NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, ben de arkadaşımızın bıraktığı yerden devam etmek istiyorum.

Birçok belediye başkanı görevden alınırken -biliyorum, bire bir şeyim var- şu anda darbeden dolayı savcılar içeri alındı. Bizim hakkımızda da, benim hakkımda da 9 fezleke hazırlayan savcı Hakkâri'de değil, burada tutuklandı. Yani, şimdi şeyi söylüyoruz: Gerçekten de eğer bir darbe gerçekleştiyse belediyeye yönelik de bir darbe gerçekleşmiştir.

Şimdi, o savcıların yürüttüğü dava sonucu içeride olan belediye başkanlarının durumları ne olacak? Hani, darbe sadece bir tarafa yönelik yapılmamıştır, halkın iradesine karşı da darbe yapılmıştır. Deminden beri söylüyoruz, bunların bir amacı vardı: Buradaki siyaseti birbirine düşürme. Eğer birbirimize düşürmeye yönelik bir duruş varsa niye bu darbecilerin, şu andaki darbeden dolayı içeride olan savcıların yürüttüğü dosyaların hepsi düşürülmüyor? Onların davaları tekrardan önümüzdeki süreçte hepimizin önüne çıkarılacak ve birçok belediye başkanı, belediye meclis üyesi bu darbeciler, bu savcılar, hâkimler tarafından cezalandırıldı, birçok arkadaşa da ceza verildi. Yani, biz başta söyledik, bu kanunun tek bir amacı vardır: Demokratik Bölgeler Partisinin elindeki belediyelere el koyma. Eğer böyle bir şey gerçekleşmeyecekse, eğer Türkiye yeniden kendini demokratik ve hukuk sistemine entegre edecekse bu konuda o zaman bu savcıların, bu hâkimlerin verdiği kararların hiçbirinin geçerliliğinin olmaması gerekiyor.

Bakın, bunun nasıl menfi yönünde kullanıldığını söyleyeyim: Van'da, Bahçesaray'da Nevroz'a katılan 2 tane muhtar görevlerinden alındı, onların yerine kayyum atandı, aynı şeyi söylüyorum, Cumhurbaşkanının davet ettiği saraya "Ben halkın oyuyla seçildim, Cumhurbaşkanına boyun eğmek zorunda değilim." diyen Vakfıkebir ilçesinin bir muhtarı görevden alınmadı. Biz o nedenle söylüyoruz. Buradaki kullanılan, kullanılacak olan yargı, buradaki valilerin tutumu, kaymakamların tutumu gerçekten de düşmanlık üzerinden gidiyor. "Sizden değilse, içeri atın. Sizin gibi düşünmüyorsa, atın görevden, uzaklaştırın, yargıyla uğraştırın onları." Dolayısıyla, bu maddelerin gerçekten de bu sürece hizmet etmeyeceğini... Demin arkadaşımız da belirtti, yani bir şeyin illa ki ben geliyorum demesine gerek yok. Yaptığımız kanunlar, şu anda yaptığımız bu tasarı bile bir darbe değil mi? E, darbenin alt zeminini biz kendimiz hazırlıyoruz. Yarın o halk, o belediye başkanını seçen halk o belediye başkanına sahip çıktığı zaman siz ne diyeceksiniz? Bakın, darbe oldu, Sayın Cumhurbaşkanı çıktı, dedi ki: "Herkes sokağa insin." Benim telefonumda şu anda Sayın Cumhurbaşkanın 2 tane mesajı var, saygın da buluyorum, değerli de buluyorum. Eğer demokrasiyse, ülkenin her tarafına. Ama şu anda belediye başkanlarını içeri atacaksınız, bir vali gelecek, bir kaymakam gelecek onun yerine bir memur atayacak, onu seçen halk ona sahip çıkacak ve siz sahip çıktı diye bunları da içeri atacaksınız, hangi demokrasiden bahsedeceğiz?

Dolayısıyla, gerçekten de eğer birlikte yaşayacaksak, bu duygusal kopuşun önüne geçeceksek bu maddelerin geri çekilmesi gerekiyor. Bu hepimizin kazancı olacaktır, sadece HDP'nin değil; CHP'nin de, MHP'nin de, AKP'nin de kazancına olacaktır. Dolayısıyla, eğer bu Meclisin çatısı şu anda delik deşik olmuşsa biz de demokrasimizi, hukukumuzu o şekle döndürmek zorunda değiliz.

Teşekkür ediyorum.