KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (İstanbul) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, hemen oylamaya geçtiniz. Bakın, bu bile, nasıl bir demokrasi anlayışıyla burayı yöneteceğinizin bir aynası oldu.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Burada söz istiyorum ve söz vermeden oylamaya geçiyorsunuz.

Geçen yıl, ben, yeni milletvekili oldum ve olağanüstü şartlarda bir seçime gittik -kasım seçimlerine- ve geçici bütçe yaptık. Geçici bütçe buraya sunmadan getirildi, noktasına virgülüne dokunmadan buradan geçirildi geçici bütçe. Sonra, tekrar olağanüstü şartlarda şubat ayında kalıcı bütçemizi yaptık 2016 yılının. Gene buraya Sayın Bakan getirdi, son gün önümüze geldi böyle kitapçıklar yine, inceleyemeden... Bir ay burada görüştük, noktasına virgülüne dokunulmadan 2016 bütçesi buradan geçti. Şimdi, 2017 bütçesi, memleketimiz olağanüstü hâlde ve olağanüstü hâllerde buraya getiriliyor ve yine siz efendim "on dakika konuşacaksınız", "beş dakika konuşacaksınız", "yirmi dakika konuşacaksınız" diye amiyane tabirle raconu kesip, oylamayı yapıp görüşmelere geçiyorsunuz. Kabul edilemez.

Bakın, yasama yürütme yargı erklerdir ve bunlar dengeli olmalı, dengesi ve denetimi olmalı. Yürütme bir şey getirdiğinde, buraya efendim, sırf bir noter muamelesi yaptığın zaman yasamanın hükmü olmaz. Maalesef, yasamanın hükmünün olmadığı günlerden geçiyoruz.

Sayın Bakan da şu kitapçığı bize getirmeden önce -bakın, yalnızca partim adına konuşmuyorum, bir HDP milletvekili olarak konuşmuyorum, AKP milletvekilleri, MHP milletvekilleri için, CHP milletvekilleri için söylüyorum- herhangi birimizle, "Ya, arkadaş, ben bütçe yapacağım, gel bir önerilerini sun, ne diyorsun, ne istersin? -AK PARTİ milletvekilleri için de söylüyorum- Ne istersin? Ne koymak istersin? Yerelle ilgili bir önerin var mı? Genelle ilgili bir önerin var mı?" diye yürütme, herhangi bir milletvekiline danışmadı sanıyorum. Bize danışmadı, HDP milletvekillerine, MHP'lilere sanıyorum danışmadı, CHP'ye de danıştığını düşünmüyorum ama "AK PARTİ milletvekillerine danıştı mı?" diye de sormak istiyorum arkadaşlarıma. Herhangi bir görüş, öneri alınmadan burada bir bütçe getirilip önümüze kondu ve siz, bakın, geçen seneki görüşmelerde -on dakikayla sınırladınız şimdi konuşmalarımızı. Daha "Oylamayı tekrarlayacağım." dediniz ama belki ikna ederim milletvekili arkadaşlarımı- geçen yıl, 28 bakanlık mı var, buraya 28 bakan geldi, 28 bakan da sunumlarını yaptı, biz on dakika burada 20 milletvekili olarak sorularımızı sorduk, her birimizin sekizer, onar sorusu oldu, en fazla her bakan ortalama 10 soruya cevap verdi -bir milletvekilinin bile sorularının toplamı etmez- "Size yazılı olarak cevap vereceğim." dedi her birisi giderken, hatta siz kestiniz "Yazılı olarak cevap verebilirsiniz Sayın Bakan." deyip kestirdiniz, yalnızca 3 bakan yazılı cevap verdi; 28 bakanda 3 bakan. Bu teamül ise bu teamülü ben kabul etmiyorum. Bu, yasamaya olan bir saygısızlıktır. Size de olan bir saygısızlıktır bu Komisyonun Başkanı olarak, bütün milletvekili arkadaşlarıma olan saygısızlıktır. Bu teamülü devam ettirmeyelim arkadaşlar. Eğer ki buraya bir bütçe gelmişse, bu bütçenin, ben, önce bir istişare edilip, önerilerimizin alınıp, revize edilerek tekrar gelmesini öneriyorum. "Ben bunu getirdim, noktasına virgülüne dokundurmadan buraya bir noter muamelesi yaparım." deme durumunu hiçbir milletvekili arkadaşımın kabul etmemesi lazım. Buraya noter muamelesi yapılıyor arkadaşlar, yaptırmayalım. Biz de görüşlerimizi, önerilerimizi bugün söyleyelim, Bakan Beyle istişare edelim. Demokrasi uzlaşma demektir. Bütün görüşlerin, Parlamentoda olan bütün görüşlerin az veya çok bu bütçede konması demektir. Bütçe bir ülkenin vicdanıdır, vicdanıysa bu vicdanın buraya yansıması lazım ve demokrasisidir. Ne kadar demokrat olduğunu gösterir bir ülkenin. Bütün siyasi partilerin görüşlerinin az veya çok bir uzlaşma kültürüyle bu bütçeye yansıması için fırsat verelim.

Sonra, bu soru-cevap faslında Sayın Bakan, işte "Bakan kırk beş dakika konuşur, sonra ben keserim, sorulara yazılı cevap verirsin." usulünün işlemediğini geçen yılki bütçede gördük. Bununla ilgili tedbirlerinizi merak ediyorum. Komisyon Başkanı olarak, Komisyon Divanı olarak ne tip tedbirler düşündünüz? Yasamaya saygı icabı yürütme ve yasama arasındaki dengede ve denetimde nasıl bir denge usulü düşünüyorsunuz? Geçen yıl bütçe görüşmeleri bitti, daha sonra dahi, Mecliste görüşüldükten sonra dahi cevaplarımız gelmedi. Bununla ilgili tedbirlerinizi merak ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bununla ilgili bir usul tartışması açmanızı öneriyorum. Bütün milletvekili arkadaşlarımın da bununla ilgili görüşlerini ortaya koymasını rica ediyorum.