KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok önemli bir görevini burada ifa etmek üzere toplandık. 2017 yılı bütçesini tartışacağız, konuşacağız, bir de 2015'in kesin hesabını konuşacağız. Son derece önemli bir görev yapıyoruz. Dolayısıyla, burada, bu bütçeyle ilgili herkesin tüm eleştirilerini sunabilmesi gerekiyor. Konuşmaların sınırlanması doğru bir uygulama değildir. En azından Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri için bu sınırlandırmanın kaldırılmasını öneriyorum.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; demokrasinin en temel özelliklerinden biri bütçe hakkıdır, bütçe hakkıyla başlamıştır demokrasi. Yani "bütçe hakkı" derken bu millet, halk verdiği vergilerin ne kadar olacağını, bunun nasıl harcanacağını, ne olacağını temsilcilerine, Türkiye Büyük Millet Meclisine devretmiştir. Bu hakkın hakkıyla kullanılması gerekiyor. Bunu, bu hakkın hakkıyla kullanılması görevini yapabilmemiz için de bu imkânı Başkanlığın, Sayın Bakanın oluşturması lazım. Daha toplantıya başlamadan kimin kaç dakika konuşacağını sınırlayarak, usulden bir oylama yaptırarak bu işi geçiştiremez, bu çok yanlış bir uygulamadır.

Bakın, geçen sene bütçe yaparken 15 Temmuzu görmemiştik; 15 Temmuzda Türkiye demokrasisine ciddi bir saldırı oldu, bir kalkışma yaşadık, bir darbe girişimi yaşadık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri de demokrasiyi ve Meclisi korumak için canlarını tehlikeye atarak burada nöbet tuttular. Bu nöbetin gereklerinden bir tanesi de ve en önemlisi bütçe yapmaktır, bütçeyi konuşmaktır, tartışmaktır.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım -özellikle iktidar partisi milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum- bu sınırlamalar kaldırılsın, bunlar yanlıştır. Başka bir şey daha söylüyorum: Siz de biz de milletvekiliyiz. Halkı temsil ediyoruz. Sizin de Hükûmeti denetleme hakkınız var, görevinizdir bu. Dolayısıyla, gelen her şeye parmak kaldırmak... Evet, çoğunluktasınız, netice itibarıyla çoğunluk karar verecek, buna da bir itirazımız yoktur, böyledir demokrasilerde, kararlar böyle alınır ama bu kararlar alınmadan evvel her şeyin açık, net bir şekilde konuşulması gerekiyor. Siz her şeye "evet" diye el kaldırmak durumunda değilsiniz. Yanlış anlamayın. Sizin iradenize müdahale anlamında söylemiyorum, sadece bir hatırlatma yapıyorum. O zaman, "Hükûmet, mutlak doğru yapıyor, hiçbir şey tartışılmaz." anlamına gelir. Hayır, demokrasilerde mutlak doğru olmaz. İnsanlar da mutlak doğrular, her sefer doğru şeyler yapmazlar, yanlışlıklar yaparlar. Bu yanlışlıkları, "Hükûmetimizdir, bizim iktidarımızdır." diye görmezden gelmeyin. Eğer böyle yaparsanız, gerçekten milletin size yüklemiş olduğu görevi yapmamış olursunuz.

Sağ olun.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bekaroğlu.