MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, önce bu salonda kanun çıkarırken sayın bakanların ve bürokratların davranışıyla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisini, millî iradeyi çokça yücelttiğimiz, buna da ihtiyacımızın olduğu günlerden geçiriyoruz. Türkiye bir darbe teşebbüsü yaşadı, ciddi kayıplar verdik, Parlamento bombalandı ve herkes Parlamentonun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ne kadar önemli olduğunu söyledi. Değerli arkadaşlarım, bu söylemekle olmaz yani Parlamentonun saygın olabilmesi için saygın bir şekilde çalışması gerekiyor. Sağlık Bakanlığıyla ilgili konuyu Maliye Bakanlığıyla konuşuyoruz, Maliye Bakanlığıyla ilgili konuyu Köyişleri Bakanlığıyla...

Köyişleri Bakanlığı yok değil mi efendim şimdi?

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, biz Hükûmetle konuşuyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, Hükûmetle konuşuyoruz. Bürokrat arıyoruz, kim konuşacak, bakıyoruz, salonda insanlar bulunmuyor. Bu ciddiyetsizliktir; Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Komisyona yakışmıyor. Eğer biz Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak Parlamentoya saygı istiyorsak Parlamentonun saygınlığına uygun bir şekilde davranmak durumundayız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddeyle... Bu torbada ve başka torbalarda gördük, daha da göreceğimize benziyor: Daha evvel idare yanlış işler yapıyor ki idare derken siyasete tabi, on beş seneden beri ülkeyi yöneten bir iktidar var, iktidar partisi var, dünya kadar yanlış iş yapıyor, yüzüne gözüne bulaştırıyor, dünya kadar insan, gerçek kişi, tüzel kişi zarar ediyor ya da haksız yere kazanıyor; sonra iş Türkiye Büyük Millet Meclisine geliyor, burada geriye doğru düzeltiyoruz. Burada da aynı şey. Ve çok az görünen bir şey yapıyoruz bu maddeyle: "Gaziantep ili Şahinbey ilçesi..." Keşke tek tek isimleri de saysaydık, böyle bir yasa tekniği de yok yani böyle tek bir noktaya, bir konuyla ilgili yasa çıkarıyoruz. Bu, tabii, önceden yapılan yanlışlıklarla ilgilidir; bu, kötü yönetimin bir görüntüsüdür, kötü yönetimin bir delilidir bu, bunun altını çizmek istiyorum.

Bir başka konu da: Burada daha evvel arsa tahsisi yapılmış, işte, ödemeler yapılmış, anlaşmalar yapılmış, idare bu anlaşmanın gereğini yerine getirmemiş; haklı olarak vatandaşlar, yurttaşlarımız, hak sahipleri mahkemeye veriyorlar. Şimdi, sayın bürokrat mahkemelerle ilgili bir ifade kullandı, gerçekten üzücüydü: "Boşluğundan istifade ederek, yani, yargı, yargıç, boşluğundan istifade ederek..." diye. Yanlış bu, bu doğru bir şey değil. Zaten bu ifade de gösteriyor ki burada idare de taraf oluyor, Hükûmet de taraf oluyor. Elbette insanlar mağdur edilmiştir. Sadece o arsanın bedelini, gecikme faizlerini filan almayacak, oraya para yatırdığından dolayı daha başka şekilde de zararlara uğramıştır, bu zararlar tazmin edilecek. Şimdi bu maddeyle hak sahipleri, bunun dışında ilgili idareden herhangi bir hak, bedel ve tazminat talebinde bulunamazlar yani bu hak arama yolunu da kesen son derece haksız bir madde, bunun altını çizmek istedim.

Teşekkür ederim.