| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın,, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 18 .10.2016 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanı dikkatle dinledim. Doğrusu, bu konuda derinleştikçe, dinlemelerimiz arttıkça hayal kırıklığım gittikçe artacak. Bir devlet nasıl böyle yönetilebilir, bu kadar saf insan nasıl bir araya getirilebilir, bu kadar yanlış nasıl yapılabilir ve bu kadar karmakarışık, saçma sapan bir hikâye zekâmıza hakaret edilerek nasıl böyle anlatılabilir anlayamıyorum.
Şimdi, Sayın Bakan, bu kadar insan atanmış, Bakan değildiniz, Başbakanlık Müsteşarıydınız. Bürokrasiden geldik hepimiz. Başbakanlık Müsteşarının haberi olmadan, istihbarat çalışmaları yapılmadan bilmem kaç tane vali, bilmem kaç tane emniyet müdürü atanabilir mi?
Şimdi, siz "Bu örgütü yeni tanıdım." diyorsunuz. Bana kalırsa siz bu örgütü en erken tanıyanlardansınız. Medyada yer alan fotoğraflarınızın yarısından çoğu, gençlik fotoğrafınızda bile FETÖ örgütünden çıktı.
Şimdi, bir yandan diyorsunuz ki "17-25 Aralık bu işin miladı." bir yandan da "80'li yıllara kadar..." Ya, hiç mi kimse, aynı soruyu soracağım, Hablemitoğlu'nun kitabını hiç mi bu ülkede kimse okumadı ya, Yavuz Selim Demirağ'ın kitabını hiç mi kimse okumadı burada devleti yönetenlerden ya da onlara okuyan birisi özet çıkartıp gelip vermedi mi?
Değerli arkadaşlar, bütün bu söylediklerinizi tekzip eden iki tane laf var, ne anlatırsanız anlatın. Bunlardan bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanının uçakta "Ne istediler de vermedik?" lafı, ikincisi de "Aynı menzile giden iki farklı araçtık." lafı. Bu iki laf sizin tamamınızı tekzip ediyor. Daha da önemlisi, 17-25 Aralıktan kısa bir süre önce Fehmi Koru'yu Fetullah Gülen'in ayağına kim gönderdi, kim gönderdi? Fehmi Koru kitabında yazıyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 20 Aralık...
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Neyse işte, gönderildi.
Bütün bunlar olup bitmişken Türk milletinden özür dilemek yerine sürekli mazeret üretip bu Komisyonun zekâsıyla alay edilmesi zoruma gidiyor doğrusu, hakaret telakki ediyorum.
Şimdi, Sayın Bakan, benim sorum şu size...
HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Sizin zekânızla kimse alay etmiyor.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Ben öyle anlıyorum, benim zekâm öyle. Herkesin kendi aklı kendine yetecek kadar biliyorsunuz.
Şimdi, arkadaşlar, Sayın Bakan, görevden aniden alınmanızın nedeni, 15 Temmuzdan hemen sonra, olağanüstü hâl hâlindeyken ve tecrübeye ihtiyaç varken alınmanızın nedeni nedir, 15 Temmuzla ilişkisi var mıdır? Polis istihbarat getirdi mi, getirmedi mi? Bu büyük tasfiyeler -bilmenize rağmen, bildiğiniz anlaşılıyor- niçin daha önce yapılmadı? Jandarma size bağlıydı. Adil Öksüz'ü tanıyor musunuz, bıraktırılmasında rolünüz oldu mu, bıraktırıldıktan sonra araştırma yapıp neden bıraktırıldığını ve nerede olduğunu öğrendiniz mi? Buradan onun Komisyona gelmese bile yazılı olarak Komisyona ifade vermesi konusunda bir çağrı yapar mısınız?
Teşekkür ederim.