AYHAN BİLGEN (Kars) - Teşekkür ediyorum ben sunum için.

İki şey var, çok kısa soracağım.

Birisi, cezaevlerinde kalanların ne kadarının oransal olarak kendisine ve çevreye zarar verme potansiyeli var? Çünkü, bu cezaevlerindekilerin karşılaştırması açısından önemli yani Avrupa'daki, Amerika'daki cezaevi uygulamalarından daha kötü olduğuna dair çok ciddi bilgilere sahibiz ama bunların içerisindeki oran konusunda da o ülkelerde cezaevlerindekilerin içinde böyle kendisine ve çevreye zarar verebilecek, saldırgan olanların oranının da çok yüksek olduğunu biliyoruz. Buna dair bir veri, rakam var mı? Oransal anlamda, sayısal anlamda söylemiyorum çünkü cezaevindeki sayıdan zaten her hâlükârda burası fazla çıkabilir ama oransal anlamda söylüyorum çünkü o yapılacak muameleyi, hakların kullanımını falan son derece belirleyecek bir durumdur.

İkincisi de cezaevi izleme kurullarıyla ilgili. KHK'yla -673'tü yanlış hatırlamıyorsam- cezaevi izleme kurul üyelerinin tamamı görevden alındı. Tabii, bu kurulların yapısıyla ilgili biz eskiden beri başka tartışmalar, eleştiriler yapıyoruz. Bu uygulama tabii, sizinle ilgili ama yapısıyla ilgili, mevzuatla ilgili sorun buranın sorunu, siyasi bir sorun. Nasıl seçildikleri, görevi nasıl yaptıkları, bunun uluslararası arenadaki akreditasyon düzeyi burayla ilgili bir şey ama 15 Temmuz öncesindeki verimlilik konusunda da doğrusu ben sizin yaklaşımınızı, bu kurulların gerçekten devletin yükünü hafifletip hafifletmediğini ve orada çıkan raporların ne kadar düzenli, rutin, ne kadar işlevsel, ne kadar dikkate alınır olup olmadığını merak ediyorum. Ama 15 Temmuz sonrasında da iddialar ciddi ama yanlış hatırlamıyorsam Eylül başında görevden alındılar, mesela, on gün sonunda yeni kurul üyeleri seçildi mi? Seçildiyse hiç cezaevi ziyareti yaptılar mı? Yani yaptılarsa bu ziyaretlerde İzleme Kurulunun kamuoyuyla paylaşılabilecek falan bir verisi var mı cezaevi uygulamalarıyla ilgili?

Benim soracaklarım bu kadar.

Teşekkür ediyorum.