Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon çalışma takvimi, Komisyonda görevlendirilecek uzmanların belirlenmesi ve Komisyona davet edileceklerin tespitine ilişkin görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 07 .10.2016 |
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Şimdi, çalışmalara başlarken bir yöntem belirlemenin çalışmaları ve işleri çok kolaylaştıracağını, hedefe varmayı da yine daha fazla imkân dâhiline sokacağını düşünüyoruz.
Komisyonun kuruluş amacı darbe girişimini ve bunun arkasındaki örgütlenmeyi araştırmaktır, ikisi bir arada.
Öncelikle tabii, darbe girişimiyle ilgili o gün, 15, 16 Temmuz günü neler yaşandığına dair çok fazla bilgi hatta biraz bilgi kirliliği olduğunu söyleyebiliriz. Pek çok iddia ortalıkta dolaşıyor ve bunlar aydınlatılmadan geriye doğru gitmenin kolay olmayacağını da buradan çıkarabiliriz.
Şimdi, bir yöntem önerimiz var onu sizlerle paylaşayım, takdirlerinize, değerlendirmenize sunayım: Diyoruz ki bu darbe girişimi nasıl hayata geçti? 15 ve 16 Temmuzda ne oldu?
Bu konuda üç tane ana yorum var biliyorsunuz, üç farklı yaklaşım var. Bir yaklaşıma göre "O gün olan biten her şey işte FETÖ denilen örgütün çalışmalarıyla ve kalkışmasıyla açıklanır. Yani başı da sonu da ortası da her şeyi de ordu içindeki FETÖ örgütlenmesi tarafından gerçekleştirilmiştir ve bütün dikkatleri buraya yoğunlaştırmak gerekir." deniliyor.
Diğer yaklaşım bunun bütünüyle bir senaryo olduğunu, darbe girişiminin bütünüyle bir senaryo olduğunu söylüyor; bu da pek çok çevre tarafından dile getiriliyor biliyorsunuz. Yani aslında ortada bir darbe girişimi yok, bu konuda önceden hazırlanmış bir senaryonun hayata geçirilmesi söz konusu. Biz bu görüşe katılmıyoruz zaten, ortada gerçekten bir darbe girişimi olduğunu başından beri söylüyoruz ama bu ikisinin arasında da yorumlar var. Bu iki farklı yorumun dışında bir üçüncü yorum da şu, biz de dile getiriyoruz bunu: Sayın Cumhurbaşkanının ve Hükûmetin en azından belli bir kanadının darbeden erken zamanda haberdar olduğunu ve bunun önlenmesi yerine harekete geçtikten sonra bastırılması yöntemini tercih ettiğini iddia eder bu görüş. Bunların hepsi iddiadır tabii.
Şimdi, bu iddiaların öncelikle sorgulanmasını sağlayacak kişileri dinlememiz faydalı olur. Böylece, acaba bu FETÖ denilen örgüte üye olan, doğrudan organik bağla birlikte çalışanlar dışında o gün bu darbe girişimine katılan FETÖ'cü olmadığı bilinen başka askerler var mı veya askerler dışında yine doğrudan organik olarak FETÖ'cü olmayan başka çevreler de biliniyor mu?
Biz bunun çekirdeğinde FETÖ örgütünün olduğunu zaten söylüyoruz ama bundan ibaret olmadığı kanımızı da dile getiriyoruz. Bizim görüşümüzün ne olduğu bu aşamada önemli değil "Bu da bir tezdir." diyoruz. Bunların hepsinin araştırılması gerekiyor. Belki bizim baştan itibaren ya da son zamanlarda sık dile getirdiğimiz tez yapacağımız araştırmalarla çürütülür, bilemiyoruz ama bunlar ciddi tezlerdir ve bunların mutlaka aydınlatılmasını sağlayacak kişileri dinlemek gerekiyor.
Bizim ilk etapta araştırmayı buradan başlatma önerimiz var. 15, 16 Temmuzda ne yaşandı? Mesela, istihbarat bilgisi Cumhurbaşkanına saat kaçta gitti? Kim tarafından iletildi? İşte, MİT Müsteşarı hangi saate kadar ya da hangi saatte Genelkurmaya gitti? Ne kadar kaldı? Kiminle görüştü? Kim kiminle görüştü, bunlarla ilgili çok fazla soru var, epeyce de bilgi kirliliği mevcut.
Şimdi, burayı ilk etapta gündemimize alalım, bunlarla ilgili isimler önereceğim. Sonra, buradan başlayarak FETÖ örgütlenmesinin nasıl mümkün hâle geldiğini, nasıl, hangi yöntemlerle, hangi siyasi kararlarla, hangi siyasi desteklerle, hangi örgütsel yöntemlerle devlet içine yuvalandığını araştırmamız gerekiyor. Eğer doğrudan doğruya örgütlenmenin nasıl gerçekleştiğini araştırmaya başlarsak, kırk yıl geriye giderek bugüne gelmeye çalışırsak 15, 16 Temmuz günleri yaşananlarla ilgili araştırmamız çok zayıf kalabilir; oysa öncelikle bunu halletmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz yurt dışında da bu konuda çok fazla spekülasyon yapılıyor. Bu yorumlar arasında farklı çevrelerin tercihleri oluyor ve spekülasyonlar devam ediyor. Ben diyorum ki ya, biz bunun gerçek bir darbe girişimi olduğunu zaten düşünüyoruz, bunu her yerde söylüyoruz ama bunu ayrıca bu Komisyon bütün ayrıntılarıyla ilk eden muhataplarıyla, sorumlularıyla araştırsın.
