KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli basın mensupları; öncelikle, Komisyonumuzun bugün başlayan çalışmalarının, gerçekten, hepimizin, bütün partilerin hedeflediği gibi sonuçlanmasını ve başarılı olmasını temenni ediyorum, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Tabii ki, hani, bu Komisyon kurulurken toplumun beklentileri çok yüksekti, bizim de muhalefet partileri olarak beklentimiz çok yüksekti. Geçen hafta başındaki ilk toplantımızda bizim için bir sukutuhayal oldu. Yenikapı ruhunu yaşatacak bir hareketi göremedik.

Tabii, burada, şuna dikkat etmek lazım: Birincisi, 15 Temmuzda yaşadığımız darbe herhangi bir kişi ya da kuruluşun ötesinde, doğrudan Türk milletine ve Türk devletine yapılmış bir saldırıdır. Bunu öncelikle bu şekilde algılayarak çalışmaya başlamamız lazım. Bu darbenin hedefinde, efendim, iktidar partisi ya da muhalefet partisi ya da başka birileri vardır noktasına gelirsek o zaman çalışmamızın alanını daraltmış oluruz ve ormanın içinde ağaçlarla uğraşmaya başlayınca ormanın bütünlüğünü kaybederiz.

Tabii, 15 Temmuzdaki darbenin nasıl önlendiği konusuna geldiğimizde de, o gün bütün partiler kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Bu konuda ilk açıklamayı saat 22.30'da, muhalefet partisi olarak, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli yapmıştır. Bu, arşivlerde kayıtlıdır. O gün, gerek ordumuzun içindeki bu darbeye karşı olan vatansever personel gerek polis gerek vatandaşlarımız... Ama bu işin en önemlisi hep ihmal edildi, gerek Sayın Genel Başkanımızın açıklamasını, Başbakanın, Cumhurbaşkanının açıklamasını, basın mensupları eğer yayınlarını kesseydi, vermeseydi o gece toplumla iletişim nasıl sağlanacaktı, toplumun bu darbeye karşı direnmesi nasıl sağlanacaktı? Dolayısıyla, o günün en önemli kahramanlarından birisi de basındır. Basın, darbeye teslim olmadı, görevini aksatmadı. Dolayısıyla, bugün de bizim bu çalışmalarımızı engellemedikçe, insicamımızı bozmadıkça basının Komisyonun hangi faaliyetlerini takip edeceği konusundaki takdiri basına bırakmak lazım. Bunu bizim sınırlandırmamız doğru olmaz.

Ben, bu bakımdan, usul olarak -hani, basın mensubu arkadaşlarımız belki kendi içinde ajanslar falan biraz daha bu kamera sayısını azaltabilirler, bu, kendi takdirlerinde olan bir şeydir ama- muhakkak görsel basının da salonda olması gerektiğine inanıyorum ve karar alırken Başkan olarak sizlerden bu konunun talebimiz olarak dikkate alınmasını diliyorum.

Çalışmalarımızın tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Sağ olun.