KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Dolayısıyla, hani bugün bu işi yarım saatte, bir saatte bitirip gideceğiz diye kendimizi bağlayan, sınırlayan bir şey yok. Usulleri, yöntemi, ne yapacağımızı bugün eğer burada bir arada doğru düzgün belirleyemezsek, yani birbirimizin sinirlerini ilk günden gerersek, germek için uğraşırsak bu işin sonu gelmez çünkü önümüzdeki dört ayı da hep birlikte geçireceğiz. Önümüzdeki dört aylık hukukumuzu da bugün doğru zemine oturtmak lazım. Elbette hepimizin görevleri var ama bizim yapacağımız siyasetin ötesinde gerçekten, Türk milleti bizden demagojiden öteye bir şey istiyor, bu meselenin ortaya konmasını istiyor.

Şimdi, geçtiğimiz haftaki tartışmalar... Efendim, geçen hafta öyle tartışılmıştır, belki o gün bazı şeyler o günkü şartlarda öyle konuşulmuştur; buradan çıktıktan sonra -hepimiz insanız- geçen hafta yaptıklarımızla ilgili farklı düşünebiliriz. Yani bunun bu hafta bir daha gündeme gelmesini yani burada on dakikayı bu işe harcamayı... Bu kadar birbirimize zulmetmeye gerek yok arkadaşlar. Yani birazcık daha birbirimize karşı hoşgörülü başlamamız lazım. Yani bugün bu hoşgörü eksikliğini maalesef, görüyorum. Bu, doğru bir şey değil. Bu, hepimizi çok yorar ve bu iklim hepimizi de etkiler yani bundan ben de etkilenirim, siz de etkilenirseniz, bundan sonra yapacağımız çalışmalar da etkilenir. Lütfen üslup konusunda ve bu usul konusunda birazcık hassas olalım yani usul her zaman esastan önce gelir yani burada, şimdi, Sayın Başkan yıllarca adaletin içinde çalışmış birisi, biz de kıyısında, kenarında çalıştık; hangi mahkemeye giderseniz gidin elindeki evrakı önce usul yönünden inceler, sonra işin esas kısmına geçer. Bugünkü toplantımız zaten usul toplantısı. Dolayısıyla, bugün esasla ilgili... Bugün herhangi bir kimseyi davet ettiniz mi? Yani bu usulü bitirirsek hemen on dakika sonra birini dinlemeye başlayacak mıyız?

BAŞKAN - Gündemi verdik zaten yani, takvimi görüşelim.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Gündemi verdik. Dolayısıyla, usul görüştüğümüz bu noktada sanki çok acelemiz varmış gibi yapmaya gerek yok yani. Bence biraz daha sükûnetimizi ve hoşgörümüzü muhafaza edelim. Bu usulle ilgili tartışmaları bugün bitirelim, bundan sonra her toplantıda yeni bir usul tartışmasıyla esas zamanı o şekilde kaybetmeyelim.

Ha, geçen hafta konuştuğumuz konuya gelince, yani geçen haftaki önerge konusu "Efendim, Cumhuriyet Halk Partisi şöyle önerge verdi...", "Şu şunu yaptı; bu bunu yaptı." dediğimizde, zaten geçen hafta burada Komisyon Başkanlığının seçimiyle ilgili biz muhalefet olarak görüşlerimizi belirttikten sonra Zekeriya Bey de söz aldı, o günkü tutanaklarda var, "Biz çoğunluğuz, biz kendi önergemizi getirdik; daha önceki komisyonlarda olduğu gibi seçim yapacağız." diye görüşünü belirtti zaten. Dolayısıyla, bunları, hepimizin önünde olan şeyleri tekrar tekrar konuşarak zaman kaybetmeyelim. Şimdi de bunu neyse görüşür, değerlendirir, oylarız arkadaşlar, bundan sonraki belirleyeceğimiz işleri belirleriz. Bence birazcık sükûnetimizi, sakinliğimizi muhafaza edelim, öncelikle kolay gelsin.