İsimleri şimdilik, daha sonra genişletmek üzere sıralayayım: Öncelikle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın dinlenmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN - Yazılı da verecek misiniz?
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Yazılı da verebilirim size bunu ama kayda geçsin diye. Bunu temize çekip vereceğim.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga Bey'in dinlenmesi; Başbakan Sayın Binali Yıldırım, İçişleri eski Bakanı Sayın Efkan Ala, Millî Savunma Bakanı Fikri Işık, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, kuvvet komutanlarının tamamı, 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, o dönem Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Kılıçlar, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, Orgeneral Akın Öztürk ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Aleksandr Dugin. İlk etapta -bunları size yazılı olarak da sunacağım- bunları dinleyelim.
Biraz önce Sayın Mehmet Erdoğan belirtmişti, başka arkadaşlar da dile getirdiler, gerçekten, o gün bu araştırmayı derinlemesine yapmazsak siyasi boyutunu da açığa çıkarmamız mümkün değil. On binlerce, yüz binlerce kişi örgüt üyesi olduğu ve darbeyle bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle kamu görevinden açığa alındı, atıldı, gözaltına alındı, tutuklandı ama "yurtta sulh konseyi" diye ortaya çıkan grubun kim olduğuyla ilgili tek bir bilgi yok. Kimdi bunlar? "Liste hazırlandı." dediler, sadece sıkıyönetim komutanları ve bazı illerin emniyet müdürlüklerine ilişkin isimler var bu listede. Darbenin ilk etapta yapacağı şey, ister bir cunta ister bir komite şeklinde olsun bir siyasi yönetici grubu da oluşturmaktır. Her şey konuşuluyor ama konuşulmayan en önemli konuların başında bu geliyor. Bu darbeciler başarılı olsaydılar, kim mesela devlet başkanı -"cumhurbaşkanı" demiyoruz, o cumhurun başı olmayacaktı- devletin başına kimi getireceklerdi? İşte, hükûmet kuracaklar mıydı yoksa bir siyasi komiteyle mi yöneteceklerdi? Eğer hükûmet kuracak idiyseler kimleri bakan yapacaklardı, kimi başbakan yapacaklardı? Siyasi komite kuracak idiyseler bunda kimler yer alacaktı? Şimdi, darbenin başarısız olacağı, bastırıldığı, engellendiği, halkımızın da güçlü, dirayetli karşı çıkışıyla, direnişiyle, püskürtüldüğü andan itibaren herkes bu oluşumun dışında olduğunu iddia etmeye başladı. Bir tek kişi çıkıp da "Ben içindeydim." demedi. Peki, kuvvet komutanlarının, onların yardımcılarının siyasi bağları neydi ya da doğrudan bu darbeyi planlayan ekip hangi siyasi bağlantılarla yola çıktı ve -yine biraz önce Aytun Bey de Aykut Bey de söylediler- neyi hedefliyordu, ne amaçlıyordu? Bir anayasa var mıydı kafalarında, bir rejim var mıydı? Nasıl bir siyasi düzen öngörüyorlardı? Bununla ilgili hiçbir tartışma yok, daha doğrusu yeterince bilgi yok. Şimdi bunları, ilk etapta 15-16 Temmuza yoğunlaşarak aydınlatmamız gerektiği inancındayız.
Kademe kademe ilerlersek belki çalışmalarımızın sonunda şu noktaya varabiliriz: Darbenin bu boyutlarını açığa çıkaracak ya da açığa çıkarmaya yarayacak, yardım edecek yeterince bilgi topladık diyelim, bu örgütün devlet içine yerleşmesi sürecine yoğunlaşırız. Muhtemeldir ki bu Komisyon o çalışmayı sonuna kadar götüremeyecektir yani zaman yetmeyecektir, kırk yılı, kırk beş yılı araştırmaya belki zaman yetmeyecektir. Komisyon, belki böyle bir şey çıkarsa ayrıca, bu konunun özel olarak araştırılması için Genel Kurula öneri sunulabilir. Yani darbeyle bağlantısı olduğu ölçüde bu yapıyı aydınlatmaya çalışalım, gidebildiğimiz kadar gidelim fakat dört ayda gidebileceğimiz mesafenin çok fazla uzun olamayabileceğini de düşünerek darbe odaklı yayılmaya çalışalım yani darbe girişimini odağa alarak aydınlatma işini oradan geriye doğru işletmeye ya da gerçekleştirmeye çalışalım diyoruz.
Size bu saydığım 16 ismi biraz sonra yazılı olarak takdim edeceğim Sayın Başkan.
Teşekkür ederim.