| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişikilik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 12 .08.2016 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; yerel yönetimlerin güçlendirilmesi iddianız vardı AKP olarak. Gerçi siz ilk dönemde AKP içinde değildiniz ama 2002-2007 programlarında bunlar çok güçlü bir şekilde zikredilmişti, AKP yerel yönetimler özerklik şartı. "Yerel yönetimlere yetkileri devredeceğiz." Bütün bu iddiaları duyduk, duyduk, duyduk ama şimdi hiç bunları duymuyoruz, tam tersine, bütün yetkileri Ankara'ya topluyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptıkları belli, diğer bütün bakanlıkların yaptığı belli. Her şeyi Ankara'dan belirleyeceğiz, Ankara'dan ferman yazacağız, "Katli vaciptir." diyeceğiz, Hakkâri'yi, Şırnak'ı infaz edeceğiz. Yani, bakış açısından bile gerçekten yaralayıcı bir şey, ülkemizin demokrasisi açısından. 2 tane şehrimiz. Velev ki bir karar alınacaksa bile yerelde siyasi partiler var, sivil toplum örgütleri var, sanayi odaları var, barosu var, pek çok sivil toplum kuruluşu var.
Size hassaten şunu soruyorum: Hakkâri'ye gidip "Ya, arkadaşlar, böyle bir şey yapacağız." diye siz, Bakanlığınız, herhangi bir bakan, herhangi bir bürokrat, herhangi bir siyasetçi gidip bir toplantı yaptınız mı? Şırnak'a gidip "Şehrinizle ilgili böyle bir karar almayı düşünüyoruz. Bir toplantı yapalım, bunun sonuçları ne olur, nasıl tedbirler alacağız; sonra, bu göç nasıl engellenecek, sanayisi, ülkenin ekonomisi, şehrin ekonomisi nasıl korunacak, ne tip tedbirler alacağız."a dair bir brifing verdiniz mi? Bize vermediniz, ayrı ama orada bir toplantı yaptınız mı? Yani, orada Hakkâri'de biz yüzde 85, Şırnak'ta yüzde 88 oy aldık HDP olarak. Bir parti ki oranın bütün milletvekillerini almış, belediyesini almış, muhtarları öyle. Bütün bunlar, ya oraya gidip seçilmişleriyle yani bütün bunları... Sonuç olarak, milletvekilleri var, milletvekilleriyle -az önce vekilimiz söyledi- hiç mi görüşmeyi düşünmediniz? "Ya, biz sizin şehrinizi kapatıyoruz, 'Kaldırılmıştır.' diyoruz hatta. Bununla ilgili bir düşünceniz var mı?" diye görüşmeyi hiç mi düşünmediniz? Yani bütün iddialarınızdan geriye düşüyorsunuz. Yani, Evren dönemi paradigmasına dönüyorsunuz, farkında mısınız bilmiyorum. Yani, bütün bunlar merkeziyetçi, her şeye merkezden karar veren, tek adamın karar verdiği, içe doğru büzüşen bir demokrasi anlayışıdır. Oysa dünya, yetkileri yerele dağıtıyor, yerelde soruyor ediyor, yerel karar veriyor, merkez yalnızca koordinatör oluyor. Bütün dünyada gidişat bu, akım bu, Türkiye maalesef tekrar 2016 dünyasında merkezden ferman yayınlayan bir ülke pozisyonunda.
Teşekkür ederim.