MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; yasalar elbette teknik birtakım terimler içeriyor metinlerinde. Komisyonlarda, Genel Kurulda yapılan konuşmalar... Aslında mahkemeler de karar verirken amaç ne, kanun koyucu ne murat etmiş diye bakarlar bu tutanaklara. Dolayısıyla bizim bu bilgileri tarafların, bu yasa maddesinden etkilenecek insanların bütünüyle anlamasını sağlamamız, anlaşılır hâle getirmemiz gerekiyor. Yani buradaki bilgi asimetrisini gidermek, bilginin belli uzmanlıklardaki... Uzmanları istihdam edebilen, tutabilen ya devlettir ya belli çıkar gruplarıdır güçlü olanlardır. Dolayısıyla bizim milletin temsilcileri olarak burada herkesin bu çıkan yasa maddesinden nasıl etkileneceği, kendisi için ne anlama getireceğini tercüme etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla burada yaptığımız görüşmelerin, sayın bakanlara ve bürokratlara sorduğumuz soruların amacı budur, bunun böyle olması da gerekiyor.

Şimdi, uzmanların, uzman yardımcılarının -bakanlık kimi getirmişse- kimliklerine, statülerine filan bir diyeceğimiz yok. Ama burada söylediğiniz şeyler anlaşılır hâle gelmedi, gelmiyor. Dolayısıyla yani bizim burada insanların anlayacağı dile çevirmemiz ve kendileri için ne anlama geliyor bunu öğrenmelerini sağlamamız gerekirken daha da karmaşık hâle getiriyoruz. Burada ciddi bir problem var.

Musa Bey'in söylemiş olduğu konuyla ilgili, tarafların, ilgili meslek kuruluşlarının burada bulunmaları, onlara da gönderilmesi, bilgi verilmesi, burada konuşmaları ve bunun ne anlama geldiğini hem üyelere hem de konudan etkilenecek, yasa maddesinden etkilenecek insanlara anlatmaları gerekiyor, bunlar eksik.

Şimdi, bu ek madde 6'da evet, sayın bürokrat "Bedelsiz olarak Bakanlık yapacak." buraya dikkat çekerek bize anlattı bu işi. Ama çok açık ki, maliklerin ve diğer ilgililerin muvafakati aranmaksızın. Maliklerin muvafakatinin aranmaması çok ciddi bir problem, burada hukukla ilgili ciddi bir problem var, Anayasa'yla ilgili ciddi bir problem var. Diğer ilgililer kim? Diğer ilgililerin muvafakati... Kimdir bu diğer ilgililer? Yerel yöneticiler mi, belediyeler mi, muhtarlıklar mı, kimdir bu diğer ilgililer? Niye böyle bir cümle konulma ihtiyacı duyuluyor?

Bütün bunlardan hareketle şöyle şey yapıyoruz: Sanki devlet burada oturmuş, yasama... Yani devlet derken tasarı şeklinde geldiği için Hükûmet, idare getiriyor buraya ve birtakım teknik kavramlarla anlaşılmaz hâle getiriyor ve yazım teknikleriyle de sanki vatandaşa gol atmaya çalışıyor. Yani bir yerden biz bir şey anlamadan üyeler, Plan ve Bütçenin üyeleri, daha sonra Genel Kuruldaki milletvekilleri bir şey çıkarıyoruz, bunu buraya yazanlar ne anlama geldiğini biliyor ama başka kimse de bilmiyor.

İşte biz demokrasiden filan söz ediyoruz, vesayetten söz ediyoruz, tamam, evet, vesayet kurumları var, seçilmiş iktidara müdahaleler şöyle ya da böyle oldu, büyük müdahaleler. Ama esas müdahaleler burada devam ediyor. Yani biz insanların tercihlerini, bizim seçmenlerimizin, halkın tercihlerini, taleplerini buraya taşıyıp burada karara dönüştürmek için burada varız. Ama öyle yapmıyoruz, lobilerin, devletin, güçlü olanların, sigorta şirketlerinin, şunların talep ve tercihlerini burada karara dönüştürüyoruz değerli arkadaşlarım. İktidar partisi milletvekillerine söylüyorum özellikle. Yanlış yapıyoruz, yani demokrasinin en çok konuşulduğu "göz bebeği" dediğimiz, "Koruyalım." dediğimiz, canımızı verdiğimiz demokrasi bu değil değerli arkadaşlar. Yani bir de gerçekten idarenin saygılı olması gerekiyor yani yasamaya saygılı olması gerekiyor. Yani bugün gerçekten bu konuşulanları, bürokratların söylediklerini bir daha dinleyin Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, bir daha dinleyin. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına uygun şeyler değil. En hafif olarak şöyle ifade edebiliyorum: Kimse çalışıp gelmemiş ya da bilerek bizden bilgiler saklıyor. Olmaz bu, doğru değil değerli arkadaşlarım. Bütün milletvekillerinin, özellikle iktidar partisi milletvekili arkadaşların buna müdahale etmesi gerekiyor.

Teşekkür ederim.