KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, tabii ki birkaç eleştiriyle başlamak istiyorum zatıalinize. Hani, "Ben Başbakanlık Müsteşarı olarak ne kadar etkiliydim?" dediniz. Biz hepimiz aynı teşkilatın içinden geldik. Dolayısıyla, bulunduğunuz görevlerde çok etkisiz bir eleman olmadığınız bütün kamuoyu tarafından biliniyor. Bu konudaki suçlamalara, bu konudaki eleştirilere de birazcık katlanmanız gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi sorularıma geçiyorum: Öncelikle, Sayın Cumhurbaşkanının darbe için "Allah'ın lütfu" nitelemesini yorumlamanızı talep ediyorum, birinci sorum bu.

İkincisi: Biraz önce konuşurken, üst düzey bir bürokratı görevden aldığınızı ancak onun amirinin bir yıl boyunca bunu uygulamadığını ifade ettiniz. Yani bu görevden aldığınız bir atamayı bir yıl boyunca uygulatamamak hakikaten sizin üslubunuza ve bizim tanıdığımız Efkan Ala'nın üslubuna uygun bir şey değil. Bunu niçin, kimlerin baskısıyla, kimlerin şeyiyle uygulamadınız ya da uygulamayanlar hakkında hangi işlemleri yaptınız? Bunu çok merak ediyoruz.

Gene, 15 Temmuz darbesinin biz bir kişiye değil devletimize, milletimize, demokrasimize yapıldığını biliyoruz çünkü bir kişiye yapılmış olsaydı, sizin de, kendilerinin de yaptığı açıklamaya göre zaten 4 yaverin bu yapının içerisinden saraya kadar girdiği ortada. Bunlardan herhangi birisi Sayın Cumhurbaşkanını infaz edebilirdi. Dolayısıyla, siz, şimdi buradan gelip sistem tartışması başlatıyorsunuz ama yaptıklarınız ile söyledikleriniz birbirine uymuyor. Sistemin tartışılması için önce bu sistemin sunduğu imkânların tam olarak kullanılması lazım. Yıllardır sınav yolsuzlukları tartışıldı, konuşuldu. Siz ne yaptınız bu sınav yolsuzluklarıyla ilgili? Yani bunlar 17-25 Aralıktan sonra konuşulmadı, önceden de konuşuldu. Ne istediler, ne verdiniz? Bunu söyleyin.

2010 referandumuyla HSYK tamamen kendilerine teslim edildi. Şimdi de "15 Temmuz öncesi çıkarılan kanunla operasyon yapacaktık. Onun için darbe oldu." diyorsunuz. Zaten HSYK onların değildi, onlara siz teslim ettiniz. Emniyetin cemaate teslim edilmesi işlemi de zaten yine bu on dört yıllık iktidar içerisinde pekişti. Birini somut olarak soracağım; 1.500 Emniyet müdürü içinden bugün tutuklu olan Recep Güven'i seçip Diyarbakır'a kim atadı? Onu ben mi atadım, siz mi atadınız iktidar olarak? Örnek olarak sadece bunu söyledim, bunun sayılarını çoğaltmam mümkündür ve devriiktidarınızda o arkadaşlara yer açmak için... Yedi yıl İçişleri Bakanlığında hukuk müşavirliği yapmış bir kişi olarak bunları söylüyorum.

Teşekkür ediyorum, cevaplarınızı bekliyorum.