KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkürler.

Ama şu ana kadar Komisyonda bir dişi kuş sesi dahi duyulmadı. O yüzden iki dakika da pozitif ayrımcılık mümkünse istiyorum.

BAŞKAN - Ben üç düşünüyordum ama ikiye indiririm öyle istiyorsanız.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Süremi mi ikiye indiriyorsunuz?

BAŞKAN - Evet.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Öyle bir hakkınız yok herhâlde, beş dakika değil mi?

BAŞKAN - Hayır, ben beş dakikanın üzerine üç dakika daha verecektim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Öyle mi?

BAŞKAN - Madem talebiniz iki.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yok, yok, üç verin o zaman.

BAŞKAN - Peki, mesele değil.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sosyal güvenlik ve sosyal koruma özellikle aşındırılırken vatandaşlar sosyal yardıma muhtaç hâle getiriliyor. Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi bu. Ayrıca sosyal yardımlar da siyasal ilişkilere eklemlenmiş ve toplumsal sistemin yeniden üretimi işlevini yerine getiriyor.

Şimdi, bu olurken bu sosyal yardımlar cinsiyetçi iş bölümünü yeniden üretiyor aynı zamanda. Sosyal yardım alma, hane incelemesi sırasında kamu görevlileriyle iletişim kurma, sosyal yardımların sürekliliğini temin etme görevi de yüzde 80 oranında kadınlara düşüyor, kadınlar bu işin peşine düşüyorlar. Ev işleri ve bakım emeğinin yanında yoksul haneleri geçindirme görevi de kadınların omuzlarına biniyor. Denizcan Kutlu'nun sosyal yardımlar üzerine yaptığı bir saha araştırması da şunu gösteriyor: Sistem içinde cinsiyetçi istismar da söz konusu. Yani yardım ilişkisinin yarattığı hiyerarşi ve otorite, muhatap kadınlar olduğundan erkek egemenliğiyle bir araya gelerek bu istismarı da doğurmakta.

Daha önce de zaman zaman dile getirmiştim, siz de aslında dile getirmiştiniz Sayın Bakan, bütçedeki en büyük problemlerden biri bütçenin toplumsal cinsiyete duyarlı biçimde hazırlanmamış olması. Tıpkı sosyal bütçenin toplumdaki gelir eşitsizliklerini törpülediği, devlet harcamalarını, zengin ve fakir arasındaki uçurumu bir ölçüde azaltmayı sağladığı gibi, toplumsal cinsiyet duyarlı bütçe de kadınlar ile erkekler arasında yapısal eşitsizlikler olduğunu varsayar. Ne var ki Hükûmetin sunduğu bütçede kadınlar için yapılan harcamalar ayrı kalemlerde sıralanmadığından da biz bütçeyi toplumsal cinsiyet yaklaşımıyla yorumlayamıyoruz aslında. Bunu sadece kendi deneyimlerimiz vasıtasıyla yapma imkânımız oluyor.

Bütçenin cinsiyet açısından hep tarafsız olduğu zannedilir ama böyle değildir, kadınlar ve erkekleri aynı şekilde etkilemez bütçeler. Böylece cinsiyete dayalı eşitsizlikler tamamen gözardı edildiğinden kadın ve erkeklerin ekonomik kaynaklara, kullanım gücüne, istihdam destek imkânlarına, kooperatiflere, iktidar hakkına, tasvip ve tanınma, sağlık imkânlarına, bilgi edinme hakkına ve kendini ifade etme imkânına eşit oranda sahip olmaları için bütçenin önüne hangi hedefleri koyduğunun bütçe incelendiğinde anlaşılması gerekmektedir.

Bir bütçe kısaca metne dökülmeden önce, bütçede kadın ve erkekler açısından dengesizlikler var mı? Programın veya politikanın çıktıları nasıl daha eşitlikçi biçimde sunulabilir? Kadın ve erkeklerin faydalanma düzeyinde orantısızlık varsa hangi ek kaynaklar aracılığıyla bu giderilebilir? Söz konusu programın ev emeğine etkisi nedir? Kadınların orantısız bakım yükünü azaltma noktasında kaynaklar nasıl daha iyi yönetilebilir? Toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen harcamalar nelerdir? Özellikle yoksul kadınların önceliklerine göre düzenlenen, onların yükünü hafifletmeyi hedefleyen kamu hizmetlerine yapılan harcamalar nelerdir? Kadınların gelir eşitsizliğine ve erkeklere bağımlılığını azaltacak gelir transferlerine öncelik veriliyor mu? Tüm bunların cevabı tek tek bütçede bulunmalıdır aslında.

Örneğin, şiddete maruz kalan kadınlar, 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa'ya göre, maddi yardım talep edebilir, sağlık, adli yardım hizmetleri ve diğer hizmetlerden yararlanabilirler ama ihtiyaç duymalarına rağmen kadınların çok az bir kısmı bu maddi yardımları alabiliyorlar. Evet, belediyeler bütçesinde olması gereken şey. Her 50 bin -100 bin şu anda- nüfuslu ilde kadın sığınakları için bütçe ayrılması. Bir belediye bunu yerine getiremiyorsa, burada genel bütçe anlamında buna konulan ayrım nedir, bir ödenek var mı ya da denetim nedir mesela, yapılmadığında denetim nedir? Aynı zamanda denetimin de olması gerekir.

