlerde mensupları veya sempatizanları olduğunu düşünüyor musunuz?

Üçüncü soru: "Eğer darbe başarılı olsaydı MİT Müsteşarlığına Ramazan Akyürek getirilecekti." diye bir açıklamanızı okudum, doğru değil mi?

GAZETECİ-YAZAR NEDİM ŞENER - Evet.

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Bunun bir tahmin olduğunu sanmıyorum, sadece tahmin olduğunu yani yakından tanıdığım, bildiğim için çalışmalarınızı da. Acaba başka kritik görevler konusunda da çalışmalarınızın size verdiği bir tahmin var mı? Yani, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı kim olabilirdi? MİT Müsteşarını açık söylüyorsunuz, anlıyorum çünkü zaten onun üzerine çok fazla çalıştınız, acaba diğer konularda da böyle bir tahmininiz var mı?