KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tekrar söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Biraz evvel burada bulunan Gençlik ve Spor Bakanına bir espri yapmaya kalktım hava biraz yumuşasın diye, çok sert bir şekilde tepki verdi "Nezaketsizlik" diye. Şimdi bir şey söyleyeceğim, sayın bakanlarım lütfen yanlış anlamasınlar: Bizim "Rize-Artvin havaalanı" diye havaalanı yapılıyor, projelendirme aşamasında. Rize'nin merkezinde yer yok, yapılmıyor, bunun yerine, daha doğuya doğru gidiyor ve Pazar ilçesinde yapılıyor. Şimdi ben burada endişe etmeye başladım Sayın Bakanımızın Yüksekova...

BAŞKAN - Bu havaalanı örneği üzerinde konuştuğumuz, Şırnak ve Hakkâri illeri için son derece önemli olan bir konunun biraz sulandırılmasına doğru gidiyor yalnız onu söyleyeyim. Yani bence bu örneğin biraz dışına çıkmak lazım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, ben de biraz ciddileşeyim.

BAŞKAN - Bence de...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gençlik ve Spor Bakanı gibi ciddileşeyim ve size diyeyim ki: Neyi, nasıl söyleyeceğini lütfen milletvekillerine öğretmeyin, bilirler.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum ben de size.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Endişe etmeye başladım, bir süre sonra Pazar, Rize-Artvin havaalanı bittikten sonra acaba Pazar "Atina" ismiyle -eski ismi Atina'dır- il olur mu diye.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, Hakkâri'den çok sayıda, Hakkâri'nin tarihiyle ilgili, durumuyla ilgili talepler geliyor. Uzun şeyler okumayacağım ama kısa bir, Hakkâri'nin kültürüyle ilgili küçük bir paragraf: "Hakkâri, derin tarihsel ve kültürel mirasa sahip bir şehirdir; mirlerin, yani beylerin şehridir. Hakkâri medrese ve ulema kentidir. Hakkâri mutfağı sayısız yemek çeşitleri ve lezzetleriyle eşsizdir. Osmanlı döneminde hükûmet sancağı olan merkezî bir konuma sahip olmuş, etrafındaki şehirlere ve bölgelere ilmî ve kültürel açıdan tesir etmiş önemli bir şehirdir. Bu mirasın günümüzde dahi zihinsel ve manevi açıdan şehir halkı üzerinde etkisi devam etmektedir. Hakkâri, İslam kültürü ve medeniyetine ev sahipliği yapan Bağdat, Musul, Diyarbakır, Tebriz gibi şehirlere oldukça yakındır. Hakkârili birçok kişi ilim öğrenmek için buralara gitmiştir. Şeyh Adiyy bin Musafir El-Hakkâri ve Şeyhülislam El-Hakkâri..." Böyle devam ediyor. Yani Hakkâri gerçekten -yani dün "kadim" dedi arkadaşlar- dün kurulmuş bir şehir değil. Bir anda Hakkâri ismini ortadan kaldırıyoruz yanlış olarak arkadaşlar. Onu da öğrendik, aslında Çölemerik.

ABDULLAH ZEYDAN (Hakkâri) - Jölemerik.

BAŞKAN - Çöreme.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani ismini de ortadan kaldırıyoruz, bir büyük kültür mirasını bütünüyle ortadan kaldırıyoruz ve uzun bir mektup yazmışlar Hakkârililer, bitirirken de şöyle deniyor, hepinize gelmiştir: "Sayın milletvekillerim, Hakkârililer olarak vicdanınıza sesleniyoruz: Lütfen bu vebale ortak olmayın, Hakkâri'nin yıkılmasına sebep olmayın, kul hakkı yemeyin." Evet, burada birçok kul hakkı var. Hiçbir gerekçe ortaya konulmadı Sayın Bakanım. Yani burada günlerdir soruyoruz, ediyoruz, araştırıyoruz, siz de tatmin edici hiçbir gerekçe ortaya koymadınız bu illerin ilçe yapılmasıyla ilgili. Bizi ikna edecek, herkesi ikna edecek hiçbir gerekçe ortaya konmadı. Dolayısıyla, bu kadar büyük bir kararı hiçbir gerekçesiz vermek nedir? Yani, gerçekten deminden beri düşünüyorum. Birisi karar verdi, "Böyle olacak." E, olacak. Ya, niye ama arkadaş, yani niye? Kim verdi bu kararı, niçin verdi? Bir sürü söylentiler var, "Önceki komutanlar yazmıştı, şunlar etmişti." filan. Ne olur yani bu kararı bir daha gözden geçirsek? Herkesin talebi bu. Burada beş günden beri çok sayıda insanla konuştuk, iktidar partisi milletvekilleriyle konuştuk, bürokratlarla konuştuk, insanlara sorduk, Hakkârililere sorduk, İstanbullulara, Vanlılara, Muşlulara, Rizelilere, Trakyalılara, hiç kimse "Evet, doğru bir şey yapıyorsunuz." demedi Sayın Bakanım. Madem halkın talepleri. Diyorsunuz ki: "Halk öyle istiyor, idamı getireceğiz." Peki, halk istemiyor, Hakkâri'nin ilçe olmasını hiç kimse istemiyor. Nereden şey yapıyorsunuz? Ya, lütfen, rica ediyoruz, bunu bir geri çekin, sonra tekrar konuşun. Kaçmıyor bu Meclis, burada olacak.

Teşekkür ederim.