ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Sayın Başkan, ikinci toplantı başladı, daha Komisyon henüz işin esasına girmedi. Dolayısıyla buradaki bu ilk toplantılardaki hepimizin yaklaşımı hem kamuoyunun hem de tüm partiler açısından, kendi kitleleri açısından bu Komisyona karşı bir güven tesis edilmesi önemli.

Şimdi, geçtiğimiz toplantıda, evet, biz bir divan seçimi yaptık. O zaman da ben izah ettim. Aslında orada temsilî anlamda bir önemi vardı. Yani bu uzlaşma kültüründen bahsediliyorsa şayet iktidar partisinin 9 üyesi olduğu açık zaten. "Bir uzlaşmadan bahsediliyorsa bu, müşterek yapılabilir." diye biz ifade etmiştik. Buna yönelik bütün Komisyon arkadaşlarına yani muhalefet partileri milletvekillerinin hepsi düşüncelerini paylaştı; böyle bir kanaat oluşmadığından ötürü bir önerge geldi Divana. Sadece iktidar partisi milletvekillerinden oluşan bir listeydi 4 isimle. Bunun üzerine onu gördükten sonra biz Divana bir önerge verdik ve Cumhuriyet Halk Partili üyelerden mevcut bir divan oluşturulması için teklif verdik. Ancak şayet burada böyle bir kanaat oluşsaydı biz o ikinci teklifi yapmayacaktık. Şimdi, henüz toplantıların başı. Biz burada kamuoyunu farklı farklı kendi siyasi pencerelerimizden bilinçlendireceğiz, anlatacağız, gördüğümüzü anlatacağız. Doğru bilgi vermemiz burada önemli. Bir şey söylerken eksik bırakmamak lazım. Şimdi, kamuoyuna sanki biz işte, uzlaşmak istemedik ya da sadece kendi ismimizi yazdık da öyle Divana aday gösterdik gibi bir yaklaşımı da kabul edemeyiz çünkü bu tartışmalara hepimiz şahit olduk. Şayet böyle bir kanaat uyansaydı elbette ki biz belirlenen isimleri, hangi partiden kim belirlenseydi onlara oy verecektik zaten, bunu ifade edeyim.

İkincisi de şimdi, basının hâliyle buna ilgisi çok fazla, normal de yani Türkiye büyük bir travma yaşadı, 15 Temmuz, herkes çok merak ediyor, endişeler var, bir daha böyle tehlikelerin yaşanmaması, hayati derecede önemli. Dolayısıyla, buradaki basının ilgisi ilk etapta çok daha fazla olacaktır ve hepimiz Meclis çalışmalarında da Komisyon çalışmalarında da şahit oluyoruz, birçoğunda bir sınırlama yok. Belli bir süre sonra zaten biz istesek de canlı yayın sürekli burada durmuyor yani belli bir süre izleyip ayrılıyorlar, daha sonra içeriden bilgi alıyorlar, her birimize ayrı soruyorlar. Dolayısıyla, başlangıçta ilke olarak böyle bir kısıtlama koymayı da ben doğru bulmuyorum. Belki bir safahat aldıktan sonra işleyişle ilgili, yine müzakere ederek nasıl davranmamız gerektiğini, özel durumlar olduğunda belki bunları ayrıyeten istişare ederek karara bağlayabiliriz diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.