KOMİSYON KONUŞMASI

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Hoş geldiniz Sayın Kışanak. Teşekkür ediyoruz verdiğiniz bu ayrıntılı bilgiler için.

Şimdi, şöyle bir değerlendirmeyle başlayayım, sonra sorularımı ona bağlayacağım: Bu darbenin hakikatini araştırdığımızı söylüyoruz, Komisyonun kuruluş amacının bu olduğunu defalarca belirttik. Bu Komisyon 4 partinin ortak kararıyla oluşturuldu ve oy birliğiyle Genel Kurulda karar alındı komisyonun kurulması için. Şimdi, burada yapılması gereken, darbenin hakikatini aydınlatacak sorulardan ve ilişkilerden başlayarak geriye doğru gitmektir. Mesela, acaba darbe ortamı ile savaş politikaları arasında nasıl bir ilişki var? Siz bunu anlattınız, ben verilerle biraz daha açayım ve soruları da ona bağlayayım. Birincisi: Diyarbakır'daki KCK ana davasına baktığımızda duruşmalara çıkan savcıların tamamının bugün görevden uzaklaştırıldığını görebiliyorsunuz. KCK davalarının bir kurgu olduğu kabul edildi, evet, iktidar partisi temsilcileri tarafından da belirtildi fakat bunlarla ilgili herhangi bir tedbir alınmadı, siz de sanıktınız ana davada. Birincisi, bu ana davada savcıların ve hâkimlerin tutumları ile bu Gülen yapılanması arasındaki ilişkiyi ve Hükûmetin bu konudaki tavrını biraz daha açabilir misiniz? Bu birinci sorum olacak.

İkincisi: Habur'da ifade alan 4 savcı var. Habur'da görüşmelerde yer alan bakanlar var, inşallah davet edeceğiz, gelecek Sayın Beşir Atalay, o günü anlatacaklar. Acaba kimler bu savaş politikalarını teşvik etti, kimler sürecin savaşa dönmesi için provokasyonlar organize etti? Bu 4 savcının tamamı görevden alındı. Bu savcılardan biri MİT tırları savcısıydı ama Habur'daki o provokasyonda parmağı olup olmadığı şüphesiyle değil, MİT tırları dolayısıyla açığa alındı. Şimdi, ben de kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Habur savcı ve hâkimleri ile KCK ana davası hâkim ve savcıları konusunda Komisyonumuz daha ayrıntılı bir araştırma yapmalıdır, bunu yazılı bir önerge olarak da vereceğiz.

Bu Komisyon eğer darbede kimlerin sorumluluğu olduğuna dair bulanık bir ortam yaratacak bir raya, bir mecraya girerse kuruluş amacına yazık eder. Sorumluluklarla ilgili bizim de tespitlerimiz var ve bunları söylüyoruz ama bu Komisyonda asıl kaygımız araştırmayı teşvik eden sorular sormaktı. İktidar partisinden de buraya milletvekili geldi, kendisine nasıl sorular sorduğumuzu ve kendisiyle nasıl bir diyaloğumuz olduğunu tutanaklardan araştırabilirsiniz. Gerilimin de olmaması için önerilerimiz orada var. Oysa bugün Sayın Kışanak'ın konuşmasına -tutanakları tekrar inceleyelim- şimdiye kadar yapılandan çok daha fazla müdahale edildi. Sayın Kışanak önerilerde bulunabilir. Buraya gelen akademisyenler, psikologlar, ilahiyatçılar önerilerde bulundular. Onların öneri yapma hakkı varsa Sayın Kışanak'ın -bu kadar yıllık tecrübeli bir siyasetçi- sorumluluk almış bir siyasetçi olarak siyasi değerlendirme yapma hakkı da var, siyasi önerilerde bulunma hakkı da var. Bunlarla ilgili tepki gösterilmesini anlamakta zorlanıyorum.

Şimdi, partim HDP'yle ilgili olarak da yaratılmak istenen havaya çok kısa bir cevap vermek istiyorum. Gerçekten yanlış yerde aranıyor sorumluluk ve darbeye giden ilişkilerin ortaya çıkışı. Yani, iğneyi karanlıkta samanlıkta kaybettiniz ama ışık olan yerde, sokakta, sokak lambasının altında arıyorsunuz. Eğer böyle arayacaksak sorumlulukları ortaya çıkarma ihtimalimiz yoktur. Bu Komisyonun da bir manipülasyon aracı olarak tarihe geçmesine maalesef sorumlulukla katkıda bulunmuş oluruz. O nedenle belli bir görüşmeden HDP'yi suçlayacak ya da sandıklarda çıkan oylardan HDP'yi FETÖ'yle iş birliği için suçlayacak eğer sonuçlar çıkarılıyorsa bu araştırmanın derinleştirilmesini istiyoruz. Seçimlerde, bütün seçimlerde 2013, 2015 -milat 2013- 17-25 Aralık dönüm noktası olamaz. Bütün seçimlerde AKP'ye ve diğer partilere ama en başta AKP'ye maddi ve manevi Gülen Cemaati'nin yaptığı katkıların araştırılmasını istiyorum. Bu kayda geçmeli. Bu konuda özel bilgi istememiz gereken makamları tespit edeceğiz. Onlarla ilgili de lütfen kayıtlara geçen notlar alınsın. Biz de yazılı olarak sunacağız.

Bir başka boyut var. YSK'nın o dönemde, 2011 seçimlerinde...

BAŞKAN - Ek beş dakikanız doldu.

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tamam ama başka arkadaşlar da yedi sekiz dakika konuştu, iki dakika daha sabrınızı rica edeyim.

BAŞKAN - Aykut Bey'in sözü kesildiği için. Beş dakika doldu yani ben süreyi hatırlatayım.

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tamam. Bir iki dakika daha söylüyorum bitiriyorum.

Evet, YSK'nın görevlilerinin de, o dönemde tutuklu milletvekillerinin salınmasını engelleyen mahkeme heyetlerinin de kimlerden oluştuğunu ve o dönemde bu tutuklamaların devamı konusunda Hükûmetin takındığı tavrın nasıl bir ilişkiye işaret ettiğini araştırmak gerekiyor. Biz eğer sadece 2013 17-25 Aralıkla sınırlandırırsak, bu, maalesef darbeyi aydınlatma değil, AKP'yi aklama komisyonuna dönüşür. Bu şüpheyi yaratmak hakkına ne siz ne de başka üyeler sahiptir. Bizim burada amacımız darbede kim, ne şekilde yer almışsa, bu örgütle kimin siyasi maddi, manevi bağlantısı varsa onları çıkarmaktır Sayın Başkan.

Teşekkür ederim.