ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; ben size Anayasa'mızın bir maddesini, madde 25'i okumak istiyorum: "Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz." Ben buradaki tartışmalarda bu ilkenin bütün masayı aydınlatması gerektiği kanaatindeyim. Aşağı yukarı soruların tamamı -bazılarını ayıklayabiliriz- somut bilgi talep etmektense -ki buraya gelen herkes bilgilerini paylaşmaya gönüllü olarak gelmiş oluyor- o konuda ne düşünüyor, bu konuda ne düşünüyor ve öyle retorik sorularla karşı karşıya kalıyoruz ki aslında ima edilen cevabı vermezse kendisinin kınanmakta olduğunu da hissedeceği şekilde. Ben Riyasetinizden, Başkanlığınızdan bu ilkeyi yüksekte tutmasını rica ediyorum. Elbette soruların sınırlaması mümkün değildir fakat kanaatlerini açıklamaya buraya gelen insanların -Gültan Kışanak burada, masanın başında olmak üzere- zorlanmasının kabul edilemez olduğu kanaatindeyim.

İkincisi: Bir de bilgi notu düşeyim. PKK sadece 15 Temmuzdan sonraki birkaç gün için silahlı çatışmadan çekilmiş değildi, 11 Ekim 2011'de süresiz ateşkes, çatışmasızlık ilan etti tek taraflı, bunu 4 Kasımdan itibaren kaldırdı.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Kürkcü.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Dolayısıyla, bununla süreç arasında böyle bir bağlantı kurmak bakımından bu soru da tamamen geçersizdir, onu da ifade etmek isterim.