Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon çalışmalarında bilgisine başvurulacak isimlere ilişkin görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 19 .10.2016 |
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sevgili arkadaşlar, usul konusunda baştan beri dile getirdiğimiz uyarılar maalesef dikkate alınmıyor. İsim belirleme konusu nasıl giderek daha düzensiz, hatta bir parça kaosa doğru ilerliyor, hepimiz görüyoruz. Oysa, danışma usulü işletilse, hızla danışılabilse -toplamda 15 kişiyiz- bu sorunları büyük ölçüde aşma imkânımız olurdu.
Bazı şahısların neden davet edildiğini anlamak gerçekten kolay değil. Elbette kendi alanlarında değerli çalışmalar yapıyorlardır ama Saidi Nursi hazretlerinin görüşlerinden hareketle ortaya çıkan ayrılığı anlatabilecek çok sayıda uzman vardır. Esasen, buradaki üyelerin de bu konuyu iyi kötü, az çok, işimize yarayacak ölçüde bildiğini de zannediyorum. Şimdi, bariz bir siyasi tutumu olan, medyada dili, üslubu konusunda çok ciddi tartışmalar yaşanmış bir şahsı akademisyen olarak, akademisyen statüsünde kontenjandan davet etmenin çalışmalarımıza bir faydası yok. Bu, Ahmet Akgündüz Beyefendi olabilir, başka bir şahıs olabilir.
Şuna dikkat etmek gerekiyor Sayın Başkan: Çağırdığımız kişilerden gerçekten burada bizlerin kendi şahsi çabası veya müktesebatıyla bilmesinin çok zor olabileceğini düşündüğümüz konularda faydalanmamız amaç olmalıdır. Yani, bu amaçla çağırırsak elbette dinleriz. Bizim fikirlerimizle, her birimizle uyuşması da gerekmiyor, farklı fikirleri de dinlemeyi elbette buradaki değerli üyeler çok iyi başarırlar, bundan benim hiç şüphem yok. Bir: Danışma usulünün işletilmemesi ileride daha fazla soruna sebep olabilir. Dolayısıyla, kimleri çağıracağımız konusunda hızla bir danışma sistemi kurup sonra karar vermek doğru olandır. Aksi takdirde "Bizde çoğunluk var, biz doğru bildiğimizi yaparız." havası Komisyon Divanı ve AKP açısından yerleşir Sayın Başkan. Bu yerleştikçe de bu çalışmalardan verim almamız mümkün olmaz. Bir süre sonra burada uyum hâlinde çalışmanın da imkânsız hâle geldiği duygusu yerleşirse bu kadar çok şey beklenen bir Komisyondan hiçbir şey çıkmama tehlikesi de belirir.
O nedenle, birincisi, çağrılan şahısların neden çağrıldığı mutlaka anlatılmalı. Burada öz geçmişleri anlatılırken de, aktarılırken de "Şu sebeple çağırdık, şu özellikleri dolayısıyla çağırdık." gibi bir açıklama yapılmalı ve çok önemli, buraya çağrılan konuklara mutlaka, kim yönetiyorsa Komisyon toplantısını, açıkça uyarıda bulunmalı, ihtiyaç hâlinde tekrar uyarmalı; milletvekilleriyle polemiğe girmek gibi bir hakları yok. Milletvekilini tahkir etmek veya aşağılamak gibi bir üsluba girdikleri anda durum çok farklı bir yere kayar. Siyasi bir şahsiyet geldiğinde siyasi tartışma, hatta polemik dahi yapılabilir, bunun da meşru bir zemini ve çerçevesi vardır ama siyasi olmayan, akademik kimliği veya başka bir uzman özelliği dolayısıyla çağrılmış şahısların buradaki üyelerle polemiğe girmelerine kesinlikle engel olmalıdır kim yönetiyorsa o an Komisyon toplantısını. Farklı bir tutum sadece ilgili milletvekilinin şahsına yönelik bir saldırı olarak kalmaz, aynı zamanda Komisyona, komisyon üzerinden de Parlamentoya yönelik bir saygısızlık niteliğini alır.