KOMİSYON KONUŞMASI

AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkanım, ilk önce teşekkür ederim.

Değerli milletvekillerim, Sayın Bakanım; gerçekten, ufak da olsa bir umudumuz vardı 71'inci maddenin geçmemesiyle ilişkili, gerçi Sayın Bakanımızın konuşmaları çok da iç açıcı değildi ama maalesef Hakkâri ilimiz ilçe statüsünü aldı Komisyondan geçtiği kadarıyla ve şu anlama da geliyor: 72'nci madde de geçecek gibi.

Gerçekten, şu an burada yaşanılan her şey, sanki tarih tekerrür ediyormuş gibi, ki öyle de maalesef. 1990'lı yıllara baktığımız zaman Şırnak ilimiz -bilindiği üzere- 3647 sayılı Kanun'la Siirt ilinden ayrılarak Türkiye'nin 73'üncü ili olmuştur. Hatta, o dönemin Meclis tutanaklarına bakıldığı zaman da o dönemin İçişleri Bakanı da "Şırnak, konumu itibarıyla bölgenin merkezindedir ve gelişmeye elverişli durumdadır." diye bir görüş bildirmişler ve o yönde bir il olmayla ilgili olarak Şırnak ilimiz 1990'lı yıllarda il statüsünü almıştır.

Sayın Bakan ilk konuşmasında halkın anlayışla karşılayacağına ilişkin görüş bildirdi ama Sayın Bakan, çok da anlayışlı bir durum olmadığının apaçık göstergesi bu çünkü hakikaten bir halkın geleceğiyle, bir halkın kaderiyle şu an resmen oynuyoruz hepimiz burada ama maalesef o halkın ne görüşü alınmış ve o halkı temsil eden ne vekillerin görüşleri alınmış ne de sivil toplum örgütlerinin hiçbir şekilde görüş ve fikirlerine başvurulmadan maalesef Şırnak ilimiz -il statüsü alınarak- ilçe statüsüne ilişkin bir yasa tasarısında geçmiştir. Bilindiği üzere de, bugün 1.152'nci güne girmiş bulunmaktayız, Şırnak'ta bir yasak uygulanmakta ve hakikaten Şırnak halkımız zaten bu yasakla birlikte büyük bir travma yaşıyor ve büyük bir mağduriyet durumu söz konusu. Böylesi bir yasa da geldiği zaman hakikaten, artık, o yasak unutulmuş, o yıkım, yakımlar unutulmuş ve tamamen bu yönde bir, biliyorsunuz, günlerdir mücadele veriyorlar sırf bu il statüsünün alınmamasına yönelik. Gerçekten, il statüsünden çıkarılması demek, ayrıca bir şehrin kaderini olumsuz yönde etkileyecek ve ciddi hak kayıplarına sebebiyet verecektir. Yani -bu maddede- Cizre ilçemiz, hakikaten, hem ekonomik olarak hem sosyal yapı olarak çok gelişmiş olması ve İpek Yolu üzerinde bulunması sebebiyle de ve Osmanlı tarihine bile baktığımızda da bölgenin bir başkenti durumundaydı. Yani, o yönde hiçbir itirazımız yok, gerçekten il statüsünü hak eden bir ilçemizdir ama diğer açıdan Şırnak'a baktığımızda 1990'lı yıllarda bir ilçeydi, Siirt'e bağlı bir ilçeydi ama şu an baktığımız zaman gerçekten bir il ve gelişmişlik açısından, sosyal yapı ve ekonomik yapı açısından gerçekten gelişmiş bir yere sahip olan ve hiçbir şekilde gerileme değil de tamamen gelişmeye yönelik olan bir ilimize sahibiz.