Şimdi, Çocuk Hakları Komisyonu kurulacak, daimi komisyon belki. Çocuk istismarını önleme araştırma raporu ortaya çıktı. Biz de önerilerimizi yaptık, şerhlerimizi yazdık. Karaman ve Ensar Vakfı olaylarından sonra ortaya çıkan Komisyon. Şimdi, daimi komisyonda çocuklar için ne ayrılacak? Yani gerçekten oraya bir bütçe var mı böyle bir şey öngörülerek? Çocuklar için, cezaevlerinde aynı zamanda kalan çocuklar için küçük yeşil alanlar, parklar oluşturulması gibi... Yani hayatın sadece yüksek politika -tırnak içerisinde söylüyorum bunu- ve erkek egemen bir zihniyetle döşenip yaşanmadığını, kadınlar ve çocukların bu ülkede yaşadığını ve bunlara bu ölçüden, bu açıdan bakmak gerektiğini unutmamak gerekiyor.

Sürem kaldı mı birazcık daha?

BAŞKAN - Var, var, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamam.

Örnek verirsem yine: Kreş ya da oyun odası açılması, sadece çocuğun bu alanda geçirdiği zaman boyunca kadının sırtından yükü almaz, aynı zamanda çocuğun temiz biçimde eve dönmesini de sağlayarak kadının bakım emeğini azaltır, kadınların iş yaşamına katılımını artırır. Tabii, bu isteniyorsa. Bakım hizmetlerinin kamulaşmasının kadınların ve erkeklerin kendilerine ayırdıkları zamanı eşitlemek adına önemi büyüktür. Sağlık hizmetleri paralılaştırıldığında kadınların hane içinde hasta bakımına harcadığı süre artar, çünkü kadınlar ve engellilere, yaşlılara bakanlar da aynı zamanda evde onlardır ve bütçenin bu açıdan da düşünülmesi, değerlendirilmesi gerekir. Bu toplumda, bu erkek egemen dünyada erkekler bakmamaktadır yaşlılara, engellilere ve hastalara evlerde.

Türkiye'de aynı zamanda kadın hastalıklarına yönelik araştırmalara baktığımız zaman, burada da gerçekten bütçenin çok düşük olduğunu hatta dünya genelinde bir utanç hanesinde olduğunu görüyoruz. 50-69 yaş grubundaki kadınların sadece yüzde 27,3'ü örneğin meme kanseri yönünden taranmış iken, bu oran OECD ülkelerinde yüzde 61,5'tir. Aynı şekilde, doğum sonrası belirli bir süre yarı zamanlı ücretli çalışmaları, hak ettikleri süre dolduğunda ise kısmi zamanlı, yani part-time çalışmalarına yönelik düzenlemeler yapılmış ve özel istihdam büroları yasalaştırılmıştır. Bu düzenlemelerle de aslında kadınların gerçekten nitelikli işlerde çalışmaları engellenmektedir. Yani buna gerekli düzenlemeler ve özendirici tedbirler alınmadığından niteliksiz ve güvencesiz işlerde özdeşleşecekler ve kısmi zamanlı işlere yöneleceklerdir.

Toparlıyorum, son olarak... Şimdi, bu toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe ilk kez Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda ele alındı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Ulusal Eylem Planı'nda var. Kalkınma planlarına ilk defa Onuncu Kalkınma Planı'nda girdi. Ayrıca, KEFEK içinde de bunun için alt komisyon kuruldu ve onlar bir rapor yayınladı. Buna rağmen, bu alt komisyonun önerileri de dâhil olmak üzere bugüne kadar hiçbiri hayata geçirilmedi bunların.

BAŞKAN - Lütfen toparlayalım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamam.

CEDAW (Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi) Türkiye raporunda toplumsal cinsiyet perspektifinin ülke ekonomik planlamasına dâhil edilmemesini eleştirdi. Aynı şekilde, kadın örgütlerinin görüşleri alınmadı ve onların düşüncelerine de yer verilmedi, ki, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe tanımlaması ve kavramsallaştırması zaten kadın örgütlerinin başarısıdır.

Son bir örnek vererek müsaade ederseniz bitirmek istiyorum: Kanada Quebec'te 1.300 doları bulacak şekilde, şu anda daha çok yeni, vatandaşlarına yıllık bütçe fazlası dağıtıldı. Dünyada vergi ödemesinin en ahlaki sorun olarak kabul edildiği ülke Kanada. Neden böyle? Çünkü aynı zamanda hizmet yapılıyor. Hizmet yapıldığı için vergi ödemeyi insanlar ahlaki bir sorun olarak kabul ediyorlar. Evet, bu örneği gerçekten bütçenin halkın ihtiyaçlarına değil, sermayenin ihtiyaçlarına göre daha fazla düşünülerek maalesef yapıldığını ama Kanada'nın böyle olmaması nedeniyle bunun mümkün olduğunu size ve halka da bir örnek olarak sunmak istedim. Umarım böyle günleri de görürüz. Quebec'te olduğu gibi bizde de bütçe fazlası halkımıza dağıtılır.

Çok teşekkürler.