KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Öncelikle verdiğiniz bilgiler için, samimiyetle buraya gelip bizimle önemli bilgileri paylaştığınız için size çok teşekkür ederim.

Sormayı düşündüğüm çok soru vardı, büyük çoğunluğu soruldu, siz de izah ettiniz. Birkaç nokta var aslında kafamda merak ettiğim ve cevap aradığım. Şimdi sırayla bunları...

Mesela, bu kumpas davaları başladığı vakit; bir, isimleri neye göre seçiyorlardı -genel bir yorumunuzu alacağım- yani kendilerine engel olan isimleri mi seçiyorlardı, yoksa gelişigüzel, kendilerinden olmayanları mı seçiyorlardı? Kumpasa uğrarken... Bir bu, bunu merak ediyorum. Ya da bir şekilde, ayağına basmışsınızdır, başka bir şey olmuştur, bir kara listeye alınmışsınızdır. Herhangi bir özel neden oluyor muydu bunun için?

Bir diğer merak ettiğim konu: Mesela, bu darbeler söz konusu olduğunda hep derler ki: "Denizcilerin en son haberi olur." ya da "Denizciler çok olmaz bu işlerin içerisinde." Ama, o süreçte farklı kumpas davalarıyla da denizcilere de, denizci subaylara da ciddi şekilde operasyon yapıldığına şahit olduk. Neredeyse üst düzey komutan falan kalmadı bir ara. Bunun özel nedeni neydi sizce? Mesela, özellikle niye denizciler bir ara sıklıkla seçildi ve yine bununla ilintili, bugünkü yaşadığımız güvenlik riskleri, sınırlarda yaşanan olaylar düşünüldüğü zaman, acaba geçmişteki bu kumpas davalarını planlarken bunlarla ilintili olduğunu düşünür müsünüz? Bundan sonrası için yapılması gerekenlerle ilgili... Hepsi birbiriyle ilişkili olduğu için hep birlikte soruyorum bunları.

EMEKLİ JANDARMA KURMAY ALBAY MUSTAFA ÖNSEL - Sonuçta, tabii bunların cevabı bir kitap hâline gelebilir sayın vekilim.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Kısa kısa yorum alayım sizi bulmuşken.

EMEKLİ JANDARMA KURMAY ALBAY MUSTAFA ÖNSEL - Ama kısa kısa...

Neden hedef? Şunu söyleyeyim: Bir kere, kesinlikle ve kesinlikle Fetullahçı olmamak esas. "Efendim, o zaman sizi niye seçtiler?" Diyelim ki beni tutumumdan, asla teslim alamayacaklarından koymuşlardır. Bir başka neden, görevim gereği... Mesela, öyle bir yerdesiniz ki mesela istihbaratta. Ancak o hazırlayacakları evrakı o hazırlayabilir, o zaman direkt onların hedefinde olmasa dahi -kendilerinden olmayacak dediğim gibi- onu da dâhil ettiler. Her şey var işin içinde yani özel hedef var, genel hedef var. Denizciler genel anlamda hedef olmuştur, neden? Onların millî projeleri de vesaire... Onun haricinde ne vardı? En az sızabildikleri kuvvetti, bu çok önemli. Orada çok azdılar ama o kadar büyük tasfiye gerçekleştirdiler ki... Darbede gördük, pek çok denizci amiral çıkmış. Çünkü önlerinde hiç kimse kalmadı yani aşağı doğru onları biçtiler. Komodor dediğimiz albay seviyesi, gemi komutanı dediğimiz binbaşı seviyesine kadar indirdiler; hiç kimseyi bırakmadılar Deniz Kuvvetlerinde. Bu tabii onların millî projeleri. Şunu da gördük: Biz denizcileri cezaevinde tanıdık. Böyle daha Batı'ya dönük, daha şey filan dedik ama çok millîler yani millîlik konusunda, millîliği içtenleştirmişler -söylemden ziyade şeyde- ve çok disiplinliler, çok çalışkanlar, işlerini çok iyi yapıyorlar. Yani, Türk Silahlı Kuvvetlerinde şunu diyebilirim ki ben bir jandarma subayım, denizi görev yaptığımız sırada gördük. Biz dağ, onlar denizdi. Bu anlamda, kendilerini Türk Silahlı Kuvvetlerinin diğer kuvvetlerine nazaran daha fazla yetiştirmişler, daha ilkeliler. Böyle diyebilirim. Dolayısıyla, işte o MİLGEM'lere vesairelere girmiyorum, o millî projelerine girmiyorum, Doğu Akdeniz'de ve Ege'deki durumlara girmiyorum, ki bu esasında güvenlik anlamında da çok önemli. İşte, bugün Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri, Ege'deki gelişmeleri biliyorsunuz, adalarda vesairedeki gelişmeleri biliyorsunuz. Onun haricinde, tabii, güneydoğuda isim yapmış sembol isimleri aldılar. Sembol isimleri almalarıyla ne olacak? Olmazsa olmaz ama geridekine mesaj verdiler böylece, dolayısıyla oradaki mücadeleyi de akamete uğrattılar. Yani, güvenlik anlamında da en kısa söyleyebileceğim şeyler bunlar.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Son olarak kısa bir şey vardı, onu da söyleyeyim: Genel dinlediğimiz zaman, mesela 28 Şubatta, bakıyorsunuz, işte tersine bir işlemle FETÖ'cülerin önü açılmış.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - "İrticayla hesaplaşacağız." derken...

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - "... hesaplaşıyoruz." derken başka şeyler olmuş. Ondan öncesinde yine bakıyorsunuz başka şeyler olmuş yani söylenenin tersi olmuş. Dolayısıyla, bugün çok sağlıklı gitmek lazım, farklı kurumlarda...

EMEKLİ JANDARMA KURMAY ALBAY MUSTAFA ÖNSEL - "Ne yapılması lazım?" dediniz herhâlde bir de değil mi?

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Evet.

Bugün çok dikkatli gitmek lazım bundan sonrası için. Mesela, farklı kurumlarda ayıklamalar, operasyonlar oluyor. O kurumdan biriyle görüştüğüm zaman soruyorum, bazı isimler diyor ki: "Bizdeki geneli doğru." diyor, bazıları diyor ki: "Vallahi, sanki yanlış gibi." falan. Siz genel olarak baktığınızda, tabii, soruşturma konusu olduğu için isimlere girmeyeceğim ama genel olarak bugün baktığınızda "Doğru tespit ediliyor." der misiniz?