KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Bakanım, hoş geldiniz.

Şimdi sizi dikkatle dinledim. Bugün burada 15 Temmuz gecesi yaşadıklarınızı anlattınız. Daha önce de sizi bir televizyon programında dinlemiştim yine 15 Temmuzda neler yaşandığına ilişkin beyanlarınızı, bugün bahsetmediniz bundan. O programda diyorsunuz ki: "Bana yönelik bir operasyon yapacaklardı ve ben o esnada Hava Kuvvetleri Komutanlığıyla görüştüm." Hatta programı sunan spiker size diyor ki: "Yani, hangi esnada Hava Kuvvetleri Komutanıyla görüştünüz, henüz ona yönelik bir müdahale olmamıştı?" televizyon programında izlediğim. Bugün anlatırken 15 Temmuzu, bundan bahsetmediniz yani böyle bir beyanınız olmuştu; ilk sorum bu.

İkincisi: "'One minute'tan sonra mücadele başladı." diyorsunuz yanlış anlamadıysam ya da "Bu yapının kumpasları, yaptığı farklı şeyler filan biliniyordu." diyorsunuz. "One minute" da 2009 Ocak ayında olmuş ama ondan sonra üç dört yıl geçene kadar yani 2013-2014'lere gelinceye kadar iktidarın böyle çok bir aleni çatışması kamuoyuna yansıyan yani bizim fark edebildiğimiz bir şey yok. Yani, o arada bizim bilmediğimiz ne gibi bir mücadele oldu?

Bir diğer soru da: Şimdi, siz "Sayın MİT Müsteşarıyla görüştüm, beni aradı." dediniz. Birkaç kere konuşmuşsunuz. Sayın Başbakana, Sayın Cumhurbaşkanına da bilgi vermişsiniz. Ama, Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı da "MİT Müsteşarı bize bilgi vermedi." diyor. Yani, burada "İstihbarat zafiyeti var." dendi defaatle, birkaç kere söylediler bunu. Yani, sizi arıyor ama sizce onların arasındaki o iletişim neden kurulamıyor? Yani, sizinle aradaki iletişim oluyor ama onlarla ilgili iletişim niye kurulamıyor.

BAŞKAN - Zeynel Bey, soruları böyle tane tane, kısa ve öz sorduğu için ayrıca teşekkür ediyorum.

EFKAN ALA (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Ben de çok kısa ve öz cevap vereyim.

BAŞKAN - Çok iyi olur Sayın Bakanım, vakit uzadı.

EFKAN ALA (Bursa) - Tabii, biz MİT Müsteşarıyla, olay başlamış artık yani ondan sonrasında, gece on birde inmişim ben, gece 23.00'ten sonraki ve o 23.00'ten itibaren ki değerlendirme, konuşmaları anlattım ben. Yani, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başkanımızın dediğiyse öncesinde yani darbe öncesindeki bilgilendirmeden bahsediyorlar; o ayrı, zaman dilimleri ayrı. Ondan önce beni de aramıştı. O gece işler başlamış, ondan sonraki konuşmayı söylüyorum ben, gece 23.00'te yani.

İkincisi: Hava Kuvvetleri, televizyon; şimdi, bu hakikaten... O zaman tane tane anlatmak lazım. Biz Hava Kuvvetleri Komutanıyla darbe girişiminden sonraki, birkaç gün sonraki konuşmayı söylüyorum ben. Yani, darbe girişiminin olduğu an ya da ondan öncekinde değil, ondan sonra. Darbe meselesi olmuş, darbe girişimi sonlandırılmış, ondan iki veya üç gün sonraki veya bir iki gün, şimdi tam hatırlamıyorum yani tamamen sonraki konuşma, artık o iş bitmiş yani o zamanki değerlendirmeleri; siz ne yaptınız, neredeydiniz, nasıl oldu, onların anlatışını söylüyorum ben. O olaydan sonra yani tamamen, öncesinde ya da sırasında değil. "One minute"tan sonra bunlar başlamış. Dinlemeleri, şunları bunları başlamışlar yapmaya, dosyalar açmışlar. Ama, biz, tabii, dinlemeler kısmına yani böyle bu kadar hukuksuz bir biçimde dinlemeler, suç uydurmalar filan bunlara sonradan muttali olduk. Muttali olduğumuz andan itibaren zaten gereğini yaptık. Yani, yoksa ta baştan, bunlar başlar başlamaz biz bu meseleyi biliyor değildik, bilsek o zaman müdahale ederdik. O zaman müdahale etmesek o zaman da haklı olurdunuz yani o zaman değil. Biz meseleye başlayınca soruşturmalar, incelemeler ortaya çıkardı ki bu şekilde bir ağ kurmuşlar, böyle dinlemeler yapmışlar, Sayın Başbakanın odasına şey koydular. Hemen soruşturmalar açtık, incelemeler yaptık. Dinleme cihazları koydular o zaman. Şimdi, bunlar meseleye vâkıf olduktan hemen sonra girişimlerde bulunduklarımızdır.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Bir cümle daha ilave edeceğim Sayın Başkanım yani doğru mu anladım diye.

Şimdi, bir de konuşurken dediniz ki: "Darbeye ilişkin genel bir istihbarat yani darbe yapabileceklerine ilişkin genel istihbaratlar geliyordu ama şu tarih, şu saat gibi bir şey gelmiyordu." Yanlış anlamadım değil mi? Yani, duyumlar oluyordu...

EFKAN ALA (Bursa) - Şöyle: Böyle bir asker içerisinde girişimlerde bulunabileceklerine dair... Zaten onu biz buraya getirirken; bu yasaları da "Efendim, böyle girişimlerde bulunabilirler." bunları söylüyorduk, televizyonlarda bile herkes konuşuyordu.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Ne kadar önce size böyle mesela istihbari...

EFKAN ALA (Bursa) - Şöyle: Değerlendirmeler çeşitli zamanlarda gelir arkadaşlar. Şimdi, bu istihbaratta çalışmış ya da bu işi bilenler... Yani, spesifik olarak istihbarat bilgisi ayrı bir şey, "Şu tarihte şu olacak." demek başka bir şey, "Şöyle şöyle şeyler olabilir, böyle böyle değerlendirmeler var, olabilir." ayrı bir şey. Yani, böyle değerlendirmelerden bahsediyorum ben yoksa spesifik olarak bir bilgi değil.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.