Bu yasanın burada geçirilmesi demek... Şunu özellikle belirtmek istiyorum: 2016 Türkiyesi'ndeyiz, 2016 Türkiyesi'nin şehirlerimizle ilgili olarak gelişmişliğe yönelik çalışmalar yapması gerekirken ama maalesef şu an görüyoruz ki tamamen Şırnak ilinin statüsü elinden alınarak gerilemeye yönelik bir adım atıldığının da göstergesidir.

Diğer açıdan, Sayın Bakan şöyle demişti: "Bu bir darbe değildir." Şu anda binlerce halk bunu sizden istiyor, özellikle bu yasanın geri çekilmesini ama bu 70 bin halkın talebi eğer göz önünde bulundurulup bu yasa geri çekilmezse gerçekten bir darbedir Sayın Bakanım, bunu da özellikle belirtmek istiyorum.

Diğer açıdan, "Demokrasi" dediniz, "Biz çoğunluğuz ve bunu böyle uygun gördük ve torba yasaya koyduk." Sanki çok değersiz bir durummuş gibi ama bu, hakikaten, kabul edilebilir bir durum da değil. Biliyorsunuz, Hakkâri ve Şırnak'ta AKP olarak vekil çıkarmamıştınız ve buranın halkıyla ilgili karar verilirken özellikle vekillerinden görüş almanız ve vekillerin, bizim görüşlerimizi çok kayda almıyorsunuz, maalesef bize yönelik söylemleriniz var ama en azından o halkın görüşünü alabilmeliydiniz veyahut orada bulunan sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alabilmeydiniz.

Diğer bir açıdan, halkımız gerçekten bir kimlik kargaşası yaşıyor yani. Evet, biz 1990'lı yıllardan önce Mardin'e bağlıydık, Mardinli olarak doğduk, Şırnaklı olarak büyüdük ve Cizreli olarak öleceğiz galiba, öyle bir durum söz konusu ama bu kimlik kargaşasına hakikaten son vermemiz gerekiyor çünkü orada yaşayan o halk bunu hak etmiyor ve tamamen bunların hepsi göz önünde bulundurulmalıdır.

Sayın Bakanımıza birkaç sorum olacak özellikle bu yönlü. Devlet tarafından 1990'lı yıllarda siyasi ve askerî amaçla il olarak yapılandırılan Şırnak şehir merkezini Cizre'ye taşıma planınızın -daha doğrusu Ocak ayında Sayın Davutoğlu'nun böyle bir açıklaması olmuştu ama- tamamen il statüsünü vermenizin amacı askerî üs olarak kullanılması doğrultusunda mıdır? Milletvekili çıkaramadığınız 3 ilden 2'si olan... Yani, amacınız, askerî üs olarak kullanılması doğrultusunda mıdır? Birinci sorumuz bu.

BAŞKAN - Nerenin?

AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Cizre'yi il yapmanız.

Bir vekil çıkaramadığınız 3 ilimizden Şırnak ve Hakkâri'nin -coğrafik olarak genişleyemediğiniz- il statüsünü alıp ilçe statüsüne koymanızın üç ana etkeninden bir tanesini coğrafi olarak belirtmişsiniz. Şırnak ve Hakkâri'yle benzerlik gösteren Artvin-Hopa, Bilecik-Bozüyük, Bitlis-Tatvan, Kırklareli-Lüleburgaz, Zonguldak-Ereğli illeri için de yasal olarak değişikliğe gitme durumu tartışılabilir. Tartışma konusu olabilecek iller için şehir yani il statüsüne taşınmasına yönelik planlamanız var mıdır, bunlara yönelik, az önce saydığımız ilçelerimize yönelik?

Burada Hakkâri ve Şırnak'la ilgili olarak ilçe statüsüne alınmayla yaşayan halkın sosyoekonomik olarak yaşayabileceği kayıplar hakkında Başbakanlıkça bir analiz yapılmış mıdır? Bu konudaki öngörüler nelerdir?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

AYCAN İRMEZ (Şırnak) - Bu kadar. Ben teşekkür ediyorum.